MÜMTEHİNE SURESİ MEALİ
1. Ey inananlar! Benim
de düşmanım, sizin de düşmanınız olan kimseleri dost edinmeyin. Onlar size
gelen gerçeği inkar ettikleri, Rabbiniz Allah'a
inandığınızdan dolayı Resulü ve sizi (yurdunuzdan sürüp) çıkardıkları halde siz
onlara sevgi ulaştırıyorsunuz. Eğer benim yolumda savaşmak ve benim rızamı
kazanmak için çıktınızsa içinizde onlara sevgi mi gizliyorsunuz? Oysa ben sizin
gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz her şeyi bilirim. Sizden kim bunu yaparsa
doğru yoldan sapmış olur.
2. Şayet onlar sizi ele
geçirirlerse, size düşman kesilecekler, size ellerini ve dillerini kötülükle
uzatacaklardır. Zaten inkar edivermenizi
istemektedirler.
3. Kıyamet günü
yakınlarınız ve çocuklarınız size fayda vermezler. Çünkü Allah aranızı ayırır.
Allah yaptıklarınızı görendir.
4. İbrahim'de ve onunla
beraber bulunanlarda sizin için güzel bir misal vardır, onlar kavimlerine
demişlerdi ki: "Biz sizden ve sizin Allah'tan başka taptıklarınızdan
uzağız. Sizi tanımıyoruz. Siz bir tek Allah'a inanıncaya kadar sizinle bizim
aramızda sürekli bir düşmanlık ve nefret belirmiştir." Yalnız İbrahim'in
babasına: "Senin için mağfiret dileyeceğim, fakat senin için Allah'tan
(gelecek) hiçbir şeyi (önlemeye) gücüm yetmez." demesi hariç. Rabbimiz!
Yalnız sana dayandık, sana yöneldik. Dönüşümüz de ancak sanadır.
5. "Rabbimiz! Bizi inkar edenler için bir fitne kılma, (onlara mağlub etme!) bizi bağışla! Ey Rabbimiz! Yegane
galib ve hikmet sahibi ancak sensin."
6. Andolsun,
onlarda sizin için, Allah'ı ve ahiret gününü
arzulayanlara güzel bir örnek vardır. Kim yüz çevirirse şüphesiz Allah,
zengindir, hamde layık olandır.
7. Olur ki Allah sizinle
düşmanlarınız arasında yakında bir dostluk meydana getirir. Allah gücü
yetendir. Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
8. Allah sizi, din
hakkında sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan kimselere iyilik
etmekten, onlara adaletli davranmaktan men etmez. Çünkü Allah adalet yapanları
sever.
9. Allah sizi, ancak
sizinle din hakkında savaşan, sizi yurtlarınızdan çıkaran ve çıkarılmanız için
yardım eden kimselere dost olmaktan men eder. Kim onlarla dost olursa işte
zalimler onlardır.
10. Ey iman edenler!
Mümin kadınlar hicret ederek size geldiği zaman, onları imtihan edin. Allah
onların imanlarını daha iyi bilir. Eğer siz de onların inanmış kadınlar
olduğunu öğrenirseniz onları kafirlere geri
döndürmeyin. Bunlar onlara helal değildir. Onlar da bunlara helal olmazlar.
Onların (kocalarının) sarfettiklerini (mehirleri) geri verin. Mehirlerini
kendilerine verdiğiniz zaman onlarla evlenmenizde size bir günah yoktur. Kafir kadınları nikahınızda tutmayın, sarfettiğinizi
isteyin. Onlar da sarfettiklerini istesinler.
Allah'ın hükmü budur. Aranızda O, hükmeder, Allah bilendir, hikmet sahibidir.
11. Eğer eşlerinizden
biri, sizden kafirlere kaçar da siz de savaşta galip
durumda olursanız, eşleri gitmiş olanlara ganimetten, harcadıkları kadar verin.
İnandığınız Allah'a karşı gelmekten sakının.
12. Ey Peygamber!
İnanmış kadınlar sana gelip Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık
etmemeleri, zina etmemeleri, çocuklarını öldürmemeleri, elleri ile ayakları
arasında bir iftira uydurup getirmemeleri, iyi bir işte sana karşı gelmemeleri
hususunda sana bey'at ederlerse onların bey'atlarını al ve onlar için Allah'tan mağfiret dile.
Şüphesiz Allah, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
13. Ey inananlar,
Allah'ın gazab ettiği kimselerle dostluk etmeyin. Kafirler, mezarlık halkından nasıl ümidi kesmişse, onlar da ahiretten öyle ümidi kesmişlerdi.