ZADU’L-MEAD |
İKİNCİ KİTAP PEYGAMBER'İN (S.A.) İBADETLER KONUSUNDAKİ TUTUMU |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
H) KUŞLUK NAMAZI
KONUSUNDAKİ TUTUMU
Buhari, Sahih'inde Hz.
Aişe'nin (r.anha): "Allah Rasulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kuşluk vakti
nafile'namaz kıldığını görmedim. Ancak ben bu nafile namazı kılarım"
dediğini nakleder. Yine Buhari, Müverrik el-İcli ile İbn Ömer arasındaki şu
konuşmayı aktarır. Müverrik diyor ki: İbn Ömer'e:
— Kuşluk namazını kılar
mısın? diye sordum.
— Hayır, dedi.
— Ömer kılar mıydı?
— Hayır.
— Ebu Bekir kılar mıydı?
— Hayır.
— Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kılar mıydı?
— Hayır. Zannettem.
Yine Buhari, İbn Ebi
Leyli'nin şöyle dediğini zikreder: (Hz. Ali'nin kızkardeşi) Ümmü Hani'den başka
hiç kimse bize Hz. Peygamber'i (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kuşluk namazı
kılarken gördüğünü haber vermemiştir. O da diyor ki: "Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke fethedildiği gün evime girdi, gusül abdesti
aldı. Sekiz rekat namaz kıldı. Bu namazdan daha hafif bir namaz kıldığını asla
görmedim. Ancak rüku ve secdeleri tam olarak yaptı."
Müslim'in Sahihinde
naklettiğine göre, Abdullah b. Şakik diyor ki: Hz. Aişe'ye: "Allah Rasulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kuşluk namazı kilar mıydı?" diye sordum.
"Hayır, sadece seferden döndüğünde kılardı" cevabını verdi.
"Namazda sureleri Allah Rasulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir arada
okuduğu olur muydu" diye sordum. "Mufassai surelerden bir arada
okurdu" karşılığını verdi.
Müslim, Sahih'inde Hz.
Aişe'nin şöyle dediğini nakleder: Allah Rasulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
kuşluk namazını dört rekat ve daha fazla -Allah'ın dilediği kadar- kılardı.
Buhari ve Müslim'in
Sahihlerinde Ümmü Hanı'den naklettiklerine göre Allah Rasulü (Sallallahu aleyhi
ve Sellem), Fetih günü sekiz rekat namaz kıldı; o vakit kuşluktu.
Hakim, Müstedrek'te,
el-Esam - es-Sağani - İbn Ebi Meryem - Bekir b. Mudar - Amr. b. el-Haris -
Bekir b. el-Eşec - Dahhak b. Abdullah yoluyla Enes'in (r.a.) şöyle dediğini
nakleder:
Allah Rasulü'nün
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir sefer esnasında sekiz rekat kuşluk namazı
kıldığını gördüm. Namazı bitirince şöyle dedi: "Ben ümit ve korku namazı
kıldım. Rabbimden üç şey istedim; ikisini verdi, birini vermedi. Ümmetimi
kıtlıklarla zelil etmemesini istedim, dileğimi yerine getirdi. Hiçbir düşmanı
onlara galip getirmemesini istedim; dileğimi yerine getirdi. Onları gruplara
ayırmamasını istedim; bu isteğimi kabul etmedi." Hakim bu hadis sahihtir,
diyor. Ben derim ki: Seneddeki şu el-Dahhak b. Abdullah araştırılmalı. Kimdir,
hali nedir?
Fadlu'd-Duha kitabında
Hakim; Fakih Ebu Bekir - Bişr b. Yahya - Muhammed b. Salih ed-Dulabi - Halid b.
Abdullah b. el-Husayn - Hilal b. Ye-saf - Zadan yoluyla Hz. Aişe'den (r.anha)
nakleder ki:
Allah Rasulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) kuşluk namazını kıldı, sonra yüz kere şu duayı okudu:
"Allah'ım! Beni
bağışla, bana acı, tevbemi kabul et. Şüphesiz tevbeleri kabu! eden, acıyan,
bağışlayan yalnız Sen'sin."
Ebu'l-Abbas el-Esam -
Esed b. Asim - el-Husayn b. Hafs - Süfyan Ömer b. Zer - Mücahid senediyle
naklettiğine göre: Allah Rasulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kuşluk namazını
iki, dört, altı ve sekiz rekli kıldı.
İmam Ahmed,
Haşimoğullarının (mevlası) azadlı kölesi Ebu Sai Osman b. Abdülmelik el-Amri -
Aişe bt. Sa'd yoluyla Ümmü Zerr'in şöfl le dediğini nakleder:
Hz. Aişe'nin (r.anha)
kuşluk namazı kıldığını gördüm ve onun: "Allah Rasulü'nün (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) dört rekattan başka kıldığım görmedim." dediğini
işittim.
Yine Hakim'in, Ebu Ahmed
Bekir b. Muhammed el-Mervezi - Ebu Kılabe - Ebu'l-Velid - Ebu Avane - Husayn b.
Abdurrahman - Amr b. Mürre - İmare b. Umeyr - Cübeyr b. Mut'im'in oğlu (Nafi)
yoluyla naklettiğine göre Cübeyr b. Mut'im Allah Rasulü'nün (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) kuşluk namazı kıldığını gördü.
Yine Hakim, İsmail b.
Muhammed - Muhammed b. Adiyy b. Kamil - Vehb b. Bakıyye el-Vasıti - Halid b.
Abdullah - Muhammed b. Kays - Cabir b. Abdullah yoluyla nakleder ki: Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kuşluk namazını altı rekat kıldı.
Sonra Hakim, ishak b.
Beşir el-Mehamili - İsa b. Musa - Cabir - Ömer b. Subh - Mukatil b. Hayyan -
Müslim b. Sabih - Mesruk yoluyla Hz. Aişe (r.anha) ve Ümmü Seleme'nin (r.anha)
"Allah Rasulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kuşluk namazını on iki rekat
kılardı." dediklerini nakledip uzunca bir hadis zikrediyor.
Hakim'in, Ebu Ahmed b.
Muhammed es-Sayrafi - Ebu Kılabe er-Rakkasi - Ebu'l-Velid - Şu'be - Ebu ishak -
Asim b. Dumra - Hz. Ali (r.a.) senediyle rivayetine göre Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kuşluk namazı kılardı.
Yine Ebu'l-Velid'e kadar
aynı senedle rivayetine başlayıp Ebu'l-Velid - Ebu Avane - Husayn b.
Abdurrahman - Amr b. Mürre - İmare b. Umeyr el-Abedi - Cübeyr b. Mut'im'in oğlu
(Nafi') senediyle Cübeyr b. Mut'im'in, Allah RasuTü'nü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) kuşluk namazı kılarken gördüğünü nakleder.
Hakim der ki: Bu konuda
şu sahabilerden de hadis nakledilmiştir: 1- Ebu Said el-Hudri, 2- Ebu Zer
el-Gıfari, 3- Zeyd b. Erkam, 4- Ebu Hu-reyre, 5- Büreyde el-Eslemi, 6-
Ebu'd-Derda, 7- Abdullah b. Ebi Evfa, 8- İtban b. Malik, 9- Enes b. Malik, 10-
Utbe b. Abdullah es-Sülemi, 11- Nuaym b. Hemmar el-Gatafani, 12- Ebu Umame
el-Bahili -Allah hepsinden razı olsun-, kadınlardan 13- Ebu Bekir'in kızı Hz.
Aişe, 14- Ümmü Hani ve 15- Ümmü Seleme -Allah onlardan razı olsun-. Bu
sahabilerin hepsinin şahitliklerine göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bu (kuşluk) namazını kılardı.
Taberani'nin Hz. Ali,
Enes, Hz. Aişe ve Cabir'den nakline göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) kuşluk namazım altı rekat kılardı.
1- Alimlerin İhtilafı:
Alimler bu hadisler
hakkında farklı görüşler ileri sürmüşlerdir:
1- Birinci grup: Hz.
Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu namazı kıldığı rivayetini,
-kılmadığını söyleyenlere gizli kalmış fazla bir bilgi içerdiği için- kılmadığı
rivayetine tercih etmişlerdir. Diyorlar ki; Böyle birşey hakkında bilgi pek-çok
insana gizli kalıp azınlık tarafından bilinebilir. Hz. Aişe, Enes, Cabir, Ümmü
Hani ve Ali b. Ebi Talib Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu
namazı kıldığını haber vermişlerdir. Bu namazı tavsiye, ona devam, kılana da
övgü ve medih içerikli sahih hadisler bunu kuvvetlendirir. Buhari ve Müslim'in
Sahih 'lerinde rivayetlerine göre Ebu Hureyre (r.a.): "Dostum Muhammed
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana, her ay üç gün oruç tutmamı, iki rekat
kuşluk namazı kılmamı ve uyumadan önce vitir namazını kılmamı tavsiye
etti" demiştir.
Buna benzer bir hadis de
Müslim'in Sahih'inde Ebu'd-Derda'dan nakledilmektedir.
Müslim, Sahih'inde Ebu
Zer'den naklen Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu
rivayet eder: "Sizlerin herbirinin vücudunun herbir eklem ve organına
(faydaları, sıhhat ve selametine karşılık) her sabah bir sadaka gereklidir. Her
tesbih (Sübhanallah demek) bir sadakadır. Her tahmid (elhamdülillah demek) bir
sadakadır. Her tehlil (La ilahe illallah demek) bir sadakadır. Her tekbir
(Allahu ekber demek) bir sadakadır. İyiliği emretmek bir sadakadır. Kötülükten
nehyetmek bir sadakadır. Kişinin kılacağı iki rekat kuşluk namazı bunlardan
(bir kısmına) bedel olur."
