UMDETU’L

AHKAM

YİYECEKLER BÖLÜMÜ

 

KELERİN (YENİLMESİNİN) MÜBAH KILINMASI BABI

 

5008-43/8- ... Abdullah b. Abbas'dan şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (s.a.v.) ile birlikte ben ve Halid b. Velid, Meymune (radıyallahu anha)'nın evine girdik. Taş üzerinde kızartılmış bir keler getirildi. Rasulullah (s.a.v.) elini ona uzatınca Meymune'nin evindeki hanımlardan birisi: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e yemek istediği şeyin ne olduğunu haber veriniz dedi. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.) elini kaldırdı. Ben: Ey Allah'ın Rasulü! o haram mıdır? dedim. O: Hayır, ama o benim kavmimin yaşadığı yerde yoktu. Bundan dolayı ondan tiksindiğimi hissediyorum" buyurdu.

Halid dedi ki: Ben de onu çekip -Rasuluilah (s.a.v.)'in gözü önünde- yedim.

 

 

5009-44/9- ... Ebu Umame b. Sehl b. Huneyf el-Ensari'den rivayet ettiğine göre Abdullah b. Abbas kendisine şunu haber verdi. Allah'ın kılıcı diye adlandırılan Halid b. el-Velid, Rasulullah (s.a.v.) ile birlikte Nebi (s.a.v.)'in zevcesi Meymune'nin huzuruna girdi. O ise hem onun (Halid'in) hem İbn Abbas'ın teyzesidir. Yanında kızartılmış bir keler buldu. Kızkardeşi olan el-Haris kızı Hufeyde o keleri Necid'den getirmişti. Keleri Rasulullah (s.a.v.)'e takdim etti. Rasulullah (s.a.v.)'e bir yemek takdim edildiğinde Ona söylenip adının belirtilmediği çok az olurdu. Rasulullah (s.a.v.) elini kelere uzatınca hazır bulunan hanımlardan bir kadın: Rasulullah (s.a.v.)'e ne yemek takdim ettiğinizi bildirin dedi. Onlar: O kelerdir ey Allah'ın Rasulü! deyince Rasulullah (s.a.v.) elini kaldırdı. Halid b. Velid: Keler haram mı? ey Allah'ın Rasulü! dedi. O: "Hayır, ama benim kavmimin bulunduğu yerde yoktu. Bundan dolayı kendimi ondan tiksinir görüyorum" buyurdu.

 

Halid dedi ki: Bunun üzerine ben onu Rasulullah (s.a.v.)'in gözü önünde çektim ve bana bunu yasaklamadı dedi.

 

Açıklama:

 

Müslim'in ve başkalarının zikrettiği bu hadislerle Nebi (s.a.v.)'in keler hakkında (5001) "Ben onu ne yerim ne de haram ederim" başka rivayetlerde (5002-5003) "Ben onu yemem de haram da etmem" bir rivayette (5006) "Onu siz yeyin, o helaldir ama benim alışageldiğim yemeklerden değildir" buyurduğu, bir rivayette (5008) "Elini çekince o haram mı? ey Allah'ın Rasulü! denilmesi üzerine: Hayır, ama bu benim kavmimin yaşadığı yerlerde yoktu. Kendimi ondan tiksindiğimi hissediyorum buyurdu. Onun gözü önünde huzurunda onu yediler" buyurulmaktadır.

 

Dil bilginleri der ki: "eafuhu" lafzı ondan tiksinerek hoşlanmıyorum demektir. Müslümanlar kelerin mekruh olmayıp helal olduğu üzerinde icma etmişlerdir. Bundan Ebu Hanife mezhebine mensup fukahadan mekruh olduğuna dair gelen nakil ile Kadı Iyaz'ın ve bazı kimselerin o haramdır dediklerine dair nakli müstesnadır. Ama ben bunların birisinden bunun sahih olduğunu sanmıyorum. Birilerinden sahih olarak nakledilmiş olsa dahi bu naslar ve ondan önceki icma ona karşı delildir.

"(Taş üzerinde) kızartılmış bir keler" ibaresindeki "mahnuz" kızartılmış demektir. Kızdırılmış taşlar üzerinde kızartılmış olduğu da söylenmiştir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

ÇEKİRGELERİN MÜBAH OLDUĞU BABI