SÜNEN-İ TİRMİZİ

Bablar Konular Numaralar  

HUDUD BAHSİ

<< 1430 >>

6- ŞER’İ CEZALARIN UYGULANMAMASI İÇİN ŞEFAATÇİLİK YAPMAK DOĞRU MUDUR?

 

حدثنا قتيبة حدثنا الليث عن بن شهاب عن عروة عن عائشة أن قريشا أهمهم شأن المرأة المخزومية التي سرقت فقالوا من يكلم فيها رسول الله صلى الله عليه وسلم فقالوا من يجترئ عليه إلا أسامة بن زيد حب رسول الله صلى الله عليه وسلم فكلمه أسامة فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم أتشفع في حد من حدود الله ثم قام فاختطب فقال إنما أهلك الذين من قبلكم أنهم كانوا إذا سرق فيهم الشريف تركوه وإذا سرق فيهم الضعيف أقاموا عليه الحد وأيم الله لو أن فاطمة بنت محمد سرقت لقطعت يدها

 

قال وفي الباب عن مسعود بن العجماء وابن عمر وجابر قال أبو عيسى حديث عائشة حديث حسن صحيح ويقال مسعود بن الأعجم وله هذا الحديث

 

Âişe (r.anha)’dan rivâyet edildiğine göre

 

Mahzum kabilesinden hırsızlık yapan bir kadının durumu Kureyş kabilesini ilgilendirdi ve şöyle dediler: Rasûlullah (s.a.v.) ile o kadın hakkında kim konuşabilir? Sonra Rasûlullah (s.a.v.)’in sevdiği Üsâme b. Zeyd’den başka bu konuda kimse cesaret edemez kararına vardılar. Bunun üzerine Üsâme, Rasûlullah (s.a.v.) ile konuştu. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.):

 

“Allah’ın koyduğu bir cezada sen şefaat mı ediyorsun?” buyurdu ve kalkıp bir hutbe verdi ve şöyle buyurdu: Sizden öncekilerin helak olmalarının sebebi şuydu:

 

“Onlardan meşhur bir kimse hırsızlık yaparsa onu cezalandırmaz bırakırlar fakir ve kimsesiz bir kimse hırsızlık yaptığında ise ona ceza uygularlardı. Allah’a yemin ederim ki Muhammed’in kızı Fatıma hırsızlık yapmış olsaydı mutlaka onun da elini keserdim.”

 

 

Diğer tahric: Müslim, Hudûd; Nesâî, Kat-us Sarik

 

Tirmizî: Bu konuda Mes’ûd b. Acma - Mes’ûd b. A’cem de denilir – İbn Ömer ve Câbir’den de hadis rivâyet edilmiştir.

 

Tirmizî: Âişe hadisi hasen sahihtir.