RU'YET: Görmek.
Rü'yet-i Hilal: Hilal (yeni ayın) görülmesi. Kamerî ayların başında ve sonunda
hilalin görülerek ayın başının ve sonunun anlaşılması. Ramazan-ı şerîfin birinci gününü anlamakta takvimlere
güvenilmemelidir. Çünkü oruç, gökte yeni ayı görmekle farz olur. Peygamberimiz
sallallahü aleyhi ve sellem; "Hilali görünce oruca başlayınız!"
buyurdu. Halbuki hilalin doğması, görmekle değil hesa bladır ve hesab sahîh
(doğru) olup, hilal, hesabın bildirdiği gecede doğar. Fakat o gece rü'yet-i
hilal gerçekleşmeyip bir gece sonra görülebilir ve oruca, takvimle, hesapla
değil, hilali görmekle başlamalıdır. (İbn-i Abidîn)
RASATHANE HESAPLARINA GÖRE RAMAZAN ORUCUNU TUTMAK
VE BAYRAM YAPMAK DOĞRU MUDUR?
Ebu Hureyıe
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu, demiştir: «Ramazan hilalini gördüğünüz zaman oruç tutunuz ve
Şevval hilalini gördüğünüz zaman iftar ediniz (bayram yapınız.) Eğer hava
bulutlu ise otuz gün oruç tutunuz.» (İbn Mace 1655)
EI-Menhel
yazarı Oruç Kitabı'nın 'Ay yirmidokuz gün olur babı'nda rivayet ettiği bu
hadisin izahında bu hususta geniş bilgi vermiştir. Önemine binaen bu bilgiyi
özetliyerek buraya aktarmaya çalışacağım:
"Tabiilerden
Mutarrif bin Abdillah, hadisçilerden İbn-i Kuteybe ve Şafiiler'den İbn-i
Süreyc'in dahil olduğu bir cemaatın, bu hadisteki: فإن غم
عليكم
فاقدروا له cümlesini: "Eğer hava bulutlu ise gök ayının seyrini ve burçlarını
hesaplamak süretiyle Ramazan hilalini takdir ve hesap ediniz." şeklinde
yurumladıkları nakledilmişse de bu görüş ve nakil kabüle şayan değildir. Çünkü
İbn-i Abdi'l-Berr:
Mutarrif'in
böyle söylediği sabit değildir. İbn-i Kuteybe ise bu konularda güvenilir
değildir. İbn-i Süreyc, Şafii'nin: 'Yıldızlar yönünden bu gece hilalin
bulunduğunu belirleyen ve fakat hava bulutlu olduğu için görülemediği kanaatına
varan bir kimse için Ramazan ayının girdiğine inanması, oruç tutması ve tuttuğu
orucun Ramazan orucu olarak sayılması caizdir,' dediğini iddia etmişse de İbn-i
Abdi'l-Berr, İbn-i Süreyc'in bu iddiasını reddetmiş ve: Şafii'nin yanımızda
mevcut kitabıarında söylediği söz şudur ki: ' Ramazan'ın girdiği ya hilali
görmekle veya adilane bir şehadetle veyahut Şaban ayını otuz güne doldurmakla
tahakkuk eder. Ramazan ayının girdiğine başka yollarla inanmak sahih değildir.'
Bu görüş ise yalnız Şafii'nin değil, Fıkıhçıların cumhılrunun mezhebidir,
demiştir. Şafii'nin bilinen ve tanınan fetvası, cumhurun görüşüne uygundur.
İbn-i Süreyc:
Hadisteki bu cümle astronomi ilminde ihtisası olanlara mahsustur. Ramazan'ı
otuz güne doldurmak hükmü ise umılma aittir, demişse de İbnÜ'l-Arabi Onun bu
sözünü reddederek: Artık İbn-i Süreyc'e göre Ramazan ayının girişi, halkın
durumuna göre muhteliftir. Kimisine göre Güneş ve Ay hesabı ile oruç farz olur.
