12- ISPAT ETMEK
DAVACIYA, YEMİN ETMEK DAVALIYA DÜŞER
حدثنا قتيبة
حدثنا أبو
الأحوص عن
سماك بن حرب عن
علقمة بن وائل
بن حجر عن
أبيه قال جاء
رجل من حضرموت
ورجل من كندة
إلى النبي صلى
الله عليه
وسلم فقال
الحضرمي يا
رسول الله إن
هذا غلبني على
أرض لي فقال
الكندي هي
أرضي وفي يدي
وليس له فيها
حق فقال النبي
صلى الله عليه
وسلم للحضرمي
ألك بينة قال
لا قال فلك
يمينه قال يا
رسول الله إن
الرجل فاجر لا
يبالي على ما
حلف عليه وليس
يتورع من شيء
قال ليس لك
منه إلا ذلك
قال فانطلق
الرجل ليحلف
له فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم لما
أدبر لئن حلف
على مالك
ليأكله ظلما
ليلقين الله
وهو عنه معرض
قال وفي
الباب عن عمر
وابن عباس
وعبد الله بن عمرو
والأشعث بن
قيس قال أبو
عيسى حديث
وائل بن حجر
حديث حسن صحيح
Vâil b. Hucr (r.a.)’in
babasından rivâyete göre, şöyle demiştir:
Hadramevt bölgesinden
bir adamla Kinde’li bir adam Rasûlullah (s.a.v.)’e geldiler. Hadremevtli adam
dedi ki: Ey Allah’ın Rasûlü! Bu adam benim toprağımı elimden aldı, bunun
üzerine Kindeli dedi ki: O toprak benim mülkümdür, bu toprakta onun hiçbir
hakkı yoktur.
Bunun üzerine Peygamber
(s.a.v.), Hadremevtli adama o toprağın sana ait olduğunu gösterir bir şâhid,
bir belge var mıdır? dedi. Adam hayır dedi. O halde davacı olduğun bu kimseye
sadece yemin verdirebilirsin başka yapılacak bir şey yok buyurunca; Adam: Bu
adam yalancı birisidir neye yemin ettiğine aldırış etmez hiçbirşeyden sakınıp
korunmaz dedi. Rasûlullah (s.a.v.)’de bundan başka yapacağım bir şey yoktur
buyurdular.
Râvî diyor ki: Kindeli
adam yemin etmek için minberin yanına doğru giderken arkasını dönünce
Rasûlullah (s.a.v.):
“Eğer haksız yere senin
malını elde etmek için yemin ederse Allah’ın huzuruna, Allah kendisinden
yüzçevirmiş olduğu halde varacaktır” buyurdular.
Diğer tahric: Ebû
Dâvûd, Akdıyye; İbn Mâce, Ahkâm
Tirmizî: Bu konuda
Ömer, İbn Abbâs, Abdullah b. Amr ve Eş’as b. Kays’tan da hadis rivâyet
edilmiştir.
Tirmizî: Vâil b. Hucr
hadisi hasen sahihtir.