BOŞANMA DİLEKÇESİ
ÖRNEĞİ :
EŞLERİN BİRBİRİNDEN
AYRILMALARI
Yüce Allah şöyle buyurur
(Bakara 229) “…Boşanmadan sonra, kadınlara önceden mehir olarak verdiğiniz bir
şeyi geri almanız sizin için helâl olmaz. Ancak ikisi (karı koca) Allah’ın
sınırlarını yani evlilik haklarını koruyamamaktan korkar ve siz de onların bu
sınırları koruyup yerine getiremeyeceklerinden endişe ederseniz, kadının
serbestliğe kavuşması için mehrinden kocasına bazı şeyler bırakmasında her iki
taraf için de bir günah yoktur.”
Bu dilekçe falan oğlu,
falanın kızı filanın bilinci yerinde olarak falan oğlu filana gönderdiği
dilekçesidir. Ben senin hanımın idim, benimle birlikte oldun, içli dışlı oldun.
Sonra ben seninle birlikte olmaktan hoşlanmaz oldum. Bana zarar vermeksizin ve
senin üzerinde hakkım olan bir görevi yerine getirmeme engel olmaksızın senden
ayrılmaya karar verdim. Allah’ın sınırlarını koruyamama sıkıntısı yaşadığımızda
bana ait mallarımı (mehrimi) vererek beni boşamanı istedim ki bu miktar şu
kadar ve şu kadar dinardır. Ayrıca sana verdiğim şu kadar da dinarı sen olarak
beni kesin bir şekilde- dönüşü olmayan- boşamayla boşamış oldun. Seninle
konuştuğumda bana söylediklerini kabul etmiş ve buna razı olmuştum. Bu yüzden
senin sözlerine inanarak bu dilekçede belirtilen tutarları sana verdim ancak
geriye benim mehrim kaldı. Böylece bu dilekçede yazıldığı şekliyle senden
boşanmış oldum. Bu durumda bu kararından vazgeçme ya da başka bir şey talep
etme hakkın kalmamıştır. Benim durumumdaki bir kadının senin gibi bir
kocasından alması gerekenlerin tümünü aldım. İddet süresi içinde boşanmış bir
kadının alması gerekenlerin hepsini almış bulunmaktayım. Ne senin benim, ne de
benim senin üzerinde herhangi bir hakkım, talebim kalmamıştır. Bundan sonra sen
yada ben birbirimizin üzerinde herhangi hak talep ederse ya da başka bir alacak
iddia ederse bu iddianın gerçekle bir ilgisi yoktur. Karşı taraf böyle
yükümlülükten uzaktır. Her birimiz bu dilekçede belirtilen diğerimizin verdiği
ifadeleri kabul etmiş, evlenmeden önce şifahi olarak konuşulan şeyleri kabul
etmiş ve buna dayanarak bu sözleşmeyi imzalamış demektir. Falan ve filan imza
ettiler.