UMDETU’L

AHKAM

HACC BÖLÜMÜ

 

iHRAMLI KiMSE iÇİN AVLANMANIN HARAM KILINDIĞI

 

2837 -50/1 - ... O İbn Abbas'dan, o Sa'b b. Cessame el-leysi'den rivayet ettiğine göre kendisi Rasulullah (s.a.v.)'e Ebva yahut Veddan'da bulunuyarken Rasulullah (s.a.v.)'e bir yabani eşşek (zebra) hediye etti ve Rasulullah (s.a.v.) hediyesini ona geri verdi.

(Sa'b) dedi ki: Rasulullah (s.a.v.) benim yüzümdeki hali görünce: "Bizim onu geri çevirmemizin tek sebebi ihramlı olmamızdır" buyurdu.

 

 

2841-54/5- ... Mansur'un el-Hakem'den rivayetinde: Sa'b b. Cessame Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e bir yabani eşeğin ayağını hediye etti demektedir.

 

Şu'be el-Hakem'den rivayetinde kan damlayan bir yabani eşek butu demektedir.

 

Şu'be'nin Habib'den rivayetinde: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e bir yabani eşeğin yarısı hediye edildi de onu geri çevirdi demektedir.

 

Açıklama:

 

(2837) "Sa'b b. Cessame el-leysi'den rivayete göre o Rasulullah (s.a.v.)'e bir yaban eşeği hediye etmişti" diğer rivayette (2838) "Bir yaban eşeği" öbürrivayette (2839) "Biryaban eşeği etinden" başka rivayette (2841) "Bir yaban eşeğinin kan damlayan butu" bir diğer rivayette (2841) "Bir yaban eşeğinin yarısı" öbür rivayette (2842) "Bir av hayvanı etinin bir uzvu" denilmektedir.

 

Bunlar Müs!im'in zikrettiği rivayetterdir. Buhar! bu hadis için "İhramlı Bir Kimseye Canlı Olarak Bir Yaban Eşeği Hediye Edilecek Olursa Onu Kabul Etmez Babı" diye bir başlık açtıktan sonra hadisi isnadı ile rivayet etmekte ve rivayetinde "Bir yaban eşeği" demektedir. Buhar! bu tevili aynı zamanda Malik ve başkalarından da nakletmişse de bu batıl bir tevildir. Çünki Müs!im'in zikretmiş olduğu bu rivayet yolları bu hayvanın (canlı değil) boğazlanmış olduğu hususunda gayet açıktır. Ayrıca av hayvanının etinin bir kısmı ona hediye verilmiştir, tamamı değiL. İlim adamları ise ihramlı bir kimsenin avlanmasının haram olduğunu ittifakla kabul etmişlerdir.

 

Şafii ve başkaları da şöyle demişlerdir: İhramlı olan bir kimsenin satın almak. hibe ve buna benzer herhangi bir yolla mülk edinmesi haramdır. Av hayvanının miras olarak mülk edilmesi hususunda ise görüş ayrlığı vardır. Av hayvanı etine gelince kendisi onu avlayacak olursa o haramdır. İster onun için izniyle avlanılmış olsun ister izinsiz avlanmış olsun. Eğer ihramlı olmayan bir kimse kendisi adına avlanıp ihramlı kimse için avlanmayacak olur sonrada kendi etinde ihramlı olana hediye verecek yahut ona satacak olursa ihramlı olana bu durumda haram değildir. Bizim mezhebimizde ki görüş budur. Malik, Ahmed ve Davud da bu görüştedir.

 

Ebu Hanife ise ihramlı kişinin yardımı ile olmamak şartıyla onun için avlanan av hayvanı onun için haram değildir.