İmam Ahmed'in,
Müsned'inde Muaz b. Enes el-Cüheni'den naklettiğine göre Allah Rasulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdular:
"Kim sabah namazını
kılınca, iki rekat kuşluk namazı kılıncaya kadar namazgahında oturur, hayırdan
başka birşey söylemezse Allah onun günahlarım affeder. İsterse denizin köpüğü
kadar (çok) olsun, "
Tirmizi ve İbn Mace'nin
Sünenlerinde Ebu Hureyre'den (r.a.) nakledildiğine göre Allah Rasulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim nafile kuşluk namazına devam ederse
günahları affolunur. İsterse denizin köpüğü kadar çok olsun.''
Müsned ve Sünen'de
rivayete göre Nuaym b. Hemmar, Allah Rasulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle dediğini işittim demiştir: "Allah (c.c) buyuruyor ki: "Ey
Ademoğlu! Gündüzün evvelinde dört rekat namaz kılmaktan geri durma, sonunda
sana gelecek zararlardan seni koruyayım. Bu hadisi Tirmizi Ebu'd-Derda ve Ebu
Zer'den rivayet etmiştir.
Tirmizi'nin Cami'inde ve
İbn Mace'nin Sünenlnde Enes'ten Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: "Kim kuşluk namazını on iki rekat
kılarsa Allah, onun için cennette altından bir köşk bina eder. "
Müslim'in Sahih'inde naklettiğine
göre, Zeyd b. Erkam Kuba Mesctf dinde kuşluk vakti namaz kılan bir bölük insan
gördü. Bunun üzerine şöy le dedi: "Bunlar bu saatin dışında namaz kılmanın
daha faziletli olduğunu elbet bilmişlerdir. Çünkü Allah Rasulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) "Evvabin namazı, deve yavrularının ayakları kavrulduğu
vakittedir." buyurdu.
"Deve yavrularının
ayaklarının kavrulması" sözü "Günün harareti şid; detlenir. Bu sırada
deve yavruları (ayaklarının derileri ince olduğundan,) güneşten ısınan yerin
yakıcı hararetini hissederler." anlamındadır.
Sahih'ae nakledildiğine
göre Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Itban b. Malik'ir evinde
kuşluk namazını iki rekat kıldı.
Hakim'in Müstedrek'inde
Halid b, Abdullah el-Vasıti - Muhammed b. Amr - Ebu Seleme - Ebu Hureyre
senediyle nakledildiğine göre Allah Rasulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: "Kuşluk namazına ancak evvab (- kendini Allah'a adayan) devam
eder.
Hakim diyor ki: Bu hadis
Müslim b. el-Haccac'ın benzeriyle istidlal ettiği bir senedle rivayet
olunmuştur. Çünkü Müslim, üstadlarından, Muhammed b. Amr - Ebu Seleme - Ebu
Hureyre (r.a) yoluyla Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Allah herhangi bir peygambere Kur'an'ı teganni etmesine izin verdiği
kadar hiçbir şeye izin vermemiştir." buyurduğunu nakletmektedir. Biri
çıkıp da: "Hammad b. Seleme ve Abdülaziz b. Muhammed ed-Deraverdi bu
hadisi Muhammed b. Amr'dan mürsel olarak rivayet etmişlerdir." diyecek
olursa, ona cevaben: "Halid b. Abdullah sikadır; sikanın ilavesi
makbuldür" denilir.
Hakim, sonra Abdan b.
Yezid - Muhammed b. Muğire es-Sükkeri - Kasım b. Hakem el-Urani - Süleyman b.
Davud el-Yemami - Yahya b. Ebi Kesir - Ebu Seleme - Ebu Hureyre senediyle Allah
Rasulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder:
"Cennetin, Kuşluk
Kapısı adında bir kapısı vardır. Kıyamet günü olunca bir münadi şöyle bağırır:
Nerede kuşluk namazına devam edenler? İşte kapınız! Allah'ın rahmetiyle girin o
kapıdan. "
Tirmizi, el-Cami' adlı
eserinde Ebu Kürayb Muhammed b. Ala - Yunus b. Bükeyr - Muhammed b. İshak -
Musa b. Fülan - Amcası Sümame b. Enes b. Malik - Enes b. Malik senediyle Allah
Rasulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder:
"Kim kuşluk
namazını on iki rekat kılarsa, Allah onun için cennette altından bir köşk bina
eder."
Tirmizi diyor ki: Bu
hadis garib bir hadistir. Yalnız bu yoldan biliyoruz. İmam Ahmed, bu konudaki
en sahih hadis olarak Ümmü Hani hadisini görürdü. Derim ki: Senedde geçen Musa
b. Fülan, Musa b. Abdullah b. el-Müsenna b. Enes b. Malik'tir. (Enes b.
Malik'in oğlu el-Müsenna'nın oğlu Abdullah'ın oğlu Musa'dır.)
Yine e/-Cami'de Atıyye
el-Avfi'den Ebu Said el-Hudri'nin şöyle dediğini nakleder: Allah Rasulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kuşluk namazına o kadar devam ederdi ki;
'"Arlık bırakmaz" derdik. O kadar da terkederdi ki: "Artık
kılmaz" derdik. Tirmizi: "Bu hadis, hasen garibtir'' diyor.
İmam Ahmed, Müsned'inde
Ebu'l-Yeman - İsmail b. Ayyaş - Yahya b. el-Haris ez-Zimari - el-Kasım - Ebu
Ümame yoluyla Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu
nakleder:
"Kim temizlenmiş
olarak farz bir namaza giderse, ona ihramlı hacı sevabı verilir. Kim de kuşluk
nafilesine yürürse, umre yapmış sevabım alır. Aralarında batıl ve boş şey
yapılmayan bir namazın ardındaki bir namaz İlliyyin'de yazılır." Ebu Ümame
diyor ki: "Şu mescidlere sabah akşam gidip gelme Allah (c.c.) yolunda
cihaddır." Hakim'in Ebu'l-Abbas - Muhammed b. İshak es-Sağani -
Ebu'l-Müverri' Muhadır b. el-Muverri' - el-Ahvas b. Hakim - Abdullah b. Amir
el-Elhani - Münib b. Uyeyne b. Abdullah es-Sülemi - Ebu Ümame senediyle
naklettiğine göre Allah Rasulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyururdu:
"Kim sabah namazını
cemaatle bir mescidde kılar; sonra kuşluk vaktine kadar orada bekler; sonra da
ku$luk nafilesini kılarsa, o kimseye tam bir hac yahut umre yapmış kimsenin hac
ve umresi kendisine aittir. "
sevabı gibi sevap
verilir. Yine onun İbn Ebi Şeybe, Hatim b. İsmail - Humeyd b. Sahr el-Makburi -
el-A'rac - Ebu Hureyre (r.a.) senediyle nakleder ki:
Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir ordu gönderdi. Bu ordu büyük ganimet elde
etti ve hızlı hamle yaptı. Bir adam: "Ey Allah'ın Rasulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)! Bu ordudan daha hızlı hamle yapan daha çok ganimet elde eden
bir ordu hiç görmedik." dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu
aleyhi ve Sellem), "Size daha hızlı hamle yapan ve daha çok ganimet elde
edeni haber vereyim mi? Evinde güzelce abdest alıp sonra mescide yönelen ve
orada sabah namazını kılıp sonra bekleyip kuşluk namazını kılan kişi gerçekten
hızlı hamle yapmış ve çok ganimet elde etmiştir." buyurdu.
Bu konuda bunlardan
başka hadisler de vardır. Ancak bunlar en iyileri. Hakim diyor ki: Güçlü hadis
otoriteleri ve hafızlardan bir grupla arkadaşlık ettim. Hepsinin de bu sayıyı
-yani dört rekatı- tercih ettiklerini ve bu konudaki sahih haberlerin
mütevatirliklerinden dolayı bu namazı dört rekat kıldıklarım gördüm. Nakledilen
haberlere uymak, hadis üstadlarının yolundan gitmek için ben de bu görüşü
savunuyor ve ona çağırıyorum.
İbn Cerir et-Taberi,
kuşluk namazı ve sayısının farklılığı konusunda Hz. Peygamber'e (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) isnad olunan haberleri sıraladıktan sonra diyor ki: Bu
hadisler içinde karşı tarafı susturacak bir hadis yoktur. Çünkü mümkündür ki,
dört rekat kıldığını nakleden O'nu dört rekat kılarken görmüştür; başka birisi
başka bir vakitte onun iki rekat kıldığını görmüştür; bir başkası başka bir
vakitte sekiz rekat kıldığını görmüştür; daha başka biri altı rekat kılınmasına
teşvik ettiğini işitmiştir; diğer biri iki rekat, bir başkası on rekat, daha
başka biri de on iki rekat kılınmasına teşvik ettiğini işitmiştir. Böylece
herbiri gördüğünü, işittiğini haber vermiştir. Sözümüzün doğruluğuna Zeyd b.
Eslem'den naklolunan şu hadisi delil gösterebiliriz: Zeyd b. Eşlem diyor ki:
Abdullah b. Ömer'in Ebu Zerr'e "Amca, bana tavsiyede bulun" dediğini,
Ebu Zerr'in de ona: "Senin benden istediğini ben de Allah Rasulünden
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) istemiştim de bana şunları söyledi." deyip
şu hadisi naklettiğini işittim: "Kim iki rekat kuşluk namazı kılarsa,
gafiller içine yazılmaz. Dört kılan abidler içine yazılır. Altı kılana o gün
hiçbir günah ilişmez- Sekiz kılan, halis kullar içine yazılır. On kılana Allah
cennette onun için bir ev bina. Mücahid der ki: "Allah Rasulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) kuşluk namazını bir gün iki rekat, bir gün dört rekat, bir
gün altı rekat, bir gün sekiz rekat kıldı, sonra terketti." Bu haber de,
yukarıda adı geçen herbir habercinin, kuşluk namazı konusunda görüp gözettiği
kadarıyla haber vermiş olması ihtimalinden sözetmemizin doğruluğunu ortaya
koymuştur.
