SÜNEN-İ TİRMİZİ

Bablar Konular Numaralar  

ALIŞVERİŞ BAHSİ

<< 1312 >>

71- HİSSELİ MÜLK SAHİPLERİNDEN BİRİ HİSSESİNİ SATMAK İSTERSE NE YAPMALIDIR?

 

حدثنا علي بن خشرم حدثنا عيسى بن يونس عن سعيد عن قتادة عن سليمان اليشكري عن جابر بن عبد الله أن نبي الله صلى الله عليه وسلم قال من كان له شريك في حائط فلا يبيع نصيبه من ذلك حتى يعرضه على شريكه

 

Cabir b. Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) buyurdular ki: “Her kimin bir gayri menkulde ortaklığı bulunursa o gayri menkuldeki hissesini hissedarı olan kimseye teklif etmeden başkasına satmasın.”

 

 

Diğer tahric: Müslim, Müsakat; Nesâî, Buyu’

 

قال أبو عيسى هذا حديث إسناده ليس بمتصل سمعت محمدا يقول سليمان يقال إنه مات في حياة جابر بن عبد الله قال ولم يسمع منه قتادة ولا أبو بشر قال محمد ولا نعرف لأحد منهم سماعا من سليمان اليشكري إلا أن يكون عمرو بن دينار فلعله سمع منه في حياة جابر بن عبد الله قال وإنما يحدث قتادة عن صحيفة سليمان اليشكري وكان له كتاب عن جابر بن عبد الله حدثنا أبو بكر العطار عبد القدوس قال قال علي بن المديني قال يحيى بن سعيد قال سليمان التيمي ذهبوا بصحيفة جابر بن عبد الله إلى الحسن البصري فأخذها أو قال فرواها وذهبوا بها إلى قتادة فرواها وأتوني بها فلم أروها يقول رددتها

 

Tirmîzî: Bu hadisin senedi muttasıl değildir. Muhammed’den işittim şöyle diyordu: Süleyman el Yeşkûrî’nin, Câbir b. Abdullah hayatta iken vefat ettiği söyleniyor ondan ne Katâde nede Ebû Bişr hadis işitmemiştir.

 

Muhammed b. Buhârî diyor ki: Bunlardan hiç birinin Süleyman el Yeşkürî’den hadis dinlediğini bilmiyoruz. Amr b. Dinar olursa o başka… Belki de Amr b. Dinar, Câbir b. Abdullah’ın sağlığında Süleyman el Yeşkürî’den hadis dinlemiş olabilir.

 

Muhammed şöyle devam ediyor: Ne var ki: Katâde, Süleyman el Yeşkürî’nin kendisinden değil yazdığı sayfalardan hadis rivâyet etmektedir. O’nun, Câbir b. Abdullah’tan rivâyet ettiği hadisleri topladığı bir kitabı vardı.

 

Ebû Bekir el Attar Abdulkuddus bize aktararak Ali b. el Medînî’nin Yahya b. Saîd’den ve Süleyman et Teymî’den naklederek şöyle diyor: Câbir b. Abdullah’ın hadis notlarını Hasan el Basrî’ye götürdüler, aldı veya rivâyet etti. Onu Katâde’ye götürdüler o da rivâyet etti. Sonra, bana da getirdiler rivâyet etmedim, diyor ki: “Reddettim.”