72- HAKSIZLIK YAPAN
İDARECİLERLE BERABER OLMAMAK ONLARA DESTEK VERMEMEK
حدثنا هارون
بن إسحاق
الهمداني
حدثني محمد بن
عبد الوهاب عن
مسعر عن أبي
حصين عن
الشعبي عن
عاصم العدوي
عن كعب بن
عجرة قال خرج
إلينا رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
ونحن تسعة خمسة
وأربعة أحد
العددين من
العرب والآخر
من العجم فقال
اسمعوا هل
سمعتم أنه
سيكون بعدي
أمراء فمن دخل
عليهم فصدقهم
بكذبهم
وأعانهم على ظلمهم
فليس مني ولست
منه وليس
بوارد علي
الحوض ومن لم
يدخل عليهم
ولم يعنهم على
ظلمهم ولم يصدقهم
بكذبهم فهو
مني وأنا منه
وهو وارد علي
الحوض
Ka’b b. Ucre (r.a.)’den
rivâyete göre, şöyle demiştir:
Rasûlullah (s.a.v.)
bizim yanımıza geldi biz beş ile dördün toplamı olan dokuz kişiydik bunların
beşi; Arap dördü acemden idi. Rasûlullah (s.a.v.) buyurdular ki:
Dinleyin! Benden sonra bir
kısım idarecilerin geleceğini işittiniz mi? Kim onların yanına girer onları
destekler ve yalanlarını doğru kabul eder onların haksızlıklarında onlara
yardım ederse benden değildir. Bende ondan değilim bu tip kimseler havuz
başında bana yaklaşamayacaklardır. Her kim de onların yanına girmez onlarla
ilişki içersinde olmaz onların yaptıkları haksızlıklarında onlara yardım
etmezse ve yalan söylediklerini de kabul etmezse o kimse benden, ben de ondan
sayılırım ve bu kimse havuz başında bana yaklaşacaktır.
Diğer tahric: Nesâî,
Biat
قال أبو عيسى
هذا حديث صحيح
غريب لا نعرفه
من حديث مسعر
إلا من هذا
الوجه قال
هارون فحدثني محمد
بن عبد الوهاب
عن سفيان عن
أبي حصين عن الشعبي
عن عاصم
العدوي عن كعب
بن عجرة عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم نحوه قال
هارون وحدثني
محمد عن سفيان
عن زبيد عن
إبراهيم وليس
بالنخعي عن
كعب بن عجرة
عن النبي صلى
الله عليه
وسلم نحو حديث
مسعر قال وفي
الباب عن
حذيفة
Tirmizî: Bu hadis
sahih garibtir. Bu hadisi Mis’ar’ın rivâyeti olarak sadece bu şekliyle
bilmekteyiz. Harun dedi ki: Muhammed b. Abdulvehhab, Sûfyân’dan, Ebû
Husayn’dan, Şa’bî’den, Âsım el Adevî’den, Ka’b b. Ucre’den bu hadisin bir
benzerini bana aktarmıştı. Yine Harun diyor ki: Muhammed, Sûfyân’dan,
Zübeyd’den, İbrahim’den (Nehaî değil) Ka’b b. Ucre’den, Mis’ar’ın rivâyetinin
bir benzerini bana aktarmıştır.
Tirmizî: Bu konuda
Huzeyfe’den de hadis rivâyet edilmiştir.