SÜNEN-İ TİRMİZİ

Bablar Konular Numaralar  

NİKAH BAHSİ

<< 1105 >>

17- NİKAH ESNASINDA KONUŞMA YAPILIR MI?

 

حدثنا قتيبة حدثنا عبثر بن القاسم عن الأعمش عن أبي إسحاق عن أبي الأحوص عن عبد الله قال علمنا رسول الله صلى الله عليه وسلم التشهد في الصلاة والتشهد في الحاجة قال التشهد في الصلاة التحيات لله والصلوات والطيبات السلام عليك أيها النبي ورحمة الله وبركاته السلام علينا وعلى عباد الله الصالحين أشهد أن لا إله إلا الله وأشهد أن محمدا عبده ورسوله والتشهد في الحاجة إن الحمد لله نستعينه ونستغفره ونعوذ بالله من شرور أنفسنا وسيئات أعمالنا فمن يهده الله فلا مضل له ومن يضلل فلا هادي له وأشهد أن لا إله إلا الله وأشهد أن محمدا عبده ورسوله ويقرأ ثلاث آيات قال عبثر ففسره لنا سفيان الثوري { اتقوا الله حق تقاته ولا تموتن إلا وأنتم مسلمون }  { واتقوا الله الذي تساءلون به والأرحام إن الله كان عليكم رقيبا }  { اتقوا الله وقولوا قولا سديدا } 

 

Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) namazlarda ve diğer ihtiyaç anlarında yapılması gereken teşehhüdü öğretti. Namazdaki teşehhüd şöyledir: “Dilimizle, vücudumuzla ve tüm mallarımızla yapılan ibadetlerin hepsi sadece Allah’a mahsustur. Tüm kulluk ve ibadetler ondan başkasına yapılamaz. En son Peygamber olan Muhammed (s.a.v.), Allah’ın rahmeti bereketi selam ve selameti senin üzerine olsun. Yine Allah’ın selam ve saadeti bizim üzerimize ve Allah’ın hayırlı işler işleyen kullarına olsun. Ben kabul eder ve şâhidlik yaparım ki Allah’tan başka gerçek ilah yoktur. Yine kabul eder ve şâhidlik yaparım ki Muhammed (s.a.v.), Allah’ın kulu ve Peygamberidir.”

 

Diğer ihtiyaç alanlarındaki teşehhüd ise şöyledir: “Eksiksiz tüm övgüler o Allah’a mahsustur. Daima ondan yardım diler, ondan bağışlanmamızı isteriz. Benliklerimizin şerrinden, işlediğimiz işlerin kötülüklerinden Allah’a sığınırız. Allah her kimi hidayet ve doğru yoluna iletirse onu saptıracak kimse yoktur. Kimi de saptıracak olursa onu hidayete getirecek kimse yoktur. Ve ben kabul eder ve şâhidlik yaparım ki Allah’tan başka gerçek ilah yoktur. Ve yine kabul eder ve şâhidlik yaparım ki Muhammed (s.a.v.), Allah’ın kulu ve peygamberidir.”

 

İbn Mes’ûd; Ve de üç ayet okunmalıdır dedi.

 

Abser dedi ki: Sûfyân es Sevrî o üç ayeti şöyle açıkladı. 1- Ey iman edenler mutlaka yolunuzu Allah’ın kitabıyla bulmaya çalışın ve ancak Müslüman olarak can verin (3 Âl-i Imrân: 102) 2- …Allah’a karşı daima sorumluluk bilinci duyun ve akrabalık bağlarını gözetin şüphesiz Allah sizler üzerinde daima gözetleyicidir. (4 Nisa: 1) 3- Ey iman edenler sizler yolunuzu daima Allah’ın kitabıyla bulmaya çalışın ve her zaman hakkı ve doğruyu söyleyin. (33 Ahzab)

 

 

Diğer tahric: Ebû Dâvûd, Nikah; Buhârî, Nikah

 

قال وفي الباب عن عدي بن حاتم قال أبو عيسى حديث عبد الله حديث حسن رواه الأعمش عن أبي إسحاق عن أبي الأحوص عن عبد الله عن النبي صلى الله عليه وسلم ورواه شعبة عن أبي إسحاق عن أبي عبيدة عن عبد الله عن النبي صلى الله عليه وسلم وكلا الحديثين صحيح لأن إسرائيل جمعهما فقال عن أبي إسحاق عن أبي الأحوص وأبي عبيدة عن عبد الله بن مسعود عن النبي صلى الله عليه وسلم وقد قال أهل العلم إن النكاح جائز بغير خطبة وهو قول سفيان الثوري وغيره من أهل العلم

 

Tirmîzî: Bu konuda Adiyy b. Hatem’den de hadis rivâyet edilmiştir.

 

Tirmîzî: Abdullah hadisi hasendir. Bu hadisi A’meş, Ebû İshâk’tan, Ebûl Ahvas’tan ve Abdullah b. Mes’ûd’tan rivâyet etmiştir. Şu’be ise: Ebû İshak, Ebû Ubeyde ve Abdullah b. Mes’ud’dan rivâyet etmiştir. Şu’be ise: Ebnu İshak, Ebû Ubeyde ve Abdullah b. Mes’ud’dan rivâyet etmiştir.

 

Her iki rivâyette sahihtir. Çünkü İsrail, her iki rivâyeti bir araya toplayarak Ebûl İshâk’tan, Ebûl Ahvas’tan, Ebû Ubeyde ve Abdullah b. Mes’ûd’tan rivâyet etmiştir. Bazı ilim adamları: “Nikah konuşma yapılmaksızın da caizdir” derler. Bazı ilim adamları ve Sûfyân es Sevrî bunlardandır.