DEVAM: 4- Al-i Imran
suresinin tefsir edilen ayetleri.
حدثنا قتيبة
حدثنا أبو
عوانة عن
عثمان بن المغيرة
عن علي بن
ربيعة عن
أسماء بن
الحكم الفزاري
قال سمعت عليا
يقول إني كنت
رجلا إذا سمعت
من رسول الله
صلى الله عليه
وسلم حديثا
نفعني الله منه
بما شاء أن
ينفعني وإذا
حدثني رجل من
أصحابه
استحلفته
فإذا حلف لي
صدقته وإنه
حدثني أبو بكر
وصدق أبو بكر
قال سمعت رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
يقول ما من
رجل يذنب ذنبا
ثم يقوم فيتطهر
ثم يصلي ثم
يستغفر الله
إلا غفر له ثم
قرأ هذه الآية
{ والذين
إذا فعلوا
فاحشة أو
ظلموا أنفسهم
ذكروا الله } إلى
آخر الآية
Esma b. Hakem el Ferâzî
(r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ali’nin şöyle dediğini işittim. “Ben
Rasûlullah (s.a.v.)’den bir hadis işittiğimde Allah o hadisle beni dilediği
şekilde faydalandırırdı. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından bir kimse bana hadis
rivâyet ettiğinde ona yemin verdirirdim, yemin ederse onun hadis olduğunu
tasdik ederdim. İşte bir seferinde Ebû Bekir bana bir hadis rivâyet etti. Ebû
Bekir doğru sözlü birisidir. Dedi ki: Rasûlullah (s.a.v.)’den işittim buyurdu
ki: Her kim bir günah işler sonra kalkıp temizlenir, namaz kılar ve Allah’tan
bağışlanmasını isterse Allah onu mutlaka affeder. Sonra Âl-i Imrân sûresi 135.
ayetini okudu: “Ve onlar utanç verici
bir iş yaptıkları veya varlık sebeblerine aykırı bir davranışta bulundukları
zaman, Allah’ı hatırlar ve günahlarının affı için yalvarırlar. Zaten Allah’tan
başka kim günahları affedebilir? Onlar işledikleri günah ve hatalı işlerde de
bilerek ısrar etmezler.”
Diğer tahric: İbn
Mâce, İkame
قال أبو عيسى
هذا حديث قد
رواه شعبة
وغير واحد عن
عثمان بن
المغيرة
فرفعوه ورواه
مسعر وسفيان
عن عثمان بن
المغيرة فلم
يرفعاه وقد
رواه بعضهم عن
مسعر فأوقفه
ورفعه بعضهم ورواه
سفيان الثوري
عن عثمان بن
المغيرة فأوقفه
ولا نعرف
لأسماء بن
الحكم حديثا
إلا هذا
Tirmizî: Bu hadisi
Şu’be ve pek çok kişi Osman b. Muğîre’den merfu olarak rivâyet ettiler.Mis’ar
ve Sûfyân’da aynı hadisi Osman b. Muğîre’den merfu olmaksızın rivâyet
etmişlerdir. Bazıları da yine Mis’ar’dan mevkuf olarak rivâyet etmişler
bazıları da merfu olarak rivâyet etmişlerdir. Sûfyân es Sevrî, Osman,
Muğîre’den mevkuf olarak rivâyet etmişlerdir. Esma b. Hakem’in bundan başka
rivâyet ettiği bir hadis bilmiyoruz.