DEVAM: 39- ÖDÜNÇ
ALINAN ŞEY YERİNE VERİLMELİDİR
حدثنا محمد
بن المثنى
حدثنا بن أبي
عدي عن سعيد
عن قتادة عن
الحسن عن سمرة
عن النبي صلى
الله عليه
وسلم قال على
اليد ما أخذت
حتى تؤدي
Semure (r.a.)’den
rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “El başkasına ait ödünç
aldığı bir malı ödeyinceye kadar o malı muhafazasından sorumludur.”
Diğer tahric: Ebû
Dâvûd, Buyu; İbn Mâce, Sadakat
قال قتادة ثم
نسي الحسن
فقال فهو
أمينك لاضمان
عليه يعني
العارية قال
أبو عيسى هذا
حديث حسن صحيح
وقد ذهب بعض
أهل العلم من
أصحاب النبي
الله عليه
وسلم وغيرهم
إلى هذا
وقالوا يضمن
صاحب العارية
وهو قول
الشافعي
وأحمد وقال
بعض أهل العلم
من أصحاب
النبي صلى
الله عليه
وسلم وغيرهم
ليس على صاحب
العارية ضمان إلا
أن يخالف وهو
قول الثوري
وأهل الكوفة
وبه يقول إسحاق
Katâde diyor ki: Hasan
bu hadisi unutarak şöyle diyor: “Ödünç alan kimse güvendiğin
kimsedir, ödünç mal
zarar görürse tazmin etmesi gerekmez.”
Tirmîzî: Bu hadis
hasen sahihtir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından ve sonrakilerden bazı ilim
adamlarının uygulaması bu hadise göre olup şöyle derler: “Ödünç malı teslim
alan o mala zarar verirse tazmin etmesi gerekir.” Şâfii ve Ahmed aynı
görüştedir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından daha başkalarından bazı ilim
adamları ise ödünç alan kimsenin hasar halinde tazmin etmesi gerekmez ancak
emaneti kullanırken ters bir iş yaparsa o zaman tazmin eder. Sûfyân es Sevrî,
İshâk ve Küfeliler bu görüştedir.