Kimisine göre Şaban ayını otuza doldurmakla oruç farz olur. Böyle bir ayırım,
zeki insanlardan uzaktır, demiştir. Ben derim ki böyle bir söz, doğruluktan da
uzaktır. Çünkü Şari-i Hakim Ramazan orucunu tutmayı ya Hilali görmeye veya
Şaban ayını otuz güne doldurmaya başlamıştır. Bunun içindir ki Şafii
alimlerinden er-Ramli, Minhac'ın şerhinde Nevevi'nin: 'Ramazan orucu Şaban
ayını otuz güne tamamlamakla veya hilali görmekle yahut adilane bir şehadet
sonucunda hilalin görüldüğünün sabit olmasıyla farz olur.' sözü bahsinde şöyle
der
Şayet adil bir
adam hilali gördüğüne şehadet eder de rasatçılarla astronomi. uzmanlarının
hesapları o gece hilali görmenin mümkün olmadığına delalet ederse ve şahidin
hilali gördüğü geceden itibaren üçüncü gece adete aykırı olarak hilalIn
yatsıdan önce ufukta batması tahakkuk edip uzmanların hesaplarına eklenirse
yine o şahidin şehadeti ile hükmedilecektir. Çünkü Şari-i Hakim, hesap işine
dayanmamış, bilakis bunu tamamen iptal etmiştir. Çünkü Buhari, Müslim, Nesai ve
Ebu Davud'un İbn-i Ömer (r.a.)'den rivayet ettikleri bir hadiste Peygamber
(s.a.v.): «Biz (Arap alemil ümmi bir
cemaatız. Yazma bilmeyiz. hesap bilmeyiz.» buyurmuştur. Nevevi'nin yukarıdaki
ifadesinden çıkarılan yukarıdaki netice doğrudur. Nitekim babam da böyle fetva
vermiştir. Nevevi'nin sözünden anlaşılıyor ki; astronami uzmanının sözü ile
oruç tutmak vacib değil. hatta caiz değildir. Evet, o astronomi uzmanı kendi
hesabı ile amel edebilir ve tuttuğu oruç farz yerine geçer Mezhebimizin
.mutemet kavli budur. EI-Mecmu'da ise onun tuttuğu orucun farz yerıne geçmediği
belirtilmiştir.'
Astronomi
uzmanının kendi hesabı ile ame! etmesinin caizliğine ait er-Remli'nin sözü
reddedilmiştir Çünkü Şer'i Şerif'in kaideleri buna manidir. Nitekim İmamu'l-Harameyn:
Matla'lara
itibar etmek, hesab işine ve astronomi uzmanlarının hükümlerine itimat etmeyi
gerektirir. Şer'i kaideler buna engeldir, demiştir. Bunun içindir ki;
er-Reşidi: Şari-i Hakim, oruç tutmamızı hilalin varlığı ile değil, görülmesiyle
farz kılmıştır. Hesap uzmanı ise hilalin varlığını hesaplayıp anlayabilir. Ki
bu yeterli değildir. Asıl olan, hila!in görülmesidir, demiştir.
Remli: Mutemet
kavle göre hesap uzmanının tuttuğu oruç, Onun farz orucu yerine geçer demişse
de el-İrşad şerhinde mutemet gösterilen görüş, onun orucunun farz yerine
geçmemesidir Çünkü aynen şöyle der: Müneccimin (yıldız bilginini) veya hesap
uzmanının kavline itimat etmek caiz değildir. Kendileri kendi hesaplarıyla amel
ederlerse kuvvetli kavle göre onların orucu farzın yerine geçmez. Zayıf bir
cemaat geçtigini söylemiştir.
