UMDETU’L

AHKAM

ORUÇ BÖLÜMÜ

 

RAMAZAN ORUCUNUN HİLALİN GÖRÜLMESİ İLE, RAMAZAN BAYRAMININ DA HİLALİN GÖRÜLMESİ İLE VACİB OLDUĞU VE BAŞINDA YA DA SONUNDA HAVANIN BULUTLU OLMASI HALİNDE AYIN OTUZ GÜNE TAMAMLANACAĞI BABI

 

2501-8/7- Bana Harmele b. Yahya da tahdis etti ... Salim b. Abdullah'ın tahdis ettiğine göre Abdullah b. Ömer (radıyallahu anhuma) dedi ki: Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyururken dinledim: "Onu (hilali) görürseniz oruç tutunuz, onu görürseniz oruç açınız. Havanın bulutlu olduğunu görürseniz o zaman (gün olarak) miktarını hesap ediniz. "

 

 

2502-9/8- Bana Yahya b. Yahya, Yahya b. Eyyub, Kuteybe b. Said ve İbn Hucr tahdis etti. Yahya b. Yahya bize İsmail-ki o b. Cafer'dir- haber verdi derken diğer ikisi tahdis etti dedi. (İsmail) Abdullah b. Dinar'dan rivayet ettiğine göre o İbn Ömer (radıyallahu anhuma)'yı şöyle derken dinlemiştir: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Ay yirmi dokuz gündür, onu (hilali) görmedikçe oruca başlamayın, onu görmedikçe de oruç açmayın. Havanın bulutlu olması müstesna, eğer havayı bulutlu görürseniz o vakit onun için (gün sayısı hesabı ile) takdir ediniz. "

 

Açıklama:

 

(2495) "Hilali görünceye kadar oruç tutmayın ... Eğer havayı bulutlu görürseniz onun miktarını (sayısını) hesap edin" diğer rivayette (2496) "Onun için otuz gün takdir edin (hesap edin)" diğer rivayette (2500) "Hilali görürseniz oruç tutunuz ... havayı bulutlu görürseniz onun (gün sayısını) takdir ediniz" başka bir rivayette (2510) "Havayı bulutlu görürseniz otuz gün oruç tutunuz" bir diğer rivayette (2511) "Havayı bulutlu görürseniz sayıyı tamamlayınız" başka bir rivayette (2512) "Eğer ay(ın son günü) hava sizin için bulutlu olursa otuz gün sayınız" başka bir rivayette (2513) "Eğer havayı bulutlu görürseniz otuz gün sayınız" buyurulmaktadır.

 

Bütün bu rivayetler kitapta bu şekilde sıralanmıştır. Buhari'nin rivayetinde ise: "Eğer onu göremeyecek olursanız o zaman Şaban ayını otuza tamamlayınız" denilmektedir. İlim adamları hadislerdeki: "Onun miktarını hesap edin" ibaresinin ne anlama geldiği hususunda farklı görüşlere sahiptirler. İlim adamlarından bir kesimin söylediklerine göre bu onun için daraltın ve onu bulutun altında kabul edin demektir. Bu kanaati söyleyenler arasında Ahmed b. Hanbel ile bulutlu gecenin gününü Ramazan diye oruç tutmayı caiz kabul eden daha başkaları söylemiştir. İbn Süreye ile aralarında Mutarrif b. Abdullah, İbn Kuteybe ve başkalarının bulunduğu bir topluluk ise: Bu ayın konakları hesabı ile takdirini yapınız anlamındadır demişlerdir.

 

Malik, Şafii, Ebu Hanife, selef ve halefin cumhurunun kanaatine göre ise Bunun anlamı onun için günlerin sayısını otuz güne tamamlayarak takdir ediniz demektir. Dil bilginleri der ki: Takdir etmek için aynı anlamda olmak üzere akdiru ve ukaddiru kullanılabilir. Hepsi de takdir etmek, miktarını tesbit etmek, tayin etmek anlamındadır.

 

Hattabı dedi ki: Yüce Allah'ın: "Biz takdir ettik, ne güzel takdir edenleriz" (Murselat, 23) buyruğu da bu anlamdadır. Cumhur zikredilen rivayetleri delil göstermektedirler. Çünkü "Sayıyı otuza tamamlayınız" ibaresi "Onun için takdir ediniz, miktarını tesbit ediniz" ibaresinin açıklamasıdır. Bundan dolayı her ikisi aynı rivayette bir arada gelmemişlerdir. Aksine bazen bunu zikretmiş bazen ötekini zikretmiştir. Diğer taraftan bundan önceki: "Onu otuz gün takdir ediniz" ifadesi de pekiştirmektedir. el-Mazerı dedi ki: Fukahanın çoğunluğu Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Onun miktarını hesap edin" buyruğu ile ayın sayısının otuza tamamlaması şeklinde yorumlamışlardır. Tıpkı diğer hadiste buna açıklık getirdiği gibi. Fukahanın cumhuru der ki: Bununla müneccimlerin hesaplarının kastedilmiş olması mümkün değildir. Çünkü insanlar bu hesabı yapmakla yükümlü tutulacak olurlarsa bu onlara ağır gelir. Çünkü bu bilgiyi ancak belli bir takım fertler bilir. Şeriat ise insanlara onların büyük çoğunluklarının bildikleri şeyleri tanıtır.

 

Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: "Eğer bulutlu olduğunu görürseniz" buyruğu da sizinle onun arasına bulut girerse demektir. Nitekim "ğumme-uğmiye-ğumiye ve ğummiye" fiilleri, "ğaba ve gabiye" fiillerinin hepsi de sahih kullanımlardır. Sema hakkında "ğamet-ğfmet-eğamet-teğayyemet ve eğmet (hava bulutlandı) " dahi kullanılır.

 

Bu hadis-i şeriflerde Maliki ve Şafii'nin mezhebi ile cumhurun söylediği (Şaban'ın otuzuncu günü mü Ramazan'ın birinci günü mü olduğu belli olmayan) şek gününde de Şaban'ın otuzuncu günü gecesi eğer bulutlu ise Ramazan diye oruç tutmanın caiz olmadığı şeklindeki görüşlerinin lehine delil bulunmaktadır.

 

(2496) "Onu gördüğünüz zaman oruç tutunuz, onu görünce de oruç açınız" buyruğu ile kasıt bazı müslümanların hilali görmeleridir. Her insanın onu görmesi şartı yoktur. Aksine adaletli iki kişinin hilali görmeleri bütün insanlar için yeterlidir. Hatta daha sahih kabul edilen görüşe göre adaletli bir kişinin görmesi dahi yeterlidir. Bu oruca başlamak ile ilgilidir. Orucu açıp bayram yapmak ise bütün ilim adamlarına göre Şevval hilalinin görüldüğü ne dair tek adaletli bir şahsın şahitliği ile caiz değildir. Bundan tek istisna Ebu Sevr'dir. O adaletli bir kişinin şahitliği ile bunu caiz kabul etmiştir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan: