11- NEZİR (ADAK)
MUTLAKA YERİNE GETİRİLMESİ GEREKİR
حدثنا إسحاق
بن منصور
أخبرنا يحيى
بن سعيد القطان
عن عبيد الله
بن عمر عن
نافع عن بن
عمر عن عمر
قال قلت يا
رسول الله إني
كنت نذرت أن
أعتكف ليلة في
المسجد
الحرام في
الجاهلية قال
أوف بنذرك
Ömer (r.a.)’den rivâyet
edilmiştir. “Ey Allah’ın Rasülû! dedim. Cahiliyye döneminde mescidi haramda bir
gün itikaf yapmayı nezir etmiştim ne yapmalıyım? Rasûlullah (s.a.v.): Nezrini
yerine getir” buyurdu.
Diğer tahric: Müslim,
Eyman; Ebû Dâvûd, Eyman
قال وفي
الباب عن عبد
الله بن عمرو
وابن عباس قال
أبو عيسى حديث
عمر حديث حسن
صحيح وقد ذهب بعض
أهل العلم إلى
هذا الحديث
قالوا إذا
اسلم الرجل
وعليه نذر
طاعة فليف به
وقال بعض أهل
العلم من
أصحاب النبي
صلى الله عليه
وسلم وغيرهم
لا اعتكاف إلا
بصوم وقال
آخرون من أهل
العلم ليس على
المعتكف صوم
إلا أن يوجب على
نفسه صوما
واحتجوا
بحديث عمر انه
نذر أن يعتكف
ليلة في
الجاهلية
فأمره النبي
صلى الله عليه
وسلم بالوفاء
وهو قول أحمد
وإسحاق
Tirmizî: Bu konuda
Abdullah b. Amr ve İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Ömer hadisi
hasen sahihtir.Bazı ilim adamları bu hadise göre uygulama yapıp şöyle derler:
“Müslüman olan bir kimsenin üzerinde cahiliyye döneminden kalma Allah’a itaat
ve kulluk olabilecek bir nezri varsa onu hemen yerine getirmelidir.” Rasûlullah
(s.a.v.)’in ashabından ve başkalarından bazı ilim adamları ise oruçsuz itikaf
olmaz diyorlar. Diğer bazı ilim adamları ise itikafı nezreden kimse oruç
tutmayı da nezretmedikçe oruç tutması lazım gelmez diyorlar ve yukarıdaki
Ömer’in hadisini delil getiriyorlar. Şöyle ki: Ömer cahiliyye döneminde bir
gece itikafa girmeyi nezretmişti. Rasûlullah (s.a.v.)’de nezrini yerine
getirmeyi emretmiş ayrıca oruç tutmasını emretmemişti. Ahmed ve İshâk bu
görüştedir.