DEVAM: 48- GÖSTERİŞ
İÇİN / DESİNLER DİYE iŞ YAPMAK
حدثنا سويد
بن نصر أخبرنا
عبد الله بن
المبارك
أخبرنا حيوة
بن شريح
أخبرني
الوليد بن أبي
الوليد أبو
عثمان
المدائني أن
عقبة بن مسلم
حدثه أن شفيا
الأصبحي حدثه
أنه دخل
المدينة فإذا
هو برجل قد
أجتمع عليه
الناس فقال من
هذا فقالوا
أبو هريرة
فدنوت منه حتى
قعدت بين يديه
وهو يحدث
الناس فلما
سكت وخلا قلت
له أنشدك بحق
وبحق لما
حدثتني حديثا
سمعته من رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
عقلته وعلمته
فقال أبو هريرة
أفعل لأحدثنك
حديثا حدثنيه
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم عقلته
وعلمته ثم نشغ
أبو هريرة
نشغه فمكث
قليلا ثم أفاق
فقال لأحدثنك
حديثا حدثنيه
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
في هذا البيت
ما معنا أحد
غيري وغيره ثم
نشغ أبو هريرة
نشغه أخرى ثم
أفاق فمسح
وجهه فقال لأحدثنك
حديثا حدثنيه
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم وأنا وهو
في هذا البيت
ما معنا أحد
غيري وغيره ثم
نشغ أبو هريرة
نشغه أخرى ثم
أفاق ومسح
وجهه فقال
أفعل لأحدثنك
حديثا حدثنيه
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم وأنا معه
في هذا البيت
ما معه أحد
غيرى وغيره ثم
نشغ أبو هريرة
نشغه شديدة ثم
مال خارا على
وجهه فأسندته
علي طويلا ثم
أفاق فقال
حدثني رسول الله
صلى الله عليه
وسلم إن الله
تبارك وتعالى
إذا كان يوم
القيامة ينزل
إلى العباد
ليقضي بينهم
وكل امة جاثية
فأول من يدعو
به رجل جمع القرآن
ورجل يقتتل في
سبيل الله
ورجل كثير
المال فيقول
الله للقارئ
ألم أعلمك ما
أنزلت على
رسولي قال بلى
يا رب قال
فماذا عملت
فيما علمت قال
كنت أقوم به
أناء الليل
وأناء النهار
فيقول الله له
كذبت وتقول له
الملائكة
كذبت ويقول
الله بل أردت
أن يقال إن
فلانا قارىء
فقد قيل ذلك
ويؤتى بصاحب
المال فيقول
الله له ألم
أوسع عليك حتى
لم أدعك تحتاج
إلى أحد قال
بلى يا رب قال
فماذا عملت
فيما آتيتك
قال كنت أصل
الرحم وأتصدق
فيقول الله له
كذبت وتقول له
الملائكة
كذبت ويقول
الله تعالى بل
أردت أن يقال
فلان جواد فقد
قيل ذاك وتؤتى
بالذي قتل في
سبيل الله
فيقول الله له
في ماذا قتلت فيقول
أمرت بالجهاد
في سبيلك
فقاتلت حتى
قتلت فيقول
الله تعالى له
كذبت وتقول له
الملائكة
كذبت ويقول
الله بل أردت
أن يقال فلان
جرئ فقد قيل
ذاك ثم ضرب
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم على
ركبتي فقال يا
أبا هريرة
أولئك الثلاثة
أول خلق الله
تسعر بهم
النار يوم
القيامة وقال
الوليد أبو
عثمان
فأخبرني عقبة بن
مسلم أن شفيا
هو الذي دخل
على معاوية
فأخبره بهذا
قال أبو عثمان
وحدثني
العلاء بن أبي
حكيم أنه كان
سيافا
لمعاوية فدخل
عليه رجل فأخبره
بهذا عن أبي
هريرة فقال
معاوية قد فعل
بهؤلاء هذا
فكيف بمن بقي
من الناس ثم
بكى معاوية بكاء
شديدا حتى
ظننا أنه هالك
وقلنا قد جاءنا
هذا الرجل بشر
ثم أفاق
معاوية ومسح
عن وجهه وقال
صدق الله
ورسوله { من
كان يريد
الحياة
الدنيا
وزينتها نوف
إليهم
أعمالهم فيها
وهم فيها لا
يبخسون أولئك
الذين ليس لهم
في الآخرة إلا
النار وحبط ما
صنعوا فيها
وباطل ما كانوا
يعملون }
Şüfey el Asbahî (r.a.)’den
rivayete göre, şöyle demiştir: Şüfey Medîne’ye girdiği zaman insanların
etrafında toplandığı bir adamla karşılaştı bu adam kimdir? Diye sordu. Bu Ebu
Hureyre’dir dediler. O insanlarla konuşmasını sürdürürken kendisine yaklaşıp
yanına oturdum. Konuşmasını bitirip yalnız kaldığında kendisine şöyle dedim:
Sana şu ve şunun hakkı için soruyorum Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)’den işittiğin, anladığın ve bildiğin ve işittiğin bir hadisi bana
anlatır mısın? Ebu Hureyre, istediğini yapacağım dedi. Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)’in bana söylediği anladığım ve öğrendiğim bir hadisi sana
anlatacağım. Bunun üzerine Ebu Hureyre; derin bir şekilde içini çekti biraz
bekledi sonra kendine geldi ve şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)’in bu evde benden ve kendisinden başka kimse yokken bana
söylediği bir hadisi sana anlatacağım dedi. Bunun ardından içini tekrar çekti,
sonra kendine geldi yüzünü sildi ve yapacağım dedi.
Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)’in bu evde benden ve kendisinden başka kimse yokken bana
aktardığı bir hadisi size söyleyeceğim dedi. Sonra Ebu Hureyre tekrar içini
çekti sonra yüzü koyun yere düştü onu uzun bir süre kendime dayadım sonra
ayıldı ve şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem), bana anlattı ki; Kıyamet günü Allah Kulları arasında hüküm
vermek için onların yanına inecektir. Bütün toplumlar o gün dizüstü çökmüş
durumdadırlar. Allah’ın çağıracağı ilk kimseler Kur’an-ı bilen ve ezberleyen
kişi, Allah yolunda öldürülen kişi ve mal varlığı çok olan kişiler olacaktır.
Allah Kur’an-ı bilen'e
diyecek ki: Rasulüme indirdiğim kitabı sana öğretmedim mi? O kişi de evet ya
Rabbi diyecek Allah: Öğrendiğin Kur’anla nasıl yaşadın neler yaptın? Diyecek.
Adam:
Sonra mal mülk sahibi
kimse getirilecek ve Allah ona senin rızkını genişletip hiçbir kimseye muhtaç
etmeden yaşatmadım mı? Zengin kimse: Evet ya Rabbî diyecek Allah: Sana verdiğim
mal mülk ile neler yaptın? Diyecek. Zengin kişi: Yakınlarımı yoklar yoksullara yardım
ederek infak ederdim diyecek. Allah’ta yalan söyledin, Melekler de yalan
söyledin diyecekler. Allah şöyle buyuracak: Sen söylediğin gibi yapmadın fakat
falan kimse cömerttir desinler diye tüm bu dediklerini yaptım neticede oda
denildi.
Sonra Allah yolunda
öldürülen kişi getirilecek Allah ona diyecek ki: Ne uğrunda öldürüldün? O kişi
uğrunda cihad edilmesini emrettin bende cihad edip şehîd oldum diyecek Allah
yalan söylüyorsun meleklerde yalan söylüyorsun diyecekler bunun üzerine Allah:
Hayır sen falan kimse ne cesurdur denilmesini istemiştim bu da sana denildi
diyecek. Sonra Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), dizime vurdu ve şöyle
dedi:
Ey Ebu Hureyre bu üç
kişi kendi konularında Allah’ın yarattığı ilk kimselerdir. Kıyamet günü
Cehennem ateşi bunlarla tutuşturulacakdır.
Velid Ebu Osman dedi ki:
Ukbe b. Müslim’in bana haber verdiğine göre Şüfeyy bizzat kendisi Muaviye’nin
yanına girerek bu hadisi ona anlatmıştır.
Ebu Osman diyor ki: Bana
Ala b. ebî Hakîm anlattı kendisi Muaviyenin koruması idi dedi ki: Muaviye’nin
yanına bir adam girdi ve bu hadisi ona Ebu Hureyre’den nakletti. Muaviye bunun
üzerine dedi ki: Bunlara böyle yapılırsa geri kalan insanlara ne yapılacak
acaba? Dedi ve hüngür hüngür ağladı biz onun hayatını kaybedeceğini sandık ve bu
adam bizim başımıza bir felaket getirdi dedik. Sonra Muaviye kendine geldi,
yüzünü sildi ve dedi ki: Allah ve Rasulü daima doğru söz söyler dedi ve Hud
suresi 15-16. ayetlerini okudu; “Dünya hayatını, onun şaşırtıcı saptırıcı süs
ve nimetlerini isteyenlere gelince, onlara bu dünyada yapıp ettiklerinin
karşılığını tam olarak ödeyeceğiz ve onlar orada hak ettiklerinden asla yoksun
bırakılmayacaklardır. İşte bunlar ahirette paylarına ateşten başka birşey
düşmeyen kimselerdir. Çünkü onların bu dünyada yapıp ettikleri, hep boşa
gidecektir. Yapıp ettikleri her şeyde anlamsız ve değersizdi zaten.
Diğer tahric: Buhari,
Halk efalu'l-ibad (s. 42), Müslim (1905), Nesai s.Kübra (4330, 8029, 11595,
11824), Ahmed, Müsned (8277), İbn Hibban (408).
قال أبو عيسى
هذا حديث حسن
غريب
Tirmizî: Bu hadis
hasen garibtir.