UMDETU’L

AHKAM

İÇECEKLER

 

İÇKİNİN, MEYTENİN, DOMUZUN VE PUTLARIN SATIŞININ HARAM KILINMASI BABI

 

4026-72/3- ... Bize Süfyan b. Uyeyne, Amr'dan tahdis etti, o Tavus'dan, o İbn Abbas'dan şöyle dediğini rivayet etti: Ömer (r.a.)'a Semura'nın içki sattığı haberi ulaşınca: Allah Semura'yı kahretsin. O Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Allah Yahudileri lanetlesin. Onlara iç yağları haram kılındığı halde onlar o yağları eritip sattılar" buyurduğunu bilmiyor mu? 

 

Açıklama:

 

(4024) "Cabir (r.a.)'dan rivayete göre o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i Mekke'nin fethedildiği sene Mekke'de bulunuyorken şöyle buyurduğunu dinlemiştir ... "

 

Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Hayır, o haramdır" buyruğu şu demektir: Hayır onu satmayın, onu satmak haramdır. Burada zamir yararlanmaya değil satmaya aittir. Şafii ve onun mezhebine mensup ilim adamlarına göre sahih olan kanaat budur. Onların kanaatine göre gemilerin yağlanmasında ve aydınlanmak için kullanmak ve buna benzer yemenin dışında ve Ademoğlunun bedenine sürmenin dışında bir yolla yararlanmak caizdir. Aynı şekilde Ata b. Ebu Rebah ve Muhammed b. Cerir et-Taberi de böyle demiştir. Cumhur ise hiçbir şekilde ondan yararlanmak caiz değildir. Buna sebep ise meyteden yararlanma ile ilgili yasağın ifadesinin genelolmasıdır. Bundan tek istisna nas ile tahsis olunandır ki, o da tabaklanmış olan deridir.

 

Zeytin yağı, sade yağ ve buna benzer necaset bulaşmış yağlara gelince; bu gibi yağları aydınlanmak ve buna benzer yemenin ve bedene sürmenin dışındaki yollarda kullanmak yahut da zeytin yağından sabun yapmak ya da necaset bulaşmış balı arıya yedirmek yahut da meyteyi (leşi) köpeklerine yedirmek yahut necis bir yiyeceği bineklerine, hayvanlarına yedirmek caiz midir? Bu hususta selef alimleri arasında görüş ayrılığı vardır. Mezhebimizdeki sahih görüş ise bütün bu hususların caiz olduğudur.

 

Kadı Iyaz İmam Malik'den ve Ashab-ı kiramın bir çoğundan Şafii, Sevri, Ebu Hanife, onun mezhebine mensup ilim adamlarından ve Leys b. Sa'd'dan diye nakletmiş olup, şunları söylemektedir: Buna yakın bir görüş, Ali, İbn Ömer, Ebu Musa, Kasım b. Muhammed, Salim b. Abdullah Ömer'den de rivayet edilmiştir. (Kadı der ki): Ebu Hanife, onun mezhebine mensup alimler, Leys ve başkaları durumunu açıklaması halinde necis olan zeytin yağını satmayı caiz kabul etmişlerdir. Abdulmelik b. el-Macişun, Ahmed b. Hanbel ve Ahmed b. Salih ise bütün bunların herhangi birisi ile herhangi bir şeyde yararlanmak caiz değildir demişlerdir. Allah en iyi bilendir.

 

İlim adamları der ki: Meyte'nin satışının haram olmasının genel hükmünün kapsamına bizim tarafımızdan öldürülmesi ve kafirler tarafından satın alınması ve onun karşılığında bedel ödenmesi isteğinin bulunması halinde de kafirin leşini satmak haramdır. Çünkü hadis-i şerifte belirtildiği üzere Müslümanlar Hendek gazasında NEvfal b. Abdullah el-Mahzumi'yi öldürmüşler, kafirler onun cesedine karşılık Nebi (s.a.v.)'e on bin dirhem vermişler, Allah Rasulü ise o parayı onlardan almadan onun cesedini kendilerine vermiştir." Tirmizı de buna yakın bir hadis rivayet etmiştir.

 

Mezheb ''alimlerimiz der ki: Meyte'nin, içkinin ve domuzun satşnın haram kılınış illeti necis oluşlarıdır. O halde bu hüküm necis olan her bir şeyi kapsamına alır.

 

Putların satışının haram kılınış illeti ise onların mübah olan bir faydalarının bulunmayışıdır. Eğer kırılmaları halinde kırıntıları ve parçaları ile yararlanılabilecek ise bunların satışının sıhhati hususunda Mezheb alimlerimizin meşhur bir görüş ayrılığı bulunmaktadır. Onlardan kimileri nehyin zahiri ifadesi ve mutlaklığını göz önünde bulundurarak yasak olduğunu söylerken kimisi de yararlanılabilme esasına dayanarak caiz kabul etmiş ve hadisi parçaları ile yararlanılması mümkün olmayan putlar hakkında yahut da özelolarak putlar ile ilgili kerahetin tenzihi olduğu şeklinde yorumlamışlardır.

 

Meyte, içki ve domuza gelince. Müslümanlar bunların her birinin satışının haram olduğunu icma ile kabul etmişlerdir. Allah en iyi bilendir.

Kadı Iyaz, dedi ki: Bu hadis-i şerif yenilmesi ve kendisi ile yararlanılması helal olmayan bir şeyin satışının da caiz olmadığı ve yine hadis-i şerifte söz konusu edilmiş iç yağlarında olduğu gibi bedellerini yemenin de helalolmadığı hükmü anlaşılmaktadır. Bazı Yahudi ve inkarcılar buna evlada babasından bir cariye miras kalıp, baba bu cariye ile cima etmiş ise oğluna haram olur. Bununla birlikte böyle bir cariyeyi oğlunun satıp bedelini yemesi de ona helaldir demişlerdir. Kadı Iyaz, dedi ki: Bu yeterli bilgiye sahip olmayan kimselere karşı bir saptırıcı ifadedir. Çünkü babanın bu durumdaki cariyesi oğluna o cariyeden cinsel yolla yararlanmanın dışında herhangi bir hususu haram değildir. O cariye ile cinsi bakımdan yararlanmak ise diğer insanlara helaldir. Bu durumdaki evladın cinsel yararlanma dışında bütün yollarla böyle bir cariyeden yararlanması helalolduğu gibi başkalarının bu cariyeden cinsel yolla da başka şekilde de yararlanmaları helaldir. Oysa (Yahudilere haram kılınan) iç yağların durumu bundan farklıdır. Yahudilere haram kılınan iç yağlarından maksat ise bütün Yahudilere onu yemenin haram olduğudur. Aynı şekilde meyte iç yağını yemek herkese haramdır. Yeme dışında diğer yararlanmalar ise buna tabidir. Oysa miras alan evladın babası tarafından kendisi ile cima edilmiş olan cariyenin durumu böyle değildir. Allah en iyi bilendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

GİYECEKLER