ZADU’L-MEAD |
BİRİNCİ KİTAP / GİRİŞ - BİRİNCİ BÖLÜM PEYGAMBER'İN (S.A.) SEÇİLMESİ |
ANA SAYFA Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
C) PEYGAMBERLERE OLAN
İHTİYAÇ
Buradan, kulların herşeyden daha çok Peygamber ve onun getirdiklerini tanımaya,
haber verdiği hususlarda onu tasdik etmeye ve emrettiği konularda ona uymaya
zorunlu oldukları bilinmiş ve anlaşılmış olur. Çünkü hem dünyada hem de ahirette kurtuluş ve mutluluğun yolu ancak peygamberlerden
geçer. İyi ve kötü bütün inceliklerine kadar ancak onlardan öğrenilir. Allah'ın
hoşnutluğu onların aracılığı olmaksızın asla elde edilemez. Davranışların,
sözlerin ve huyların iyi olanları onların sünnetlerinden ve getirdikleri
hususlardan başkası değildir. Ölçüm işini yapan terazi onlardır. Sözler, huylar
ve davranışlar onların söz, huy ve davranışlarıyla ölçülür. Doğru yoldakiler,
sapıklardan onlara uymalanyla ayrılırlar. Onlara
duyulan ihtiyaç bedenin ruha, gözün ışığa ve ruhun hayata olan ihtiyacından
daha muazzamdır. Hangi zorunluluk ve ihtiyaç farzedilirse
edilsin, kulun peygamberlere olan ihtiyaç ve gereksinimi ondan kat kat fazladır. Göz açıp kapayıncaya kadar, sünneti ve
getirdiği şey hatırından çıksa kalbin bozulacak ve sudan çıkarılıp tavaya
konmuş balık gibi olacak, böyle bir kimse hakkında ne düşünürsün! İşte kalb, peygamberlerin getirdiği şeylerden ayrılırsa, kul bu
hale hatta daha korkunç bir hale düşmüş gibi olur. Ancak bunu yalnızca diri
kalp anlar. Oysa (şair Mütenebbi'nin de dediği gibi)
yara, ölüye hiç acı vermez.
Kulun her iki cihandaki
mutluluğu Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hedyine ( = sünnetine,
davranışlarına, tutumlarına) bağlı olduğuna göre kendisi için hayır düşünen,
kurtuluş ve mutluluğunu isteyen herkesin O'nun hedyini,
siretini ve hallerini bu konuda cahillikten
kurtulacak ve O'nun tabileri, taraftarları ve cemaatı
arasında sayılacak kadar bilmesi gereklidir. Bu konuda kimi insanlar bağımsız
olacak kadar engin bilgiye kimileri epey bilgiye sahip, kimileri de bilgiden
mahrum. Lütuf Allah'ın elindedir, dilediğine verir. Allah büyük lütuf
sahibidir.
İşte birkaç söz...
Bunlar, Peygamber'ini (Sallallahu aleyhi ve Sellem), onun siretini ve hedyini bilmeye en küçük bir arzusu olan insanın müstağni
kalamayacağı bilgilerdir. Kusur ve günahlarına bakmadan mağlup kalbim bunları
sunmayı gerekli gördü. Oysa, malım evlerin kapılarının
açılmasına bile gerek duyulmayacağı ve çekememezlikten dolayı hep birbirini
geçmek isteyen kimselerin dahi aldırmayacağı kadar değersiz olmakla birlikte bu
işe kalkıştım. Hem memleketimde yerleşik olmayıp yolculukta idim. Kalbimin herbir parçası ayrı bir vadide dolaşıyordu. Düşüncem
darmadağınıktı. Yanımda kitap yoktu. ilmi bir konuyu
açıp tartışacak bir kimse de bulunmuyordu. Oysa mutluluğa kefil olan faydalı
ilim ağacı kurumuş, hanesi sakinlerinden yaban kalmış ve bomboş hale dönmüştü. Alimin dili, cahillerin baskın gelmelerinden dolayı
spekülasyonlarla doluydu. Sapmışlar ve saptıranlar o kadar çoktu ki, alime şifa verecek kaynaklar onun için tehlike halini
almıştı. Artık onun için tek dayanak güzellikle sabretmektir. Onun tek Allah'dan başka yardımcısı, destekleyicisi yoktur. Allah
bize yeter. O ne güzel vekildir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
2.BÖLÜM A) HZ. PEYGAMBER'İN (S.A.) NESEBİ