17- NİKAH ESNASINDA
KONUŞMA YAPILIR MI?
حدثنا قتيبة
حدثنا عبثر بن
القاسم عن
الأعمش عن أبي
إسحاق عن أبي
الأحوص عن عبد
الله قال علمنا
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم التشهد
في الصلاة
والتشهد في
الحاجة قال
التشهد في
الصلاة
التحيات لله
والصلوات
والطيبات
السلام عليك
أيها النبي
ورحمة الله
وبركاته
السلام علينا
وعلى عباد
الله الصالحين
أشهد أن لا
إله إلا الله
وأشهد أن
محمدا عبده
ورسوله
والتشهد في
الحاجة إن
الحمد لله نستعينه
ونستغفره
ونعوذ بالله
من شرور أنفسنا
وسيئات
أعمالنا فمن
يهده الله فلا
مضل له ومن
يضلل فلا هادي
له وأشهد أن
لا إله إلا
الله وأشهد أن
محمدا عبده
ورسوله ويقرأ
ثلاث آيات قال
عبثر ففسره
لنا سفيان
الثوري {
اتقوا الله حق
تقاته ولا
تموتن إلا
وأنتم مسلمون
} { واتقوا
الله الذي
تساءلون به
والأرحام إن
الله كان
عليكم رقيبا } { اتقوا
الله وقولوا
قولا سديدا }
Abdullah b. Mes’ûd
(r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) namazlarda ve
diğer ihtiyaç anlarında yapılması gereken teşehhüdü öğretti. Namazdaki teşehhüd
şöyledir: “Dilimizle, vücudumuzla ve tüm mallarımızla yapılan ibadetlerin hepsi
sadece Allah’a mahsustur. Tüm kulluk ve ibadetler ondan başkasına yapılamaz. En
son Peygamber olan Muhammed (s.a.v.), Allah’ın rahmeti bereketi selam ve
selameti senin üzerine olsun. Yine Allah’ın selam ve saadeti bizim üzerimize ve
Allah’ın hayırlı işler işleyen kullarına olsun. Ben kabul eder ve şâhidlik
yaparım ki Allah’tan başka gerçek ilah yoktur. Yine kabul eder ve şâhidlik
yaparım ki Muhammed (s.a.v.), Allah’ın kulu ve Peygamberidir.”
Diğer ihtiyaç
alanlarındaki teşehhüd ise şöyledir: “Eksiksiz tüm övgüler o Allah’a mahsustur.
Daima ondan yardım diler, ondan bağışlanmamızı isteriz. Benliklerimizin
şerrinden, işlediğimiz işlerin kötülüklerinden Allah’a sığınırız. Allah her
kimi hidayet ve doğru yoluna iletirse onu saptıracak kimse yoktur. Kimi de
saptıracak olursa onu hidayete getirecek kimse yoktur. Ve ben kabul eder ve
şâhidlik yaparım ki Allah’tan başka gerçek ilah yoktur. Ve yine kabul eder ve
şâhidlik yaparım ki Muhammed (s.a.v.), Allah’ın kulu ve peygamberidir.”
İbn Mes’ûd; Ve de üç
ayet okunmalıdır dedi.
Abser dedi ki: Sûfyân es
Sevrî o üç ayeti şöyle açıkladı. 1- Ey iman edenler mutlaka yolunuzu Allah’ın
kitabıyla bulmaya çalışın ve ancak Müslüman olarak can verin (3 Âl-i Imrân:
102) 2- …Allah’a karşı daima sorumluluk bilinci duyun ve akrabalık bağlarını
gözetin şüphesiz Allah sizler üzerinde daima gözetleyicidir. (4 Nisa: 1) 3- Ey
iman edenler sizler yolunuzu daima Allah’ın kitabıyla bulmaya çalışın ve her
zaman hakkı ve doğruyu söyleyin. (33 Ahzab)
Diğer tahric: Ebû
Dâvûd, Nikah; Buhârî, Nikah
قال وفي
الباب عن عدي
بن حاتم قال
أبو عيسى حديث
عبد الله حديث
حسن رواه
الأعمش عن أبي
إسحاق عن أبي
الأحوص عن عبد
الله عن النبي
صلى الله عليه
وسلم ورواه
شعبة عن أبي
إسحاق عن أبي
عبيدة عن عبد
الله عن النبي
صلى الله عليه
وسلم وكلا
الحديثين صحيح
لأن إسرائيل
جمعهما فقال
عن أبي إسحاق
عن أبي الأحوص
وأبي عبيدة عن
عبد الله بن
مسعود عن النبي
صلى الله عليه
وسلم وقد قال
أهل العلم إن
النكاح جائز
بغير خطبة وهو
قول سفيان
الثوري وغيره
من أهل العلم
Tirmîzî: Bu konuda
Adiyy b. Hatem’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmîzî: Abdullah
hadisi hasendir. Bu hadisi A’meş, Ebû İshâk’tan, Ebûl Ahvas’tan ve Abdullah b.
Mes’ûd’tan rivâyet etmiştir. Şu’be ise: Ebû İshak, Ebû Ubeyde ve Abdullah b. Mes’ud’dan
rivâyet etmiştir. Şu’be ise: Ebnu İshak, Ebû Ubeyde ve Abdullah b. Mes’ud’dan
rivâyet etmiştir.
Her iki rivâyette
sahihtir. Çünkü İsrail, her iki rivâyeti bir araya toplayarak Ebûl İshâk’tan,
Ebûl Ahvas’tan, Ebû Ubeyde ve Abdullah b. Mes’ûd’tan rivâyet etmiştir. Bazı
ilim adamları: “Nikah konuşma yapılmaksızın da caizdir” derler. Bazı ilim
adamları ve Sûfyân es Sevrî bunlardandır.