TA'ZÎR التَّعْزِيرِ :
Suça ve şahsa göre
değişen tenbîh (uyarma), ihtar, tekdîr ve dövmek gibi cezalarla cezalandırma.
Tazir: Arap dilinde,
reddetmek, engellemek, mani olmak manasına gelir. Şer-i Şerif'te ise had veya kffaret
cezasını gerektirmeyen bir günah işleyeni tedib etmek anlamına gelir. Tazir
cezası, kınama, teşhir, dövme ve hapsetme gibi yollarla gerçekleşir. Tazir
cezası had cezasından farklıdır. Şöyle ki, had cezası herkes hakkında aynen
uygulanır. Tazir cezası ise suçlunun sosyal ve özel durumu dikkate alınarak
takdir ve tayin edilir. Çünkü bu cezadan amaç, suçlunun tekrar o suçu
işlememesini sağlamaktır, ibret verici ders vermektir. Öyle adam var ki,
işlediği bir suçtan ve günahtan dolayı sadece kınanması veya teşhir edilmesi
onun için yeterli bir de:rs olur. Buna karşın öyle adam varki değil teşhir
edilmesi, yüzüne kömür sürülüp, merkebe ters bindirilerek çarşı ve pazarda
dolaştırılması bile ibret dersi alması açısından yeterli olmaz. Taziri, had
cezasından ayırd eden diğer bir özellik de tazir meselesinde suçluyu
bağışlamak. Yani dava hakim'e intikal ettikten sonra suçlunun bağişlanması
mümkündür. Fakat bilindiği gibi had cezasının kaldırılması için aracı olmak
veya suçluyu bağışlamak mümkün değildir. Hakim, kendisine intikal eden had
davasında cezayı aynen uygulamak zorundadır. Tazir cezası dayak atma yoluyla
yapılırsa en çok kaç dayak atılabileceği hususunda ihtilaf vardır. Alimlerin bu
husustaki görüşleri bu babtaki hadislerin izahı bölümünde verilecektir.