Remli'nin ve
babasının yukardaki fetvalarından anlaşıldığı gibi Şari-i Hakim, hesaplamayı
külliyen iptal etmiştir. Bu hususta müctehidlerin icmaı vardır. Doğrusu
Şerhu'l-İrşad'daki hükümdür. Yani Hesap
geçersiz, bu şekildeki oruç Ramazan orucu yerine geçmez.
el-Bermavi,
Nevevi'nin 'veya hilali görmek' sözü ile ilgili olarak şöyle der:
'Hilali ayna
gibi bir araçla görmek yetersizdir. Bir adamın rüyada Peygamber (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem)'i görüp Peygamber (s.a.v.)'in kendisine: "Yarın Ramazan'dır.''
gibi söz söylemesiyle Ramazan'a hükmedilemez. Çünkü Peygamber (s.a.v.)'i rüyada
görmek gerçek ise de rüya sahibi kesinlikle gördüğünü zaptedemez. Şer'an delil
olamaz. Keza müneccimin ve hesap uzmanının sözüne itimat edilmez. Evet,
kendileri hesaplarıyla amel edebilirler. Tuttukları oruç farz yerine geçer ve
hesaplarının doğrulUğuna inananlara da oruç tutmak vacib olur.'
EI-Menhel
yazarı, Bermavi'nin hesap uzmanları ve bunlara inananlarla ilgili fetvasını,
yukardaki nakillerle reddettikten sonra İmam Malik'in şöyle dedigini nakleder:
''Hesap uzmanlarının sözlerine itimat ederek, Ramazan'a veya bayrama hükmeden
devlet yetkilisinin hükmüne uyulamaz.''
İbn-i Dakiki'l
İyd de: Ramazan orucu hususunda hesaplara itimat etmek caiz değildir, demiştir.
İbnü'l-Münzir
de el-Eşraf'ta: Şaban'ın otuzuncu günü, hava açık olduğu halde hilal
görülmediği zaman ümmetin icmaı ile oruç tutmak vacib değildir. Ve oruç
tutmanın mekruhluğu sahabilerle tabiilerin ekserisinden sabittir, demiştir.
İbnü'l-Münzir bu bilgiyi verirken astronomi uzmanını ve başkalarını istisna
etmemiştir. Kim böyle bir ayırım yaparsa, kendisinden önce oluşmuş olan bir
icma'ya muhalefet etmiş olur.
Hanefi Fıkıh
kitaplarından olan ed-Durru'ul-Muhtar'da: Adil de olsalar muvakkitlerin kavline
itibar edilemez. Bizim mezhebimiz budur, denilmiştır.
İbn-i Abidin'de
yukardaki cümle ile ilgili olarak: Yani halka Ramazan orucunun farziyeti
hususunda muvakkitlerin kavIine itibar edilmez. Hatta el-Mi'rac'da:
Muvakkitlerin kaviine itibar edilmiyeceği hususunda icma' vardır. Müneccimin
kendi hesabıyla amel etmesi caiz değildir, denilmektedir. En-Nehir'de:
Muvakkitler adil olsalar bile el-İdah'ta belirtildiği gibi onların: Hilal falan
gece gökte olur, sözü ile hüküm verilmez, denilmektedir, demiştir.
Yukarıda
nakledilen alimlerin görüşlerinden şu neticeye varılıyar ki : Ne Ramazan
orucuna başlamakta, ne de bayram etmekte hesaba veya müneccimlerin sözlerine
itibar edilemez. Hatta bu hesabı yapan kişi veya müneccim, kendi nefsi için
bile amel edemez, Ya hilali görmek veya ayın otuz gününün doldurulması gerekir.
Eğer bir ay'ın girmesi veya çıkmasının bilinmesi ya da zannedilmesi, şer'i
hükmün verilmesi için kafi gelseydi, Peygamber (s.a.v.), hilalin görülmesini
veya ayın otuz gününün doldurulması emri yerine mesela: ''Ayın girdiğini veya
çıktığını bildiğiniz ya da. zannettiğiniz zaman oruç tutunuz'' gibi bir emir
verecekti
Mahir: Gözlem
uyduları ve gelişmiş teleskoplar yaygınlaşınca insanlar daha kesin hesap
yapılabileceğini söylediler, ancak bir kaç yıl geçmeden bunun hiç bir şekilde
mümkün olmadığı iki gözü olan ve ilgilenen herkes tarafından müşahade edildi.
Kaldıki kolaylıkla ay'ın dönüş hızı ve bu hızın öngörülemez şekilde değiştiği
güncel kaynaklarda bulunabilir.