SÜNEN-İ TİRMİZİ

Bablar Konular Numaralar  

KİTABU’T-TEFSİIR BAHSİ

<< 3032 >>

DEVAM: 5- Nisa suresindeki tefsir edilen ayetler.

 

حدثنا الحسن بن محمد الزعفراني حدثنا الحجاج بن محمد عن بن جريج أخبرني عبد الكريم سمع مقسما مولى عبد الله بن الحرث يحدث عن بن عباس أنه قال { لا يستوي القاعدون من المؤمنين غير أولي الضرر }  عن بدر والخارجون إلى بدر لما نزلت غزوة بدر قال عبد الله بن جحش وابن أم مكتوم إنا أعميان يا رسول الله فهل لنا رخصة فنزلت { لا يستوي القاعدون من المؤمنين غير أولي الضرر }  و { فضل الله المجاهدين على القاعدين درجة }  فهؤلاء القاعدون غير أولي الضرر { وفضل الله المجاهدين على القاعدين أجرا عظيما }  درجات منه على القاعدين من المؤمنين غير أولي الضرر

 

قال أبو عيسى هذا حديث حسن غريب من هذا الوجه من حديث بن عباس ومقسم يقال هو مولى عبد الله بن الحرث ويقال هو مولى بن عباس وكنيته أبو القاسم

 

İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Nisa sûresi 95. ayeti inince Bedir savaşına katılanlarla, Bedir’den geri kalanlar -çünkü bu ayet Bedir savaşı için inmiştir- ayeti inince Abdullah b. Cahş ve İbn Ümmü Mektum, dediler ki: “Ey Allah’ın Rasûlü! Biz iki a’ma kimseyiz bize izin var mıdır?”

 

Bunun üzerine Nisa sûresi 95. ayet indirildi. “Allah mücahidleri özür sahibi olarak oturanlardan bir derece üstün kıldı. Özür sahibi olmaksızın oturanlara gelince; Allah mücahidleri bu oturup kalanlardan kat kat derecelerle üstün kılmıştır.”

 

 

Diğer tahric: Buhârî, Meğazi

 

Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle İbn Abbâs rivâyeti olarak hasen garibtir. Mıksem’in Abdullah b. Hâris’in azâdlısı olduğu söylendiği gibi Abdullah b. Abbâs’ın azâdlısı olduğu da söylenir. Künyesi ise Ebû’l Kâsım’dır.