SÜNEN-İ TİRMİZİ

Bablar Konular Numaralar  

İLİM BAHSİ

<< 2676 >>

16- Sünnetlere yapışıp BİDATLERDEN uzak durmalı.

 

حدثنا علي بن حجر حدثنا بقية بن الوليد عن بجير بن سعد عن خالد بن معدان عن عبد الرحمن بن عمرو السلمي عن العرباض بن سارية قال وعظنا رسول الله صلى الله عليه وسلم يوما بعد صلاة الغداة موعظة بليغة ذرفت منها العيون ووجلت منها القلوب فقال رجل إن هذه موعظة مودع فماذا تعهد إلينا يا رسول الله قال أوصيكم بتقوى الله والسمع والطاعة وإن عبد حبشي فإنه من يعش منكم يرى اختلافا كثيرا وإياكم ومحدثات الأمور فإنها ضلالة فمن أدرك ذلك منكم فعليكم بسنتي وسنة الخلفاء الراشدين المهديين عضوا عليها بالنواجذ

 

İrbad b. Sariye (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) bir gün sabah namazından sonra son derece te'sirli bir va’z verdi de bu va’zın tesirinden gözler yaşardı kalpler ürperdi. Ashabtan bir kişi: Bu öğütler vedalaşan bir kimsenin öğütleri gibidir o halde bize neyi tavsiye ederseniz Ey Allah’ın Rasûlü! Dedi. Rasûlullah (s.a.v.)’de şöyle buyurdu: “Allah’a karşı her zaman ve her zeminde sorumluluk bilinci içerisinde olmayı Allah’tan gelen her şeyi dinleyip itaat etmeyi idareciniz durumunda olan kimse Habeşli bir köle bile olsa onu bile dinleyip itaat ediniz. İçinizde yaşayacak olanlar benden sonra pek çok ayrılık ve anlaşmazlıklara şâhid olacaklardır. Dinde yeri olmayan fakat dindenmiş gibi gösterilmeye çalışan şeylerden sakınıp uzak durunuz çünkü onlar sapıklıktır. Sizden kim bu dönemlere ulaşırsa benim sünnetime ve doğru yolda olan Hülefai Raşîdinin sünnetine sıkıca sarılsın. Bu yolda sabredip dişinizi sıkınız.”

 

 

Diğer tahric: İbn Mâce, Mukaddime

 

قال أبو عيسى هذا حديث حسن صحيح وقد روى ثور بن يزيد عن خالد بن معدان عن عبد الرحمن بن عمرو السلمي عن العرباض بن سارية عن النبي صلى الله عليه وسلم نحو هذا حدثنا بذلك الحسن بن علي الخلال وغير واحد قالوا حدثنا أبو عاصم عن ثور بن يزيد عن خالد بن معدان عن عبد الرحمن بن عمرو السلمي عن العرباض بن سارية عن النبي صلى الله عليه وسلم نحوه والعرباض بن سارية يكنى أبا نجيح وقد روي هذا الحديث عن حجر بن حجر عن عرباض بن سارية عن النبي صلى الله عليه وسلم نحوه

 

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Sevr b. Yezîd, Hâlid b. Ma’dan’dan, Abdurrahman b. Amr b. es Sülemî’den Irbad b. Sariye’den bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiştir. Hasan b. Ali el Hallâl ve pek çok kişi şöyle derler: Ebû Âsım, Sevr b. Yezîd’den, Hâlid b. Ma’dan’dan, Abdurrahman b. Amr es Sülemî’den, Irbad b. Sariye’den bu hadisin bir benzerini bize aktarmışlardır.

 

Irbad b. Sariye’nin künyesi Ebû Necîh’tir.

 

Bu hadis Hucr b. Hucur’dan ve Irbad b. Sariye’den de benzeri şekilde rivâyet edilmiştir.