SÜNEN-İ TİRMİZİ

Bablar Konular Numaralar  

CENAZE BAHSİ

<< 975 >>

6- MALIN NE KADARI ALLAH YOLUNDA VASİYYET EDİLEBİLİR?

 

حدثنا قتيبة حدثنا جرير عن عطاء بن السائب عن أبي عبد الرحمن السلمي عن سعد بن مالك قال عادني رسول الله صلى الله عليه وسلم وأنا مريض فقال أوصيت قلت نعم قال بكم قلت بمالي كله في سبيل الله قال فما تركت لولدك قلت هم أغنياء بخير قال أوص بالعشر فما زلت أناقصه حتى قال أوص بالثلث والثلث كثير

 

Sa’d b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) hasta iken ziyaretime geldi ve dedi ki: “Malların konusunda vasiyetin varmı?”  “Evet” dedim.  “Ne kadarını?” buyurdu. Ben de: “Tüm malımı Allah yolunda vakfettim” dedim. Bu sefer: “Çocuklarına ne bıraktın?” buyurdu. Ben de: “Onlar zengin ve bolluk içindedirler” dedim. O’da: “Onda birini vasiyet et” buyurdu. Sa’d diyor ki: “Bu konuda daha fazlasını vasiyet edebilmek için direttim sonunda; “Üçte birini vasiyet et, üçte birde çoktur” buyurdular.

 

 

Diğer tahric: Müslim, Vasıyye; Buhârî, Vasiyet

 

قال أبو عبد الرحمن ونحن نستحب أن ينقص من الثلث لقول رسول الله صلى الله عليه وسلم والثلث كثير قال وفي الباب عن بن عباس قال أبو عيسى حديث سعد حديث حسن صحيح وقد روي عنه من غير وجه وقد روي عنه والثلث كثير والعمل على هذا عند أهل العلم لا يرون أن يوصي الرجل بأكثر من الثلث ويستحبون أن ينقص من الثلث قال سفيان الثوري كانوا يستحبون في الوصية الخمس دون الربع والربع دون الثلث ومن أوصى بالثلث فلم يترك شيئا ولا يجوز له إلا الثلث

 

Ebû Abdurrahman şöyle diyor: Rasûlullah (s.a.v.)’in üçte bir de çoktur buyurmasından dolayı biz üçte birin altına inmesini müstehab görürüz.

 

Tirmîzî: Bu konuda İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir.

 

Tirmîzî: Sa’d hadisi hasen sahihtir. Değişik şekillerde de rivâyet edilmiştir; “Üçte biride çoktur” veya “Üçte biride büyüktür” şeklinde de rivâyet edilmiştir. İlim adamları uygulamalarını bu hadisle yaparlar, üçte birinden fazlasının vasıyyet edilmemesi görüşündedirler. Üçte birinin altına inmesini müstehab görürler. “Sûfyân es Sevrî diyor ki: Alimlerimiz vasiyetin dörtte bire inmeksizin beşte bir olarak yapılmasını müstehab görürler veya üçte bire varmaksızın dörtte bir vasiyyeti de hoş karşılamışlardır. Her kim malının üçte birini vasiyet etmişse başka da vasiyet için bir şey bırakmamış demektir. Ancak üçte biri vasiyet etmesi caizdir.