UMDETU’L AHKAM |
ZEKAT |
ZEKATIN ERKEN ÖDENMESİ VE VERİLMEMESİ HAKKINDA |
2274-11/1- ... Ebu
Hureyre'den şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (s.a.v.) Ömer'i zekat toplama
görevi ile gönderdi. İbn Cemil, Halid b. el-Velid ve Rasulullah (s.a.v.)'in
amcası Abbas'm, zekatmı ödemediği söylendi. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.)
şöyle buyurdu: "İbn Cemil niye böyle yapıyor ki? Çünkü o ancak fakir
birisi idi, sonra Allah onu zengin etti. Halid'e gelince siz Halid'e haksızlık
ediyorsunuz. O zırhlarını, savaş araç ve gereçlerini Allah yolunda vakfetmiş
bulunuyor. Abbds'a gelince o(nun zekatını ödemek) benim üzerime -onunla
birlikte bir misli daha- olsun." Sonra: "Ey Ömer! Yoksa sen bir
kimsenin amcasının babası gibi olduğunun farkında değil misin?" buyurdu.
Açıklama:
"İbn Cemil"
yani zekatmı vermedi, vermek istemedi.
"Halid'e gelince.
Siz Halid'e haksızlık ediyorsunuz ... vakfetmiştir." Dil bilginleri der
ki: A'tad, silah, binek ve buna benzer savaş araç gereçlerine denilir. Bunun
tekili "atad" olarak gelir. A'tad ve a'tide diye çoğul yapılır.
Hadisin anlamı şudur:
Onlar Halid'den ticaret maksadı ile alıkonulduklarını sanarak araç ve
gereçlerinin zekatmı vermesini istediler. Bunlara zekat düştüğünü sandılar.
Kendisi onlara, sizin benden zekat almamanız gerekir deyince Nebi (s.a.v.)'e:
Halid zekat vermedi, dediler. Allah Rasulü (s.a.v.): "Siz ona haksızlık
ediyorsunuz. Çünkü o bunları üzerlerinden bir sene geçmeden önce Allah yolunda
alıkoyup vakfetti. Dolayısı ile bunlara zekat düşmez" dedi. Ayrıca Bununla
maksadı eğer ona zekat düşseydi mutlaka o zekatı verir, cimrilik göstermezdi.
Çünkü o mallarını yüce Allah'a vakfedip bağışlamışken nasılona farz olan bir
zekatı ödemekte cimrilik gösterebilir, anlamına gelme ihtimali de vardır.
Kimi ilim adamı
buradan ticaret mallarının zekatının vacip olduğu hükmünü çıkarmışlardır.
Davud'un aksine selef ve halefin ilim adamlarının büyük çoğunluğu böyle
demişlerdir.
Hadiste ayrıca vakfın
sahih olduğuna, taşınabilir malların da vakfedilmesinin sahih olduğuna delil
vardır ki Ebu Hanife ve bazı Kufeliler dışında ümmetin tamamı bu kanaattedir.
Kimi ilim adamı da
şöyle demiştir: İbn Cemil'in, Halid ve Abbas'ın vermedikleri bu sadaka zekat değildi.
Bu nafile bir zekat idi. Bunu Kadı Iyaz naklederek şöyle demiştir: Bunu da
Abdurrezzak'ın bu hadisi rivayet ederken rivayetinde Nebi (s.a.v.) insanlara
zekat vermeyi teşvik etti, deyip hadisin tamamını zikretmiş olması
desteklemektedir. Maliki alimlerinden İbnu'l-Kassar dedi ki: Böyle bir yorum
olaya daha çok yakışır. Çünkü sahabe hakkında bir farzı yerine getirmek
istememeleri düşünülemez. Bu açıklamaya göre Halid'in mazereti de açıkça
anlaşılır. Çünkü o malını Allah yolunda elinden çıkarmış oldu. Geriye onun
elinde mal diye bir şey kalmamıştır ki o maldan nafile bir sadaka vermesi
ihtimali bulunsun.
Buna göre İbn Cemil de
Nafile sadaka vermekte cimrilik gösterdiğinden ona sitemde bulunulmuştur. Abbas
ile ilgili olarak da onu ödemeyi üzerime alıyorum, bir de onunla birlikte onun
mislini (ödeyeceğim) buyurmuştur. Yani o kendisinden böyle bir şey istenecek
olursa vermemezlik etmez. İbnu'l-Kassar'ın açıklamaları bunlardır.
Kadı Iyaz dedi ki: Ama
Buharı ve Müslim'in Sahih'lerindeki hadislerin zahiri Bunun zekat hakkında
olduğu şeklindedir. Buna sebep ise Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
Ömer'i zekat toplamak üzere görevlendirip göndermiş olmasıdır. Çünkü Allah
Rasulü ancak farz zekat için görevlendirip gönderiyordu.
Derim ki: Sahih ve meşhur
olan da Bunun nafile sadaka hakkında değil zekat hakkında olduğudur. Mezheb
''alimlerimiz de başkaları da böyle demişlerdir.
"O ve onunla
birlikte bir misli daha benim üzerimedir" yani ben ondan iki yıllık zekatı
peşin olarak aldım.
Zekatın erken
ödenmesini caiz görmeyenler ise şöyle açıklamışlardır: Ben onun adına
ödeyeceğim, demektir. Ebu Ubeyde ve başkası da şöyle demektedir. Bu, Nebi
(s.a.v.) Abbas'ın zekatını ona olan ihtiyacı sebebi ile kolaylıkla
ödeyebileceği bir vakte kadar ertelemiştir, demektir.
Doğrusu ise Bunun ben
onun zekatını ondan peşin olarak vaktinden önce aldım, anlamında olduğudur. Bu
hususta Müs!im'den başka kaynaklarda rivayet edilen hadiste: "Biz ondan
iki yıllık sadakayı (zekatı) acilen aldık"denilmektedir.
"Kişinin amcası
babası gibidir." Burada amcanın hakkının büyüklüğü hükmü ifade
edilmektedir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: