Urve b. Zübeyr r.a. :
Tâbiînden ve Medine’deki
Fukahâ-i Seb’a’dan. (Yedi büyük âlimden biri. Künyesi Ebû Abdillah. 22 (m.
642)’de doğdu. 94 (m. 712) târihinde Hz. Ömer (r.a.) hilâfetinin sonlarında Medine’de
vefât etti. Babası Zübeyr bin Avvam (r.a.) Cennetle müjdelenen Eshâb-ı kirâmdan
birisidir. Peygamber efendimizin halası Safiyye’nin oğludur. Urve hazretlerinin
annesi, Ebû Bekir Sıddîk’ın (r.a.) kızı, Esma’dır. Abdullah bin Zübeyr (r.a.),
Hz. Urve’nin ana baba, bir kardeşidir.
Busra ve Mısır’a gitti.
Mısır’da evlendi ve orada yerleşti. Yedi sene orada kaldı. Şam’da Velîd bin
Abdülmelik’in yanında iken bir ayağında yara çıkıp, kangren oldu.
Tâbiblerin kararı ile Velîd
bin Abdülmelik’in yanında ayağı kesileceği zaman, bayıltacak ve uyuşturacak
hiçbir ilâç almaya râzı olmamış, ameliyat esnasında hiç sesini çıkarmamıştı.
Hatta o sırada, odanın içinde biriyle konuşmakta olan Velîd, ancak ayağının
kesilmesinden sonra, ameliyatın bittiğinden haberi olan Urve hazretlerinin
sabrına hayran olmuştu. O günlerde de oğlu Muhammed, Velîd’in ahırında bir atın
tekme vurmasıyla hayatını kaybetmişti. Bu hâdiseden sonra Medine’ye döndü.
Babası Zübeyr bin Avvam’dan, Zeyd bin Sâbit, Üsâme bin Zeyd, Hz. Âişe, Ebû Hureyre
(r.anhüm) ve başkalarından hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir. Ondan da oğulları,
Hişam, Muhammed, Osman, Yahyâ, Abdullah, torunu Amr bin Abdillah, Zuhrî ve
başka âlimler hadîs-i şerîf bildirmişlerdir. Hadîs ilminde güvenilir bir
zâttır.
Zührî (r.a.): “Bunu ilim
konusunda bitmeyen bir deniz buldum” der. Urve hazretlerinin oğlu Hişam da
“Babam, Ramazan ve Kurban bayramlarının dışında daima oruç tutardı. Hatta oruçlu olarak vefâtetti” der. O,
hergün, Kur’ân-ı kerîmin dörtte birini okurdu. Geceleri de ibâdetle geçirirdi.
Abdülmelik bin Mervan: “Cennet ehlinden birisini görmek isteyen, Urve bin
Zübeyr’e baksın.” demiştir. Urve hazretleri salih ve cömert bir zât idi. Urve
bin Zübeyr’in (r.a.) rivâyet ettiği hadîs-i şerîfler:
“Ümmetimin en kötüleri,
Eshâbıma dil uzatanlardır.”
“Resûlullah (s.a.v.) helaya
girdiklerinde başını örterdi.”
“Kim yeryüzünden zulümle
bir karış alırsa, Allahü teâlâ o bir karışı, yedi kattaki miktariyle kıyâmet
gününde, onun boynuna asar.”
“Kim Allahü teâlâ’nın
rızası için bir mescid yaparsa, Allahü teâlâ da ona Cennette bir ev ihsan
eder.” Bu büyük âlim buyurdular ki:
“Bir kimsede bir iyilik
görürseniz, o iyiliği ona sevdiriniz. Biliniz ki, o kişinin yanında, o iyiliğin
benzeri başka iyilikler de vardır. Aynı şekilde, bir kimsede bir kötülük
görürseniz, onu sevdirmeyiniz. Çünkü, o kişinin yanında daha başka kötülükler
de vardır.”
Urve hazretleri oğullarına
şöyle nasîhat ederdi: “İlim öğreniniz. Çünkü siz, şimdi içerisinde bulunduğunuz
cemaatin küçüklerisiniz. Fakat ilerde başka bir cemaatin büyükleri
olabilirsiniz. Cehalet ne çirkin bir şey. Özellikle yaşlı bir kimsenin
cehâleti.”
Kaynaklar:
------------------
1) Vefeyât-ül-a’yân cild-1,
sh-225
2) Tabakât-ı İbn-i Sa’d
cild-5, sh-178
3) Tezkiret-ül-Huffâz
cild-1, sh-162
4) Şezerat-üz-zeheb cild-1,
sh-103
5) Tabakât-ul-kübrâ cild-1,
sh-30
6) Tam İlmihâl Se’âdet-i
Ebediyye sh-1079
7) Hilyet-ül-evliyâ cild-2,
sh-179