2- Bakara suresi ve
ayet-el kürsi’nin değeri ve kıymeti .
حدثنا الحسن
بن علي
الحلواني
حدثنا أبو
أسامة حدثنا
عبد الحميد بن
جعفر عن سعيد
المقبري عن
عطاء مولى أبي
أحمد عن أبي
هريرة قال بعث
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم بعثا وهم
ذو عدد
فاستقرأهم
فاستقرأ كل
رجل منهم ما
معه من القرآن
فأتى على رجل
منهم من
أحدثهم سنا
فقال ما معك
يا فلان قال
معي كذا وكذا
وسورة البقرة قال
أمعك سورة
البقرة فقال
نعم قال فاذهب
فأنت أميرهم
فقال رجل من
أشرافهم
والله يا رسول
الله ما منعني
أن أتعلم سورة
البقرة إلا
خشية ألا أقوم
بها فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
تعلموا
القرآن
فاقرؤه
وأقرئوه فإن مثل
القرآن لمن
تعلمه فقرأه
وقام به كمثل
جراب محشو
مسكا يفوح
بريحه كل مكان
ومثل من تعلمه
فيرقد وهو في
جوفه كمثل
جراب وكئ على
مسك
Ebû Hureyre (r.a.)’den
rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.), bir
askerî müfereze göndermek istemişti ve bunlar sayılı kişilerdi onların
okumalarını istedi. Herkes Kur’ân’da ezberinde olan yerlerden okuyacaktı derken
yaşı en küçük olan birine geldi ve “Ey falan ezberinde ne var” diye sordu. Oda
benim ezberimde bu var şu var ve Bakara sûresi var dedi. Rasûlullah (s.a.v.),
senin ezberinde Bakara sûresi de mi var? Dedi. O kişi de: Evet dedi.
O halde haydi git sen bu
müfrezenin emîri buyurdu. O müfrezeye katılan yaşlılardan biri bu olay üzerine
şöyle dedi: “Ey Allah’ın Rasûlü! Bakara sûresini öğrenmeme engel olan şey onun
hakkını verememek korkusu idi.” Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) şöyle
buyurdu: “Kur’ân-ı öğrenin onu okuyun onu okutun. Kur’ân-ı öğrenen ve onu
okuyan ve gereğini yapan kimsenin örneği misk ile doldurulmuş bir kaba benzer
ki kokusu her yere yayılır. Kur’ân bilgisi olup ta onu çevresine yaymayan
onunla yatıp uyuyan kimse ise ağzı bağlanmış misk kutusuna benzer ki çevresi
ondan istifade etmez.”
Diğer tahric: İbn
Mâce, Mukaddime
قال أبو عيسى
هذا حديث حسن
وقد رواه
الليث بن سعد
عن سعيد
المقبري عن
عطاء مولى أبي
أحمد عن النبي
صلى الله عليه
وسلم مرسلا
ولم يذكر فيه
عن أبي هريرة
حدثنا قتيبة
عن الليث
فذكره
Tirmizî: Bu hadis
hasendir. Leys b. Sa’d bu hadisi Saîd el Makburî’den Ebû Ahmed’in azâdlı kölesi
Atâ’dan mürsel olarak aynı şekilde rivâyet etmiş ve “Ebû Hüreyre’den”
dememiştir. Yine Kuteybe, Leys’den rivâyet edip Ebû Hüreyre’yi zikretmemiştir.