SÜNEN-İ TİRMİZİ

Bablar Konular Numaralar  

KİTABU’T-TEFSİIR BAHSİ

<< 3235 >>

DEVAM: 39- Sad suresindentefsir edilen ayetler.

 

حدثنا محمد بن بشار حدثنا معاذ بن هانئ حدثنا أبو هانئ اليشكري حدثنا جهضم بن عبد الله عن يحيى بن أبي كثير عن زيد بن سلام عن أبي سلام عن عبد الرحمن بن عائش الحضرمي أنه حدثه عن مالك بن يخامر السكسكي عن معاذ بن جبل رضى الله تعالى عنه قال احتبس عنا رسول الله صلى الله عليه وسلم ذات غداة عن صلاة الصبح حتى كدنا نتراءى عين الشمس فخرج سريعا فثوب بالصلاة فصلى رسول الله صلى الله عليه وسلم وتجوز في صلاته فلما سلم دعا بصوته قال لنا على مصافكم كما أنتم ثم انفتل إلينا ثم قال أما إني سأحدثكم ما حبسني عنكم الغداة إني قمت من الليل فتوضأت وصليت ما قدر لي فنعست في صلاتي حتى استثقلت فإذا أنا بربي تبارك وتعالى في أحسن صورة فقال يا محمد قلت لبيك رب قال فيم يختصم الملأ الأعلى قلت لا أدري قالها ثلاثا قال فرأيته وضع كفه بين كتفي حتى وجدت برد أنامله بين ثديي فتجلى لي كل شيء وعرفت فقال يا محمد قلت لبيك رب قال فيم يختصم الملأ الأعلى قلت في الكفارات قال ما هن قلت مشي الأقدام إلى الحسنات والجلوس في المساجد بعد الصلوات وإسباغ الوضوء حين الكريهات قال فيم قلت إطعام الطعام ولين الكلام والصلاة بالليل والناس نيام قال سل قل اللهم إني أسألك فعل الخيرات وترك المنكرات وحب المساكين وأن تغفر لي وترحمني وإذا أردت فتنة قوم فتوفني غير مفتون أسألك حبك وحب من يحبك وحب عمل يقرب إلى حبك قال رسول الله صلى الله عليه وسلم إنها حق فادرسوها ثم تعلموها

 

Muâz b. Cebel (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bir sabah namazına o kadar geç kalmıştı ki neredeyse güneş doğacaktı. Derken çabucak çıktı namazı için kamet getirildi.

 

Rasûlullah (s.a.v.), namazı biraz hafifçe kıldırdı. Selam verince olanca sesiyle saflarda bulunduğunuz şekilde kalınız buyurdu ve bize dönerek şöyle dedi: “Beni bu sabah namazına geciktiren sebebin ne olduğunu söyleyeceğim, geceleyin kalkıp abdest alıp gereği kadar namaz kıldım, derken namazda uyuklamaya başladım sonra uykum ağırlaştı ve ben bu sırada Rabbimi en güzel surette gördüm. Ya Muhammed buyurdu. Ben de: Ey Rabbim buyur emrine amadeyim dedim. Şöyle buyurdu: Büyük ve ileri gelen melekler topluluğu hangi konuda tartışıyorlar?” Ben de: “Bilmiyorum Ya Rabbi” dedim. Bunu üç kere tekrarladı. Sonra el ayasını iki küreğimin arasına koydu ben iki elin serinliğini iki memem arasında hissettim. Her şey bana göründü ve her şeyi bildim.

 

Ya Muhammed! Buyurdu. Ben de, “Buyur Rabbim emrine amadeyim” dedim, şöyle buyurdu: “Büyük ve ileri gelen melekler topluluğu hangi konuda tartışıyorlar?”Ben de: “Keffaretler konusunda” dedim.

 

“Nedir onlar?” buyurdu. Ben de dedim ki: “İyiliklere adımları çoğaltmak, namazlardan sonra mescidlerde oturmak, her türlü zorluklar karşısında abdest organlarını kapsamlı yıkamak.”

 

“Sonra hangi konularda” buyurdu. “Yemek yedirmek yumuşak söz söylemek, insanlar uyurken geceleyin namaz kılmak. Bunun üzerine: “Dile benden ne dilersen” buyurdu. Ben de şöyle duâ ettim: “Allah’ım iyilikler yapmayı kötülüklerden el çekmeyi, yoksulları sevmeyi beni beni bağışlayıp esirgemeni senden dilerim. Bir topluma bir fitne göndereceksen beni o fitneye düşürmeksizin vefat ettir. Bana seni sevmeyi seni sevenleri sevmeyi ve senin sevgine yaklaştıran her ameli sevmeyi nasib eyle.” Rasûlullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): “Bu söylenenler haktır ve gerçektir bunları kendinize ders edininiz ve öğreniniz” buyurdu.

 

 

Diğer tahric: Müsned: 21093

 

Benzer tahric: Ebu Davud 1/160 (234) ve Müsned-i Hanbel (2802)

 

 

قال أبو عيسى هذا حديث حسن صحيح سألت محمد بن إسماعيل عن هذا الحديث هذا حديث حسن صحيح وقال هذا أصح من حديث الوليد بن مسلم عن عبد الرحمن بن يزيد بن جابر قال حدثنا خالد بن اللجلاج حدثني عبد الرحمن بن عائش الحضرمي قال سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم فذكر الحديث وهذا غير محفوظ هكذا ذكر الوليد في حديثه عن عبد الرحمن بن عائش قال سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم وروى بشر بن بكر عن عبد الرحمن بن يزيد بن جابر هذا الحدث بهذا الإسناد عن عبد الرحمن بن عائش عن النبي صلى الله عليه وسلم وهذا أصح وعبد الرحمن بن عائش لم يسمع من النبي صلى الله عليه وسلم

 

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Muhammed b. İsmail’e bu hadis hakkında sordum; Dedi ki: Bu hadis hasen sahihtir. Bu hadis Velid b. Müslim’in, Abdurrahman b. Yezîdb. Câbir’den rivâyetinden daha sahihtir.

 

Tirmizî: Hâlid b. Leclac, Abdurrahman b. Aiş el Hadramî’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.)’den işittim dedi ve bu hadisi aynen aktardı bu rivâyet mahfuz değildir.

 

Aynı şekilde Velid hadisinde Abdurrahman b. Âiş’den rivâyet ederek şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.)’den işittim…

 

Bişr b. Bekr, Abdurrahman b. Yezîd b. Câbir’den bu hadisi bu senedle Abdurrahman b. Âiş’den rivâyet etmiştir. Bu rivâyet daha sahihtir. Abdurrahman b. Âiş, Nebi (s.a.v)’den hadis işitmemiştir.

 

*** (Bu bölümden sonra kırkıncı bölüm, Arapça orijinal nüshada atlandığı için biz de aynen numaralandırdık)