DEVAM: 3- Bakara
suresindeki tefsir edilen ayetler.
حدثنا عبد بن
حميد حدثنا
الهاشم بن
القاسم عن المبارك
بن فضالة عن
الحسن عن معقل
بن يسار أنه
زوج أخته رجلا
من المسلمين
على عهد رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
فكانت عنده ما
كانت ثم طلقها
تطليقة لم
يراجعها حتى
انقضت العدة
فهويها
وهويته ثم
خطبها مع
الخطاب فقال
له يا لكع
أكرمتك بها
وزوجتك
فطلقتها
والله لا ترجع
إليك أبدا آخر
ما عليك قال
فعلم الله
حاجته إليها
وحاجتها إلى
بعلها فأنزل
الله { وإذا طلقتم
النساء فبلغن
أجلهن }
إلى قوله { وأنتم
لا تعلمون } فلما
سمعها معقل
قال سمعا لربي
وطاعة ثم دعاه
فقال أزوجك
وأكرمك
Ma’kıl b. Yesâr
(r.a.)’den rivâyete göre; Ma’kıl, Peygamber (s.a.v.) zamanında kız kardeşini
bir Müslüman’la evlendirdi. Bu kadın o kimse yanında belli bir süre kaldı. Sonra
o kişi bu kadını bir talakla boşadı, bekleme süresi doluncaya kadar da ona
müracaat etmedi. Sonra kadın o adama o adam da kadına istek duydu. Pek çok
dünürcü ile beraber o da o kadını istedi. Ma’kıl ona: “Hey şaşkın adam ben o'nu
sana vermiş ve seninle evlendirmişken sen onu boşadın vallahi sana ebediyen bir
daha dönemez. Senin onunla bir alakan kalmamıştır” dedi. Allah ise bu erkeğin o
kadına o kadının da bu erkeğe ihtiyacı olduğunu bilmekteydi. Bu yüzden Bakara
sûresi 232. ayetini indirdi: “Eşlerinizi boşadığınızda bekleme süreleri de sona
erdiğinde kocalarıyla örfe uygun güzelce anlaşmışlarsa onlara engel olmayın. Bu
Allah’a ve ahiret gününe inanan her biriniz için bir uyarıdır ve sizin için en
erdemli ve en temiz yoldur. Allah bilir siz bilmezsiniz.”
Ma’kıl bunu işitince
Rabbimi dinlemek ve boyun eğmek vazifemdir, sonra eski kocasını çağırdı ve seni
evlendirip ikramda bulunacağım.
Diğer tahric: İbn
Mâce, Talak
قال أبو عيسى
هذا حديث حسن
صحيح وقد روي
من غير وجه عن
الحسن وهو عن
الحسن غريب
وفي هذا
الحديث دلالة
على أنه لا
يجوز النكاح
بغير ولي لأن
أخت معقل بن
يسار كانت
ثيبا فلو كان
الأمر إليها
دون وليها
لزوجت نفسها
ولم يحتج إلى وليها
معقل بن يسار
وإنما خاطب
الله في الآية
الأولياء
فقال { لا
تعضلوهن أن
ينكحن
أزواجهن } ففي هذه
الآية دلالة
على أن الأمر إلى
الأولياء في
التزويج مع
رضاهن
Tirmizî: Bu hadis
hasen sahihtir. Bu hadis başka şekilde de Hasan-ı Basrî’den rivâyet edilmiş
olup garibtir.
Bu hadiste velisiz
nikahın caiz olmadığına bir işaret vardır. Çünkü Ma’kıl’ın kız kardeşi dul idi.
Evlenme işi velisinden ayrı olarak kendi elinde olsaydı kendi kendini
evlendirir. Ma’kıl’e muhtaç olmazdı. Nihayet Allah bu ayeti kerimede velilere
hitap ederek şöyle buyurmaktadır:
“...anlaşmışlarsa
onlara engel olmayın...” Bu ayette’de; Evlendirme konusunda salahiyetin kadının
rızası alınmak suretiyle velilere aid olduğuna bir işaret vardır.