TAUN / VEBA |
Câbir bin AbdilIah'dan
naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Ben Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'i: «Kabı örtün! Tulumu da bağlayın! Çünkü senede bir gece veba iner. Kapağı
olmayan hiç bir kabın yahut üzerinde bağı olmayan hiç bir tulumun yanından
geçmez ki, içine bu vebadan bir şey İnmesin.» buyururken işittim. (Müslim,
Eşribe)
Abdullah b. Abbas'tan rivayete göre; "Ömer b. el-Hattab r.a.,
Şam (Suriye)'a çıktı. Nihayet Serğ denilen yere varınca orduların kumandanıarı
-Ebu Ubeyde b. el-Cerrah ve arkadaşları- onu karşıladılar ve ona Şam
topraklarında vebanın ortaya çıkmış olduğunu haber verdiler.
İbn Abbas dedi ki: Bunun üzerine Ömer: Bana ilk muhacirleri
çağırınız, dedi. Onları çağırttı ve onlarla istişare etti. Onlara Şam'da
vebanın baş gösterdiğini haber verdi. Onlar anlaşmazlığa düşerek kimisi: Biz
bir iş için çıkmıştık, dolayısıyla onu görmeden geri dönmek görüşünde değiliz,
dedi. Kimileri: Seninle beraber bulunanlar, insanların (iyilerinin) geriye
kalanları ve Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in ashabıdırlar. Bu sebeple
onları alıp bu vebanın üzerine götürmeni uygun görmüyoruz, dediler.
Ömer: Haydi yanımdan çıkın, dedi. Daha sonra: Bana ensarı çağırın,
dedi.
Ben de onları çağırdım. Ömer de onlarla istişare etti. Onlar da
muhacirlerin gittikleri yoldan gittiler ve onların anlaşmazlıkları gibi
anlaşmazlığa düştüler. Yine Ömer: Yanımdan gidiniz, dedi.
Daha sonra: Sen bana burada fetih muhacirlerinden olup Kureyş'in
yaşlılarından olanları çağır, dedi. Ben de onları çağırdım. Bu hususta ona
karşı iki kişi dahi ihtilaf etmeyerek: Biz senin insanları alıp geri dönmen ve
onları bu vebanın bulunduğu yere götürmemen görüşündeyiz, dediler.
Bunun üzerine Ömer de' ahali arasında: Ben sabahleyin dönmek üzere
bineğimin üzerinde olacağım, siz de sabahleyin bineğinizin üzerinde olunuz,
diye nida ettirdi.
Ebu Ubeyde b. el-Cerrah bunun üzerine: Allah'ın kaderinden kaçış
mı bu, dedi. Ömer: Bu sözü keşke senden başkası söylemiş olsaydı ey Ebu Ubeyde.
Evet, biz Allah'ın kaderinden yine Allah'ın kaderine kaçıyoruz. Şimdi bana
görüşünü söyle. Senin develerin olsa ve birisi merası bol, diğeri kurak olmak
üzere iki tarafı birbirinden farklı bir vadiye insen, develerini merası bolalan
yerde de otlatsan Allahlın kaderiyle otlatacaksın. Kurak olan yerde de otlatsan
Allah'ın kaderiyle otlatacaksın değil mi, dedi.
İbn Abbas dediki: Bir süre sonra bazı ihtiyaçlarını görmek üzere
huzurda bulunmayan Abdurrahman b. Avf çıkageldi ve: Bu hususta benim bir bilgim
vardır. Ben Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'j şöyle buyururken dinledim,
dedi:
Sizler onun bir yerde baş gösterdiğini işitirseniz bulunduğu yere
gitmeyiniz. Sizin bulunduğunuz bir yerde baş gösterirse ondan kaçmak amacıyla
bulunduğunuz yerden çıkmayınız.
Abdullah b. Abbas dedi ki: Bunun üzerine Ömer Allah'a hamd etti,
sonra da yoluna koyulup gitti."
Abdullah b. Amir'den rivayete göre "Ömer Şam'a çıktı. Serğ'de
iken vebanın Şam topraklarında baş gösterdiği haberi ona ulaştı. Abdurrahman b.
Avf da Ömer'e, Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu
haber verdi: Onun bir yerde baş gösterdiğini işitirseniz oraya gitmeyiniz.
Sizin bulunduğunuz bir yerde o görülecek olursa ondan kaçmak amacıyla o yerden
çıkmayınız."
Ebu Hureyre r.a.'dan, dedi ki: "Resulullah Sallallahu Aleyhi
ve Sellem: Medine'ye Mesih (ed-Deccal) ile taun girmez, buyurmuştur."
Sirin kızı Hafsa'dan, dedi ki: "Enes b. Malik r.a. bana: Yahya
neden öldü diye sordu. Ben taun'dan, dedim. O dedi ki: Rasulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem taun (dolayısıyla ölüm) her Müslüman için bir şehitliktir,
buyurdu."
Ebu Hureyre'den rivayete göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem
şöyle buyurdu: "Karın hastalığından ölen şehittir. Taun hastalığından ölen
şehittir."
Yahya b. Ya'mer'den rivayete göre; "Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem'in zevcesi Aişe r.anha, Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e taun'a
dair soru sorduğunu haber vermiştir. Allah'ın Nebii Sallallahu Aleyhi ve Sellem
de ona taun'un Allah'ın daha önce dilediği kimseler üzerine gönderdiği bir azap
olduğunu, daha sonra Allah/ın onu mu'minlere bir rahmet kıldığını haber verdi.
Binaenaleyh bir kulun bulunduğu beldede taCı n ortaya çıkar, o da sabrederek
Allah/ın kendisi için yazdığından başkasının kendisine isabet etmeyece'ğini
bilerek şehrinde kalırsa, mutlaka ona şehit gibi ecir verilir,"
İlk Hadis Müslim, Sonrakilerin tümü Buhari’den aktarıldı.