UMDETU’L

AHKAM

CİHAD

 

CİHADIN VE ALLAH YOLUNDA (SAVAŞA) ÇIKMANIN FAZİLETİ BABI

 

4836-103/1- Bana Zuheyr b. Harb da tahdis etti. .. Ebu Hureyre dedi ki: Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Allah, kendi yolunda (gazaya) çıkana şu şekilde teminat vermiştir. (O buyuruyor ki): Onu dışarıya çıkartan yalnız benim yolumda cihad, bana iman ve benim Rasulümü tasdik etmesi ise, ben de ona kendisini ya cennete koymayı yahut da çıktığı meskenine elde etmiş olduğu ecir ya da ganimet ile geri çevirmeyi taahhüt ediyorum. Muhammed'in canı elinde olana yemin ederim ki, (Allah yolunda cihad eden bir kimse) Allah yolunda herhangi bir yara alacak olursa mutlaka kıyamet gününde o yarayı aldığı zamanki hali ile gelecektir. Rengi kan rengi ama kokusu misk kokusu olacaktır. Muhammed'in canı elinde olana yemin ederim ki, eğer Müslümanlara meşakkat vermeyecek olsaydım ebediyen Allah yolunda gazaya çıkan bir seriyyenin arkasında kalıp oturmazdım. Ama ben onlara binek verecek imkanı bulamam, onlar da böyle bir imkan bulamazlar. O vakit de benden geri kalmak onlara ağır gelecektir. Muhammed'in canı elinde olana yemin ederim ki, Allah yolunda gazaya çıkıp öldürülmeyi, sonra yine gazaya çıkıp öldürülmeyi, sonra yine gazaya çıkıp öldürülmeyi candan arzu ederim. "

 

Açıklama:

 

(4836) Rasulullah (s.a.v.)'in: ''Allah ... teminatını vermiştir" diğer rivayette (4838) ''Allah teminat altına almıştır" buyurmaktadır. Her ikisi de şanı yüce Allah, lütfu ve keremi ile böyle birisine cenneti vermeyi vacip kılmıştır demektir. Buradaki teminat ve garantilemek yüce Allah'ın: "Şüphesiz Allah, mü'minlerden kendilerine cenneti vermek karşılığında canlarını ve mallarını satın almıştır" (Tevbe, 111) buyruğuna uygundur.

 

Yüce Allah'ın: "Onu benim yolumda cihaddan başka bir şey ... çıkartmıyorsa." Bütün nüshalarda bu şekilde "cihad" lafzı nasb ile zikredilmiştir. Aynı şekilde bundan sonra da "bana iman ederek ve tasdik ederek" anlamındaki buyruklar da böyledir. Mefulüne olarak nasb ile gelmişlerdir. İfadenin taktiri ise böyle bir kimseyi dışarı çıkartan ve harekete getiren husus ancak cihad etmek, iman ve tasdik etmek sebebidir.

 

''Ancak benim yolumda cihad, bana iman ve Rasullerimi tasdik etmek sebebi ile çıkarsa. " Yani onun çıkmasının tek sebebi katıksız imanı ve yüce Allah'a olan ihlasıdır.

 

Diğer rivayette (4838) "Onun kelimesini tasdik"den maksat ise şehadet kelimelerini tasdikdir. Yüce Allah'ın mücahid kimseye vereceğini haber verdiği pek büyük sevap hususundaki kelamını tasdik etmek olduğu da söylenmiştir.

 

"Ona ... teminatını veriyorum." Burada geçen "teminat vermek" e dair iki açıklamayı söz konusu etmişlerdir. Bunlardan birisi, bunun teminat altına alınmış olması anlamıdır. İkincisi ise teminatı olan anlamında olduğudur.

 

"Onu cennete koymayı" Kadı Iyaz dedi ki: Yüce Allah'ın şehitler hakkında söylediği "diridirler, rablerinin nezdinde rızıklanırlar" (Ali İmran, 169) buyruğunda olduğu gibi ölümü esnasında cennete girmesi ihtimal dahilindedir. Hadis-i şerifte de: "Şehitlerin ruhlan cennettedir" buyurulmuştur. Aynı zamanda bundan maksat, onun cennete ileri geçenler (essabikun) ile mukarreblerin (el-mukarrebun) hesapsız, azabsız, herhangi bir günah sebebi ile sorgulanmadan cennete girecekleri vakit onun da girmesi olduğu da kastedilmiştir. Böylelikle şehitlik de sahih hadiste açıkça ifade edildiği gibi onun günahlarının bir kefareti olur.

 

"Ya da onu meskenine elde ettiği ya da ganimet ile geri döndüreceğimi. .. " İlim adamları der ki: Bunun anlamı şudur: Eğer ganimet almayacak olursa ganimetsiz olarak elde ettiği ecir ile yahut da ganimet alacak olurlarsa payına düşen ganimet ve ecir ile birlikte geri döndürürüm demektir. Bir diğer açıklamaya göre buradaki "ev: yahut" vav anlamındadır. Yani ecir ve ganimetle geri döndürürüm demek olur. Nitekim Ebu Davud'un rivayetinde "vav" ile gelmiştir. Müslim'de de bundan sonra gelen Yahya b. Yahya'nın rivayetinde de bu şekilde vav ile kaydedilmiştir. Hadisin anlamı da şudur: Şanı yüce Allah, cihada çıkan kimsenin durum ne olursa olsun hayır elde etmesinin teminatını vermiştir. Ya şehid düşüp cennete girecektir yahut da ecir ile ya da hem ecir hem de ganimet ile geri dönecektir.

 

Resulullah (s.a.v.)'in: "Muhammed'in canı elinde olana yemin ederim ki. .. kokusu da misk kokusudur" buyruğuna gelince; kaf harfi fethalı lam harfi sakin olarak "kelm" yara demektir. Bu hadiste şehit olanın kanının yıkanmak slireti ile ve başka bir yolla izale edilmeyeceğine delil bulunmaktadır. Kıyamet gününde bu şekli ile gelmesindeki hikmet ise bu halinin onun faziletine ve Allah'a itaat yolunda canını feda etmesine tanıklık etmesidir. Ayrıca bu hadiste kişinin nefsim elinde olana yemin olsun ve buna benzer yüce Allah'ın zatına delalet eden diğer yemin sigaları ile yapılan yeminin yemin olarak akd olacağına ve böyle yeminin de caiz olduğuna delil bulunmaktadır. Bu hususta görüş ayrılığı yoktur. Mezheb ''alimlerimiz der ki: Yemin, yüce Allah'ın isimleri ile, sıfatları ile ya da onun zatına delalet eden lafızlarla yapılır. Kadı Iyaz dedi ki: Burada "el" kudret ve Malik olmak anlamındadır.

 

"Muhammed'in nefsi elinde olana yemin ederim ki, eğer Müslümanlara ağır gelmeyecek olsaydı. .. " yani hiçbir seriyyenin arkasından geri kalmaz, ondan sonra yerinde durmazdı.

 

Hadisten, Nebi (s.a.v.)'in Müslümanlara ne kadar şefkatli ve merhametli olduğu anlaşılmaktadır. Aynı zamanda onun Müslümanlara şefkati dolayısı ile tercih ettiği bazı hususları da terk ettiği, diğer taraftan maslahatlar çatışacak olursa öncelikle daha önemli alanını yaptığı, aynı şekilde Müslümanlara yumuşak ve kolay gelene riayet edip onların hoşlanmadıkları hallerin ve zorluklarının giderilmesi için çaba ve gayret ettiği de anlaşılmaktadır.

 

''Allah yolunda gaza etmeyi. .. çok arzu ederim. " Hadisinden:

 

1. Gazaya çıkmanın ve şehadetin fazileti

2. Şehadetin ve hayrın temenni edilmesi

3. Adeten imkansız olan hayırlı şeylerin temenni edilebileceği

4. Cihadın farz-ı ayn olmayıp, farz-ı kifaye olduğu hükümleri de anlaşılmaktadır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

YÜCE ALLAH YOLUNDA ŞEHADETİN FAZİLETİ BABf