 

Bir kesim de: İhramlı kimseye hiçbir şekilde av helalolmaz. İster kendisi avlasın ister başkası onun için avlamış olsun isterse de kendisi onu avlamak kastı gütmesin kayıtsız ve şartsız olarak ona haram olur. Bu görüşüde Kadı Iyaz, Ali İbn Ömer ve İbn Abbas (radıyallahu anhum)'dan nakletmiş bulunmaktadır. Çünkü yüce Allah: "İhramlı olduğunuz sürece kara avı size haramdır" (Maide, 96) buyurmuştur. Bu görüş sahipleri derler ki: Avdan kas ıt avlanılan hayvandır. Ayrıca Sa'b b. Cessame'nin hadisinin zahiride bunu gerektirmektedir. Çünkü Nebi (s.a.v.) bu av hayvanının etini kabul etmemiş ve geri çevirmesine gerekçe olarak ihramlı olduklarını göstermiş sen bunu bizim için avladığın için dememiştir.

 

Şafii ve ona uygun kanaat belirtenler ise bu hususta bundan sonra Müslim'in Sahihinde zikredilecek olan Ebu Katade hadisini (2843) delil göstermişlerdir. Çünkü Nebi (s.a.v.) ihramlı olmadığı halde yakaladığı av hayvanı hakkında Rasulullah (s.a.v.) ihramlılara: "O helaldir, yiyebilirsiniz" buyurmuştur. Diğer bir rivayette ise (2845) "Ondan beraberinizde bir şey uarmı?" diye sorunca onlar: Yanımızda onun bir bacağı var demişler. Rasulullah (s.a.v.) onu alıp yemişti. Ebu Davud, Tirmizı ve Nesal'nin sünenin de Cabir (radıyallahu anh) Nebi (s.a.v.)'den: "Kendiniz avlamadığınız ve sizin için avlanılmadığı sürece kara avı helaldir" buyurmuştur. Rivayette bu şekilde "yusadu" şeklinde elif ile yazılmıştır. Bu da bir söyleyişe göre caizdir. Nitekim şairin: "Haberler sana gelmedi mi?

 

Haberler halbuki yayılır" mısralarında da bu şekildedir.

 

Mezheb ''alimlerimiz der ki: Bu hadislerin bir arada cem ve telif edilmeleri gerekir. Cabir (radıyallahu anh)'ın zikrettiğimiz bu hadisi arada fark bulunduğu hususunda gayet açık olup Şafii ile ona muvafakat edenlerin lehine delaleti ortadadır. Diğer iki görüş sahiplerinin kanaatlerini de açıkça reddetmektedir. Ebu Katade'ni (2843) gelecek hadisi ise avlanmakla onlara ikram etmeyi kastetmediği şeklinde yorumlanır. Sa'b b. Cessame'nin hadisi de onları kastederek avlandığı şeklinde yorumlanır. Ayette geçen avlanmak, ihramlı kimse için avlanan hayvanların hakkında yorumlanır. Buna sebep ise ayet-i kerimeden maksadı beyan eden zikredilmiş hadislerdir. Sa'b'ın rivayet ettiği hadis hakkında Nebi (s.a.v.) ihramlı olduğunu gerekçe göstermiştir demeleri ise o avın onun için avlanmış olduğuna engel değildir. Çünkü avın bir kimseye haram olması ihramlı olması şartıyla onun için avlanması haline aittir. Böylelikle Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) haram olmasına sebep teşkil eden şartı beyan etmiş olmaktadır.

 

Rasulullah (s.a.v.)'in: "Bizim onu sana geri çevirmemizin tek sebebi ihramlı olmamızdır" buyruğunda ise Nebi (s.a.v.)'in sadakanın aksine hediyeyi kabul etmesinin caiz olduğu hükmü ile hediye ve benzeri bir şeyi bir mazereti sebebiyle kabul etmeyen bir kimsenin hediye verenin gönlünü hoş etmek için onu mazeret olarak söylemesinin müstehab olduğu hükmü de anlaşılmaktadır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

ALIŞVERİŞ BÖLÜMÜ