İş böyle olunca doğrusu,
dileyen dilediği sayıda kılabilir. Bu görüş seleften bir grup alimden de
nakledilmiştir. İbn Humeyd bize, ona Cerir, ona da İbrahim (en-Nehai) haber
vermiştir ki, bir adam el-Esved'e: "Kuşluk namazını kaç rekat
kılayım?" diye sordu, o da: "Ne kadar istersen" cevabını verdi.
2- İkinci grup: Bunlar
kuşluk namazının kılınmaması hadislerine bağlanmışlar ve bu görüşü, hadislerin
senedlerinin sıhhati ve de sahabenin bu hadislerin gereğince amel etmiş
olmaları yönünden tercih etmişlerdir. Buhari'nin İbn Ömer'den naklettiğine göre
bu namazı ne İbn Ömer'in kendisi, ne Ebu Bekir, ne de Ömer kılardı. "Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kılar mıydı?" sorusuna İbn Ömer:
"Hayır, zannettem" cevabını verdi.
Veki, Süfyan es-Sevri -
Asim b. Küleyb - babası Küleyb yoluyla Ebu Hureyre'nin: "Allah Rasulünün
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kuşluk namazını yalnız bir gün kıldığını
gördüm." dediğini nakleder.
Ali b. el-Medini'nin,
Muaz b. Muaz - Şu'be - Fudayl b. Fedale - Abdurrahman b. Ebi Bekre yoluyla
nakline göre, Ebu Bekre, kuşluk namazını kılan bir grup insan gördü ve dedi ki:
"Siz ne Allah Rasulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ne de ashabının umumu
tarafından kılman bir namaz kılıyorsunuz!"'
Muvatta'da. Malik - İbn
Şihab (ez-Zühri) - Urve yoluyla Hz. Aişe'nin şöyle dediği nakledilir: Allah
Rasulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) asla kuşluk nafilesi kırmamıştır. Ancak
ben bu nafile namazı kılarım. Allah Rasulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
birtakım hayırlı işleri yapmak istediği halde halk, onlarla amel ederse
üzerlerine farz kılınır korkusuyla o hayır işlerini bırakırdı.
Ebu'l-Hasan Ali b.
Battal diyor ki: Seleften bir grup alim Hz. Aişe hadisini kabul edip kuşluk
namazını caiz görmemekteler. Bir grup ise: "Bid'attir" diyor. Şa'bi,
Kays b. Ubeyd'in şöyle dediğini naklediyor: "Bütün sene boyunca İbn
Mes'ud'a gidip gelirdim. Ama kuşluk namazı kıldığını görmedim." Şu'be'nin,
Sa'd b. İbrahim yoluyla Sa'd'ın babası İbrahim'den naklettiğine göre,
Abdurrahman b. Avf kuşluk namazını kılmazdı. Mücahid anlatıyor: Ben ve Urve b.
Zübeyr mescide girdik. Baktık, İbn Ömer, Hz. Aişe'nin odası yanıbaşında
oturuyor. Halk ise mescidde kuşluk namazı kılıyor. İbn Ömer'e onların namazını
sorduk: "Bid'attir." dedi. Bir keresinde de "Ne güzel
bid'at!" dedi.
Şa'bi diyor ki: İbn
Ömer'in "Müslümanların ortaya çıkardıkları bid'at namazlar içinde kuşluk
namazından daha faziletlisi yoktur." Enes b. Malik'e kuşluk namazını
sordular "Namazlar beştir" cevabını verdi.
3- Üçüncü grup: Kuşluk
namazının ara sıra kılınmasının müstehab olduğunu, dolayısıyla bazı günlerde
kılınabileceği görüşünü ileri sürmüşlerdir. Bu görüş Ahmed'den nakledilen iki
görüşten biridir. Taberi, bu görüşte olan bir grup alimin ismini sıralamış ve
demiştir ki: Delil olarak Cüreyri'nin Abdullah b. Şakik'ten naklettiği hadisi
ileri sürmüşlerdir. Abdullah b. Şakik diyor ki: Hz. Aişe'ye: "Allah Rasulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kuşluk namazı kılar Taberi sonra Ebu Said'in şu sözünü
veriyor: Allah Rasulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kuşluk namazına o kadar
devam ederdi ki; "Artık bırakmaz." derdik. O kadar da terkederdi ki;
"Artık (bir daha) kılmaz." derdik. Bu hadis yukarıda geçti. Sonra
Taberi diyor ki: Seleften bu namazı kılanların bu şekil kıldıkları
nakledilmektedir. Şu'be, Habib b. Şehid'ten naklen İkrime'nin: "İbn Abbas,
kuşluk namazını bir gün kılar, on gün terkederdi." dediğini rivayet
etmektedir. Yine Şu'be'nin Abdullah b. Dinar'dan naklettiğine göre İbn Ömer
kuşluk namazı kılmazdı. Kuba mescidine gelince kılardı. Kuba mescidine ise her
cumartesi gelirdi. Süfyan, Mansur'un: "Kuşluk namazına farz namaz gibi
devam etmeyi (sahabiler) mekruh görürlerdi. Onlar hem kılar, hem terk
ederlerdi." dediğini nakleder. Said b. Cübeyr diyor ki: "Üzerime farz
olduğunu zannedebileceğim korkusuyla çok arzu ettiğim halde kuşluk namazını
terkederim," Mesruk anlatıyor: "Biz mescidde okurduk. İbn Mes'ud
kalkıp gittikten sonra mescidde kalır, sonra ayağa kalkar kuşluk namazı kılardık.
