AHİR ZAMAN

 

İSLAM

 

Tirmizi, 2629- Abdullah b. Mes’ûd (r.a.)’den rivayete göre, Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “İslam garib bir halde başladı ve yine garib bir hale dönecektir. Ne mutlu o gariblere.”(Tirmizi, İman; İbn Mace, fiten; Darimi, rikak) 

 

Tirmizi, 2184- Safiyye (r.anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: İnsanlar bu beyt’e; Ka’be’ye karşı savaşmaya devam edecekler… Hatta bir ordu savaşmak üzere yola çıkacak çöle veya bu beldenin çölüne geldiklerinde öndekiler arkadakiler ve ortadakiler hepsi yerin dibine batırılacak hiçbiri kurtulamayacaktır. Bunun üzerine Ey Allah’ın Rasûlü! O orduya istemeyerek katılanların durumu ne olacak? Dedim. Rasûlullah (s.a.v.): “Onlar niyetlerine göre diriltileceklerdir” buyurdu.(Müslim ve Tirmizi, fiten)

 

Tirmizi, 2680- Ebu Hureyre (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Pek yakında insanlar develerini koşturarak ilim arayacaklar fakat Medîne âlimlerinden daha bilgili kimseler bulamayacaklardır.”

 

 

MÜSLÜMAN’IN DURUMU

 

Tirmizi 2260- Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “İnsanların üzerine öyle bir zaman gelecek ki dininin gereklerini yerine getirme konusunda dirençli davranıp müslümanca yaşayan kimse avuç içerisinde ateş tutan kimse gibi olacaktır.”

 

Tirmizi 2267- Ebu Hureyre (r.a.)’den rivayete göre, Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Siz öyle bir zamandasınız ki sizden kendisine emredilenin onda birini terk eden kimse helak olmuş olur. Sonra öyle bir zaman gelecek ki o zamanda kendisine emredilenin onda birini yapan kimse ise kurtulacaktır.”(Buhari, fiten; Tirmizi, fiten; Ebu Davud, sünne)

 

Tirmizi, 2176- Sevbân (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Allah, yeryüzünü benim için katladı dürdü büktü bende yeryüzünün doğu ve batı her tarafını gördüm, ümmetimin hükümranlığı ve saltanatı benim için katlanan ve gösterilen yerlerine kadar ulaşacaktır. Bana iki hazine verildi biri sarı biri kırmızı Rabbimden ümmetimin umumî kıtlıkla helak etmemesini ve kendilerinden olmayıp onların köklerini kurutacak haricî (dış düşmanları onların başına musallat kılmamasını istedim. Rabbim ise şöyle buyurdu: “Ey Muhammed kesinlikle hüküm verdim bu hüküm geri çevrilip değiştirilmez, Ümmetin için sana şu müjdeyi veriyorum; onları genel bir kıtlıkla helak etmeyecek ve kendilerinden olmayan köklerini kurutacak bir düşman gücünü onların başına musallat kılmayacağım hatta ümmetine karşı dünyanın çeşitli bölgelerinden -veya çeşitli bölgeleri arasından- bir araya gelseler bile. Fakat sonunda onlar yani senin ümmetin birbirini kıracak ve birbirini esir edecektir.”(Müslim ve Tirmizi, fiten)

 

Ahmed, 13006 (2)- Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in azatlısı Sevban der ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "(İnsanların) yemek için tabağa davet edildiği gibi her taraftan milletlerin sizinle savaşmaya davet edilmesi yakındır'' buyurdu. Biz: "Ey Allah'ın Resulü! Bu, o gün bizim azlığımızdan dolayı mı olacak?" dediğimizde: ''Siz o gün kalabalık olacaksınız. Ancak selin önündeki çörçöp gibi (zayıf) olacaksınız. Düşmanlarınızın kalbinden sizden korkma hissi alınacak ve sizin kalbinize vehn konulacaktır'' buyurdu. Biz de: "Vehn nedir?" dediğimizde: "Hayatı sevmek ve ölümü sevmemektir'' buyurdu. [Hasen] Ebu Davud, 4297

 

 

KADIN

 

İbn Hibban Sahih 5753- Abdullah b. Amr bildiriyor: Ben, Resulullah (-sav-)'i şöyle buyururken işittim: "Ümmetimin sonunda bazı kimseler olacak. Bunlar, deve palanı iriliğinde semerlere / eğerlere binecekler ve mescidlerin kapılarının önünde konaklayacaklar. Onların kadınları ise giyinik oldukları halde çıplaktırlar. Onların başları ve boyunları uzun cılız develerinin hörgüçleri gibidir. işte bu kadınlar, lanete uğramışlardır. Oysa sizden önceki ümmetierin i toplulukların kadınları siz (erkek)lere hizmet ettiği halde, sizin ardınızdan kadınlarınıza hizmette bulunan bir (erkek) topluluğu (gelecek)."[Hasen]

 

İLİM KALKACAK

 

İbn Hibban, 4572- Avf b. Malik el-Eşcai anlatıyor: Resulullah (-sav-), (bir gün) göğe bakıp: "Bu, ilmin kaldırılacağı andır" buyurdu. Bunun üzerine Ensar'dan Lebid b. Ziyad adında bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! ilim sağlamlaştırılmış ve kalpler onu ezberleyip bellemişken ilim (nasıl) kaldırılır?" diye sordu. Resulullah (-sav-): "Ben de seni Medinelilerin en fakihlerinden/kavrayışlılarından sanıyordum" buyurdu.

Daha sonra Resulullah (-sav-), ellerinde Allah'ın Kitab'ı bulunmasına rağmen Yahudiler ile Hıristiyanların sapıtmalarından bahsetti.

 

(Hadisin ravisi Cübeyr b. Nufeyr) der ki: (Bayram namazı meydanında) Şeddad b. Evs'le karşılaştım. Ona (bu) Avf b. Malik hadisini naklettim. Bunun üzerine Şeddad b. Evs: "Avf, doğru söylemiş" dedi. Daha sonra da bana: "ilk kaldırılacak şeyin ne olduğunu sana haber vereyim mi?" dedi. Ben de: "Olur, (söyle)" dedim. O da: "Huşu (önce kaldırılacak), öyle olacak ki huşu sahibi birini (neredeyse hiç) göremeyeceksin" dedi.

 

Tirmizi, 2205- Enes b. Malik (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)’den işittiğim bir hadisi size rivâyet edeceğim ki benden sonra hiçbir kimse bu hadisi Rasûlullah (s.a.v.)’den işitmiş olarak rivâyet edemez. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:

 

“Şunlar kıyametin alametlerindendir. İlmin ortadan kalkıp cahilliğin ortalığı kaplaması, zinanın yaygın hale gelmesi, içkilerin bol miktarda içilmesi, kadın nüfusunun çoğalıp erkeklerin azalması hatta elli kadına bir erkek düşecek hale gelmesi.” (Tirmizi, İbn Mace, fiten; Müslim, ilim)

 

 

Tirmizi, 2652- Abdullah b. Amr b. As (r.a.)’den rivâyete göre, Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Allah ilmi insanların kafalarından söküp çıkaracak kaldıracak değildir. Fakat ilmi, ilim adamlarını ortadan kaldırmak suretiyle kaldıracaktır. Sonunda hiç âlim kalmayacak ve insanlar cahil bilgisiz kimseleri kendilerine önder lider ve kurtarıcı seçecekler ve onlara dini ve ilmi meseleler soracaklar onlar da cahilce fetva vererek hem kendileri sapıtmış hem de başkalarını saptırmış olacaklardır.”(Müslim, Tirmizi, fiten; İbn Mace, mukaddime)

 

 

HER GEÇEN GÜN DAHA KÖTÜ OLACAK

 

Tirmizi 2206- Zübeyr b. Adîy (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Enes b. Malik’in yanına girdik ve Haccac’dan çektiklerimizden dolayı ona yakındık. Bunun üzerine şöyle dedi: “Rabbinize kavuşuncaya kadar geçecek hiçbir sene yoktur ki kendisinden sonra gelen yıllar onlardan beter olmasın bunu Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den işittim.” (Tirmizi; Buhari, fiten)

 

İbn Hibban Sahih 6721- Enes b. Malik, Resulullah'tan (-sav-) şöyle bildirir: "Dünya alçak oğlu alçakların yanında olmadıkça (bunlar dünyada en mutlu kişiler olmadıkça) kıyamet kopmayacaktır."

 

 

İSLAMİ DAVRANIŞLARI BIRAKIP ÖNCEKİ SAPIKLIKLARA DÖNÜLECEK

 

[-F.Bari, 3456-] Ebu Said r.a.'dan rivayete göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Sizden öncekilerin gittiği yolu karış karış, arşın arşın izleyeceksiniz. Hatta onlar bir kertenkele deliğine girecek olsalar, siz de ona gireceksiniz. Biz: Ey Allah'ın Resulü Yahudilerle, Hıristiyanları mı kastediyorsun, dedik. O: Başka kim olabilir ki, diye buyurdu."

 

[-F.Bari, 7116-] Ebu Hureyre'nin nakline göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Devs kabilesinin kadınlarımn kıçları Zülhalasa (putuna doğru) çalkalanmadıkça kıyamet kopmaz" buyurmuştur.

 

Zülhalasa, cahiliye döneminde Devs kabilesinin tapmış oldukları putun adıdır.

 

İbn Hibban Sahih 6702- Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından olan Ebu Vakıd el-Leysi der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'yi fethettiği zaman bizimle beraber Hevazin tarafına gitti. Kafirlerin kutsal sayıp ta etrafında dönerek dua ettikleri hünnap ağacının yanına vardık. Biz: "Ey Allah'ın Resulü! Onların ağacı gibi bize de bir ağaç seç" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allahu ekber! Bu, israil oğullarının Musa'ya dediğinin aynısıdır. Onlar, Musa'ya: ‘‘Ey Musa! Onların tanrılan olduğu gibi, sen de bizim için bir tanrı yap!'' dediler. Musa: ‘‘Gerçekten siz cahil bir toplumsunuz’‘ dedi'' (A'raf 138) dedikten sonra: "Siz, sizden öncekileri örnek alıyorsunuz" buyurdu. (Ahmed 5/218; Tirmizi 2180)