36- Ehli suffe,
peygamberimiz ve Ebu hüreyre’nin süt ikramı
حدثنا هناد
حدثنا يونس بن
بكير حدثني
عمر بن ذر
حدثنا مجاهد
عن أبي هريرة
قال كان أهل
الصفة أضياف
أهل الإسلام
لا يأوون على
أهل ولا مال والله
الذي لا إله
إلا هو إن كنت
لأعتمد بكبدي
على الأرض من
الجوع وأشد
الحجر على بطني
من الجوع ولقد
قعدت يوما على
طريقهم الذي
يخرجون فيه
فمر بي أبو
بكر فسألته عن
آية من كتاب
الله ما أسأله
إلا ليشبعني
فمر ولم يفعل
ثم مر بي عمر
فسألته عن آية
من كتاب الله
ما أسأله إلا
ليشبعني فمر
ولم يفعل ثم
مر أبو القاسم
صلى الله عليه
وسلم فتبسم
حين رآني وقال
أبا هريرة قلت
لبيك يا رسول
الله قال الحق
ومضى فاتبعته
ودخل منزله
فاستأذنت
فأذن لي فوجد
قدحا من لبن
فقال من أين
هذا اللبن لكم
قيل أهداه لنا
فلان فقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم أبا
هريرة قلت
لبيك فقال
الحق إلى أهل
الصفة فادعهم
وهم أضياف
الإسلام لا
يأوون على أهل
ومال إذا أتته
صدقة بعث بها
إليهم ولم
يتناول منها
شيئا وإذا
أتته هدية
أرسل إليهم
فأصاب منها
وأشركهم فيها
فساءني ذلك
وقلت ما هذا
القدح بين أهل
الصفة وأنا
رسوله إليهم
فسيأمرني أن
أدبر عليهم
فما عسى أن
يصيبني منه
وقد كنت أرجو
أن أصيب منه
ما يغنيني ولم
يكن بد من
طاعة الله
وطاعة رسوله
فأتيتهم فدعوتهم
فلما دخلوا
عليه فأخذوا
مجالسهم فقال أبو
هريرة خذ
القدح وأعطهم
فأخذت القدح
فجعلت أناوله
الرجل فيشرب
حتى يروي ثم
يرده فأناوله
الآخر حتى
انتهيت به إلى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم وقد روي
القوم كلهم
فأخذ رسول الله
صلى الله عليه
وسلم القدح
فوضعه على يديه
ثم رفع رأسه
فتبسم فقال
أبا هريرة
اشرب فشربت ثم
قال اشرب فلم
أزل أشرب
ويقول اشرب
حتى قلت والذي
بعثك بالحق ما
أجد له مسلكا
فأخذ القدح
فحمد الله
وسمى ثم شرب
قال أبو عيسى
هذا حديث حسن
صحيح
Ebû Hureyre (r.a.)’den
rivâyete göre, şöyle demiştir; Ehli Suffe denilen mescidin yanı başında barınan
kimseler Müslümanların misafirleri idiler, ne malları nede çoluk çocukları
vardı.
Kendisinden başka ilah
bulunmayan Allah'a andolsun ki, açlığın tesirinden yüzükoyun yatarak ciğerimi
yere dayardım ve yine açlığın tesirinden karnıma taş bağlardım. Bir gün,
onların çıktıkları yol üzerine oturdum, Ebû Bekir oradan geçti Allah'ın
kitabından bir ayet sordum maksadım beni doyurması içindi geçti gitti içimden
geçirdiğim şeyi yapmadı sonra Ömer geçti Ona da, Allah’ın kitabından bir ayet
sordum sormaktaki maksadım beni doyurması içindi O da geçti gitti isteğimi
yapmadı sonra Ebûl Kâsım Muhammed (s.a.v.) geçti. Beni görünce gülümsedi ve
“Ey Ebû Hureyre” buyurdu.
“Ya Rasûllah! emrine
hazırım Ey Allah’ın Rasûlü!” dedim. Rasûlullah (s.a.v.) “Beni takip et!”
buyurdu ve geçti Ben de peşinden gittim evine girdi. Ben de girmek için izin
istedim, izin verildi ve girdim. Evde bir tas süt gördü ve sordu: Bu süt size
nereden geldi? diye.
“Falan kimse bize hediye
olarak getirmişti!” dediler. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Ey Ebû Hureyre!” Ben de “Emrinize hazırım Ey Allah’ın elçisi!” dedim.
“Suffelilere git ve
onları buraya çağır onlar Müslümanların misafirleridir. Ne malları, ne de
çocukları yoktur onların!” dedi. Rasûlullah (s.a.v.)’in kendisine zekat malı
geldiğinde ondan hiçbir şey yemez Suffelilere gönderirdi. Hediye geldiğinde ise
onlara haber gönderir, kendisi de bu hediyeden yer onları da buna ortak ederdi.
Bu Suffelileri çağırma
vazifesi hoşuma gitmedi. Peygamber'in elçisi olarak Suffelileri çağırmaya
giderken kendi kendime şöyle dedim: Bir tas süt Suffelilere yetmez ki hem de
Peygamber (s.a.v.) ve ben de varım bu ikram edilecekler arasında Rasûlullah
(s.a.v.), o bir tas sütü onlara dolaştırmamı emredecek ki benim payıma bundan
ne düşebilir? Ben açlığımı giderecek kadar ondan içmek isterdim ama Allah’a ve
Rasûlüne itaatten başka çare yok.. Suffelilere geldim ve onları çağırdım.
Rasûlullah (s.a.v.)’in yanına girdiler ve herkes yerini aldı. Rasûlullah
(s.a.v.), “Ey Ebû Hüreyre!” süt tasını al onlara ikram et buyurdu. Ben de tası
alıp tek tek herkese veriyordum her alan doyasıya içiyor sonra bana veriyor
bende bir başkasına veriyordum sonunda Rasûlullah (s.a.v.)’e vardım, bütün
cemaat doyuncaya kadar içmişlerdi Rasûlullah (s.a.v.) süt tasını aldı ellerinin
arasına koydu sonra başını kaldırarak gülümsedi ve
“Ebû Hureyre iç!”
buyurdu. içtim. Sonra tekrar “İç!” buyurdu. Ben içmeye devam ediyorum, O da
“İç!” buyuruyordu. Sonunda şöyle dedim: “Seni hak ile gönderen Allah’a yemin
olsun ki, artık içmeyeceğim…” Sonunda tası eline aldı, AIlah’a hamdetti,
besmele çekti ve sütten içti.
Diğer tahric: Buhârî,
Etıme
Tirmizî: Bu hadis hasen
sahihtir.