Bu durum İbn Mes'ud'un kulağına gitti. Bunun üzerine: Allah'ın kullarına,
Allah'ın yüklemediği şeyleri neden yüklüyorsunuz?! Eğer ille de kılacaksanız
evlerinizde kılın, dedi." Ebu Miclez, kuşluk namazını evinde kılardı.
Bunlar diyorlar ki:
Böyle olması herhangi bir kimsenin, ona devam suretiyle farz yahut devamlı
(müekked) sünnet olduğu kuruntusuna kapılmaması için daha uygundur. Bu yüzden
Hz. Aişe "Benim için anam ve babam kabirlerinden çıkarılsalar yine de bu
namazı terketmem." demiştir. Çünkü Hz. Aişe bu namazı halkın göremeyeceği
bir yerde, evinde kılardı.
4- Dördüncü grup:
Bunlar, bir sebebe bağlı olarak kılınır; Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) de bu namazı bir sebebe dayalı olarak kılmıştır, görüşünü ileri
sürüyorlar. Diyorlar ki: Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Fetih
günü sekiz rekat kuşlukta namaz kılması yalnız Fetih sebebiyledir. Fetih
vaktinde sekiz rekat namaz kılmak Fethin sünnetidir. Komutanlar bu namaza
"Fetih Namazı" derler. Taberi, Tarih'inde Şa'bi'nin şöyle dediğini nakleder:
Halid b. Velid, Hire'yi fethedince selam vermeden sekiz rekat Fetih namazı
kıldı. Sonra yerinden ayrıldı.
Diyorlar ki: Ümmü Hani:
"O vakit kuşluktu" sözüyle bu namazın kılınışının kuşluk vakti
olduğunu kastediyor; kuşluk bu namazın ismidir anlamını kasdetmiyor. Hz.
Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Itban b. Malik'in evinde kıldığı
namaz da yine ancak bir sebebe bağlıydı. Çünkü Itban, ona: "Gözlerimde
hayır kalmadı. Benimle kabilemin mescidi arasına seller giriyor. Gönlüm isterdi
ki, gelip evimde namaz kıldırsan da, senin namaz kıldırdığın yeri mescid
edineyim." demiş, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de:
"inşaallah isteğini yaparım." demişti. Itban der ki; Ertesi sabah
Allah Rasulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında Ebu Bekir ile gün ilerlediği
bir vakitte bana geldi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eve girmek
için izin istedi, bende ona izin verdim. Oturmadan: "Evinin neresinde
namaz kılmamı istersin?" diye sordu. Kılmasını istediğim yeri ona
gösterdim. Bunun üzerine namaza durdu. Biz de arkasında saf olduk. Namaz kılıp
selam verdi. O selam verince biz de selam verdik. Hadis, Buhari ve Müslim
tarafından rivayet edilmiştir.
Bu namazın aslı,
hikayesi ve Buhari' nin rivayetindeki lafzı işte böyle. Itban'dan nakledenlerden
biri bu lafzı kısaltıp: "Allah Rasulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) evimde
kuşluk nafilesini kıldı. Arkasına bir cemaat durdu, onlar da namaz
kıldılar" şekline çevirdi.
Hz. Aişe'nin: "Allah
Rasulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) seferden dönmesi dışında kuşluk namazı
kılmazdı." sözü, Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu namazı
ancak bir sebebe bağlı olarak kıldığını gösteren en açık delillerdendir. Çünkü
Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) seferden dönünce ilk önce mescidden
başlar, orada iki rekat namaz kılardı.
Hz. Peygamber'in
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) tutumu işte böyleydi. Hz. Aişe hem onu, hem bunu
haber vermiştir. Aynı zamanda: "Allah Rasulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
asla kuşluk namazı kılmamıştır." diyen de odur.
Hz. Aişe'nin müsbet
(olumlu) rivayeti, sefer ve fetihten dönüş, bir kabileyi ziyaret gibi bir
sebeple Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu namazı kıldığını
göstermektedir. (İbn Ömer'in) Kuba mescidine gelmesi de, aynı şekilde orada
namaz kılmak içindir. Şu rivayet de böyledir: Yusuf b. Ya'kub'un Muhammed b.
Ebu Bekir - Seleme b. Reca yoluyla rivayetine göre eş-Şa'sa: "Ebu Cehil'in
başının kesildiği müjdesi verildiği gün İbn Ebi Evfa'nın iki rekat kuşluk
namazı kıldığını gördüm" demiştir. Şayet bu olay sahih ise bu namaz fetih
için kılınan şükür namazı gibi kuşluk vaktine rastlayan bir şükür namazıdır.
