SÜNEN-İ TİRMİZİ

Bablar Konular Numaralar  

ALIŞVERİŞ BAHSİ

<< 1266 >>

DEVAM: 39- ÖDÜNÇ ALINAN ŞEY YERİNE VERİLMELİDİR

 

حدثنا محمد بن المثنى حدثنا بن أبي عدي عن سعيد عن قتادة عن الحسن عن سمرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال على اليد ما أخذت حتى تؤدي

 

Semure (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “El başkasına ait ödünç aldığı bir malı ödeyinceye kadar o malı muhafazasından sorumludur.”

 

 

Diğer tahric: Ebû Dâvûd, Buyu; İbn Mâce, Sadakat

 

قال قتادة ثم نسي الحسن فقال فهو أمينك لاضمان عليه يعني العارية قال أبو عيسى هذا حديث حسن صحيح وقد ذهب بعض أهل العلم من أصحاب النبي الله عليه وسلم وغيرهم إلى هذا وقالوا يضمن صاحب العارية وهو قول الشافعي وأحمد وقال بعض أهل العلم من أصحاب النبي صلى الله عليه وسلم وغيرهم ليس على صاحب العارية ضمان إلا أن يخالف وهو قول الثوري وأهل الكوفة وبه يقول إسحاق

 

Katâde diyor ki: Hasan bu hadisi unutarak şöyle diyor: “Ödünç alan kimse güvendiğin

kimsedir, ödünç mal zarar görürse tazmin etmesi gerekmez.”

 

Tirmîzî: Bu hadis hasen sahihtir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından ve sonrakilerden bazı ilim adamlarının uygulaması bu hadise göre olup şöyle derler: “Ödünç malı teslim alan o mala zarar verirse tazmin etmesi gerekir.” Şâfii ve Ahmed aynı görüştedir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından daha başkalarından bazı ilim adamları ise ödünç alan kimsenin hasar halinde tazmin etmesi gerekmez ancak emaneti kullanırken ters bir iş yaparsa o zaman tazmin eder. Sûfyân es Sevrî, İshâk ve Küfeliler bu görüştedir.