Abdullah b. Ferec – Ebu’l-Fadl er-Riyaşi :
Hadîs, nahiv ve lügat
âlimlerinden. Adı, Abbâs bin Ferec bin Ali bin Abdullah er-Riyâşî’dir. Künyesi
Ebü’l-Fadl er-Riyâşî idi. Ebû Sa’îd Hasen bin Abdullah-ı Sayrafî diyor ki:
“Riyâşî Ebü’l-Fadl Abbâs bin Ferec, Muhammed bin Süleymân bin Ali el-Hâşimî’nin
âzâdlı kölesidir. Riyâş, Cezzâm kabilesinden birisinin ismidir. Abbâs’ın babası
Ferec de, Riyâş’ın kölesi olduğu için Abbâs’a, Riyâşî (=Riyâş’a mensûb)
denilmiştir. Lügat âlimi olup eski şâirlerden çok şiir ezberlemişti. Esmaî’den
çok hadîs-i şerîf ve başka ilimler rivâyet etti.” Basra’da yetişen
âlimlerdendir. 177 (m. 793) târihinde doğdu. Yabancıların 254 (m. 871) yılında
Bağdâd’ta çıkardığı isyanda şehîd edildi.
Riyâşî, hadîs
âlimlerindendir. O, Esmâî ve Ebû Ma’mer el-Mek’ad ile buluşup onlardan ilim aldı.
Esmâî, Ebû Dâvûd, Tayâlisî,
Ubeydullah bin Muhammed, Amr bin Merzûk, Âlâ bin Fadl, Ebû Osmân-ı Mâzinî, Vehb
bin Cerîr ve daha pek çok âlimden ilim alıp, hadîs-i şerîf rivâyet etti.
Kendisinden de, Ebû Dâvûd, oğlu Muhammed bin Abbâs, Ebü’l-Abbâs el-Müberred,
Abdullah bin Müslim ve daha birçok âlim ilim aldı ve hadîs-i şerîf rivâyet
ettiler. Onun hadîs-i şerîf rivâyeti çoktur ve sika (güvenilir sağlam) bir
râvidir. İbn-i Hibbân, Kitâb-üssikâ’sında:
“O, Esmâî’den çok hadîs-i
şerîf rivâyet etti” dedi. Ebû Sa’îd-i Sayrafî: “O, lügat ilminde büyük bir
âlimdi. Ebü’l-Abbâs Sa’leb O’nunla buluştu. O’nun fazîletini, üstünlüğünü
takdir edip, O’nu herkese tercih etti” dedi. Hatîb-i Bağdâdî de dedi ki: “O,
Bağdâd’a geldi ve orada hadîs-i şerîf rivâyet edip ilim öğretti. Hadîste sika
bir râvi idi. Edebiyat ve nahiv ilminde üstün bir yeri vardı. Ebû Zeyd’in ve
Esmaî’nin kitaplarının hepsini ezbere biliyordu.” Nahiv âlimi Ebû Osmân-ı
Mâzinî’nin huzurunda, büyük nahivci
Sibeveyh’in “el-Kitâb” adlı
eserini okudu. Mâzinî der ki, “Ben, Sibeveyh’in bu eserini büyük âlim
Riyâşî’nin yanında okudum. Çünkü O, bu eseri benden daha iyi biliyordu.” Nahiv
âlimi Müberrid’in “Kâmil” adındaki eserinde birçok rivâyetleri vardır.
O, Arap edebiyatını ve Arap
târihini çok iyi biliyordu. Şiirleri meşhûrdur. Bu ilimlerde tasnif ettiği
başlıca eserleri şunlardır:
1- Kitâb-ül-hayl
2- Kitâb-ül-ibil
3- Kitâbü mâ İhtilâfat
esmâühü min kelâmil-Arab
Onun vefâtı hâdisesi çok
acıklıydı. Bunu Ali bin Ebî Ümeyye şöyle anlatıyor: Basra, dışarıdan gelen yabancı
askerler tarafından işgal edilmiş ve bir çok müslüman şehîd edilmişti. Bu
sırada onlar, mescidde bulunan Riyâşî’nin yanına kılıçları ile birlikte
girdiler. O, kuşluk namazı kılıyordu. Kılıçları ile ona vurup “Malını getir!”
dediler. O da, “Hangi maldan bahsediyorsunuz?” dedi. Nihayet O’nu da şehîd
ettiler, iki sene sonra
yabancı askerler, Basra’dan çekilince, biz şehre girdik. Mazin kabilesine
uğradık. Riyâşî’nin evi oradaydı. Mescidine girdik. Bir de ne görelim ki, o
yere atılmış ve sanki birisi tarafından çevrilmiş gibi kıbleye yüzünü dönmüş
bir vaziyette idi. Fakat vücûdu sapasağlam, karnı yarılmamış ve hâlinde
herhangi bir değişiklik yoktu. Sanki hayatta imiş gibiydi. Ancak derisi
kemiklerine yapışıp kurumuştu.Halbuki ölümünün üzerinden iki yıl geçmişti.”
Kaynaklar:
--------------
1) Tehzîb-üt-tehzîb,
cild-5, sh-124
2) Târih-i Bağdâd cild-12,
sh-138
3) El-A’lâm cild-3, sh-264
4) Vefeyât-ül-a’yân cild-3,
sh-27
5) Mu’cem-ül-müellifîn
cild-5, sh-62
6) Mu’cem-ül-üdebâ cild-12,
sh-44
7) Enbâh-ur-ruvât cild-2,
sh-367
8) El-Bidâye ve’n-nihâye
cild-11, sh-29
9) Bugyet-ül-vuât cild-2,
sh-27
10) Esmâ-ül-müellifîn
cild-1, sh-436
11) İzâh-ul-meknûn cild-2,
sh-261, 294, 326
12) Brockelmann Sup cild-1,
sh-168