Hz. Aişe'nin menfi
rivayeti ise halkın yaptığı şekildir ki, bir sebebe bağlı olmaksızın bu namazı
kılıyorlar. O: "Bu mekruhtur. Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) sünnetine aykırıdır." dememiştir. Fakat bu namazın sebepsiz
kılınması Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tavrı değildir. Ama
kılınmasını tavsiye, teşvik ve arzu etmiştir. Kendisi ise gece namazı kıldığı
için bu namazdan] müstağni kalırdı. Çünkü gece kıldığı (teheccüd) namazı buna
gerek bırakmazdı. Kuşluk namazı teheccüd namazına bedel gibidir. Allah (c.c.)
buyuruyor ki: "Gece ile gündüzü tefekkür etmek yahut şükretmek isteyen
içil (birbirine) bedel kılan O'dur."[Furkan 62] İbn Abbas, el-Hasan ve
Katade bu ayeİ tin tefsirinde diyorlar ki: Birini diğerinin yerine geçecek
şekilde bedel ve" halef yaptı. İkisinden birisinde yapacağı bir ameli
yapmayıp kaçıran kimse diğerinde kaza eder.
Katade der ki: Şu gece
ile gündüzde hayır işlerinizden Allah için yapacaklarınızı yapın. Çünkü gece
ile gündüz, insanları ecellerine ulaştıran, her uzağı yakın eden, her yeniyi
eskiten, her va'dolunam kıyamet gününe getiren bineklerdir.
Şakik anlatıyor: Bir
adam Ömer İbnü'l-Hattab'a (r.a.) gelip: "Bu gece namazı kaçırdım."
dedi. Hz. Ömer (r.a.) ona şöyle dedi: "Gecende kaçırdığına gündüzünde
ulaş. Çünkü Allah (c.c.) gece ile gündüzü tefekkür etmek yahut şükretmek
isteyen için birbirine bedel kılmıştır."
Diyorlar ki: Sahabenin
-Allah onlardan razı olsun- davranışı da bunu göstermektedir. Çünkü ibn Abbas
bir gün kılar, on gün terkederdi. İbn Ömer kılmazdı. Kuba mescidine gelince
kılardı; oraya ise her cumartesi gelirdi. Süfyan, Mansur'un "Kuşluk
namazına farz namaz gibi devam etmeyi (sahabiler) mekruh görürlerdi. Onlar hem
kılar, hem terkederlerdi." dediğini nakleder.
Diyorlar ki: Enes'ten
nakledilen şu sahih hadis de bu kabildendir: Ensar'dan bir adam şişmandı. Hz.
Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Ben seninle namaz kılmaya
gelemiyorum." dedi. Bu zat Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
için yemek yapıp evine davet etti. Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) namaz kılması için bir hasırın kenarına su serpip (yere yaydı). Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) o hasır üzerinde iki rekat namaz kıldı.
Enes diyor ki: "O günden başka Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) kuşluk kıldığını görmedim." Hadisi Buhari rivayet etmiştir.
Bu merfu' hadisler ve
sahabe asarı üzerinde düşünen kimse, bunların yalnızca bu görüşe delil
olduklarını görür. Teşvik ve tavsiye hadislerine telince, bunların -Ebu Hureyre
ve Ebu Zer hadisleri gibi- sahih olanları bu namazın herkes için müekked
(devamlı) sünnet olduğuna delil olmazlar. Ebu Hureyre'ye bu namazı tavsiye
etmiştir. Çünkü nakledildiğine göre Ebu Hureyre, gece hadis çalışmayı namaza
tercih ederdi. Bu yüzden Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona gece
namazına bedel kuşluk namazını emretmiştir. Bundan dolayı ona vitir namazını
kılmcaya kadar uyumamasını emretmiş, ama Ebu Bekir, Ömer ve sahabilere
emretmemiştir.
2- Bu Konudaki Uydurma
Hadisler:
Konunun hadislerinin
isnadları hakkında söz edilmiştir. Kiminin isnadı munkatı' kimininki ise
uydurmadır, kendisiyle istidlal helal değildir. Mesela, Enes'ten merfu' olarak
rivayet edilen şu hadis gibi: "Kim kuşluk namazına devam eder, özürsüz
kesmezse, o kimse nurdan bir denizde, nurdan bir kayık içinde benimle birlikte
olur." Bu sözü, Zekeriyya b. Düveyd el-Kindi, Humeyd'e isnad ederek hadis
diye uydurmuştur.
Ya'la b. Eşdak'ın
Abdullah b. Cerrad'dan naklettiği: "Sizden kim kuşluk namazını kılacaksa
mütezellil bir vaziyette kılsın. Çünkü kişi bu namazı bir sene boyunca kılar,
sonra unutur, terkeder. Artık o namaza dişi devenin kaybettiği yavrusuna
duyduğu özlem gibi bir özlem duyar."hadise gelince; hayret doğrusu! Hakim
nasıl oluyor da bu ve emsali hadislerle istidlal edebiliyor?! Zira bu hadisi
kuşluk namazına ayırdığı bir kitapta rivayet ediyor. Oysa Ya'la b. Eşdak'ın bu
nüshası, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adına uydurulmuş düzmece
bir nüshadır. İbn Adiyy diyor ki: Ya'la b. el-Eşdak, amcası Abdullah b. Cerrad
yoluyla Hz. Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) pek çok münker hadis
rivayet etmiştir. O ve amcası bilinen kimseler değillerdir. Kulağıma kadar
geldiğine göre Ebu Müshir demiş ki: Ya'la b. Eşdak'a: "Amcan Allah
Rasulünün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hadislerinden neler işitti?" diye
sordum; "Süfyan'ın Cami'ini, Malik'in Muvatta'ım ve Fevaid'den bir
bölüm." cevabını verdi. Ebu Hatim b. Hibban der ki: Ya'la, Abdullah b.
Cerrad ile buluştu. Yaşlanınca dinsizler etrafında toplandı, onun adına iki yüz
kadar hadis uydurdular. O da bilmeden bu hadisleri rivayet etmeye başladı. Ona
arkadaşlarımızın ileri gelenlerinden biri: "Abdullah b. Cerrad'dan ne
işittin?" diye sorduğunda "Bu nüshayı ve Süfyan'ın Cami'mi"
cevabını verdi. Herhalükarda ondan rivayet helal olmaz.
Ömer b. Subh'un Mukatil
b. Hayyan'dan naklettiği Hz. Aişe'nin yukarıda geçen: "Allah Rasulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kuşluk namazını on İki rekat kıldı." hadisi,
Hakim tarafından Salatu'd-Duha adlı kitapta zikredilen uzun bir hadis olup
uydurmadır. Uydurmakla itham edilen kişi, Ömer b. Subh'dur. Buhari diyorki:
Yahya bana AH b. Cerir'in şöyle dediğini haber verdi: Ömer b. Subh'un:
"Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hutbesini ben
uydurdum" dediğini işittim.
Önün hakkında İbn Adiyy:
"münkeru'l-hadis", İbn Hibban "Sika ravilere nisbet ederek hadis
uydururdu. Onun hadislerini yazmak, taaccüb ederek yazma dışında helal
olmaz.", Darakutni: "metruk" ve el-Ezdi: "Yalancı =
kezzab" demiştir.
Yine Hakiirfin,
Abdülaziz b. Eban - es-Sevri - Haccac b. Furafisa - Mekhül - Ebu Hureyre senediyle
Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nisbet ederek naklettiği:
"Kim kuşluk nafilesine devam ederse günahları affolunur; çekirge sayısınca
ve deniz köpüğünden daha çok olsa bile" hadisi de böyledir. Seneddeki
Abdülaziz hakkında İbn Nümeyr: "O yalancıdır", Yahya; "Hiçtir.
Pis bir yalancıdır, hadis uydurur."; Buhari, Nesai ve Darakutni:
"Metrüku'l-hadis - Rivayet ettiği hadis bırakılır." demişlerdir.
en-Nehhas b. Kahm -
Şeddad - Ebu Hureyre yoluyla Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
nisbet edilerek rivayet edilen: "kim çift rekat kuşluk namazına devam
ederse, günahları affolunur; denizin köpüğünden çok olsa bile" hadisi de
böyledir. en-Nehhas hakkında Yahya: "Bir hiçtir, zayıftır. Ata yoluyla İbn
Abbas'tan pek çok münker şey rivayet ederdi.", Nesai:
"Zayıftır", İbn Adiyy: "Hiçbir şeyin dengi değildir", İbn
Hibban: "Meşhurlardan münker rivayetlerde bulunur, sika ravilere aykırı
düşerdi. Onu delil almak caiz değildir" ve Darakutni: "Muztaribu'l-hadis
= Naklettiği hadisler muztaribtir. Yahya el-Kattan onu bırakmıştır."
diyor.
Humeyd b. Sahr -
el-Makburi - Ebu Hureyre senediyle yukarıda geçen: "Allah Rasulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir ordu gönderdi..." hadisine gelince;
buradaki senedde geçen Humeyd'i, Nesai ile Yahya b. Main zayıf saymış, diğerler
ise sika kabul etmişlerdir. Humeyd'in bazı hadisleri münker bulunmuştur. Bu
şahıs, tek kaldığında kendisiyle istidlal edilmeyecek biridir. En iyi bilen
Allah'tır.
Muhammed b. İshak - Musa
- Abdullah el-Müsenna - Enes - Enes'in amcası Sümame senediyle rivayet edilen:
"Kim kuşluk namazını kılarsa, Allah onun için cennette altından bir köşk
bina eder." hadisi ise garib hadislerdendir. Tirmizi bu hadis hakkında:
"Bu hadis garibdir. Yalnız bu yoldan biliyoruz." diyor.
Nuaym b. Hemmar'ın rivayet
ettiği: "Ey Ademoğlu! Gündüzün evvelinde benim için dört rekat namaz
kılmaktan geri durma, sonunda sana gelecek zararlardan seni koruyayım."
hadisi ile yine aynı şekilde Ebu'd-Derda ve Ebu Zer hadisleri hakkında
Şeyhülislam İbn Teymiye'nin: "Hadiste geçen bu dört rekat bence sabah
namazının farzı ve sünnetidir." dediğini işittim.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: