RÜYA:
Düş. İnsanın kalbinin ve duyu organlarının dünya işleriyle olan
meşgûliyetinin kısmen kesildiği, uyku, bayılma ve istiğrak (manevî coşkunlukla
kendinden geçme) gibi hallerde gördüğü şeyler.
En doğru ve net rüya,sabah namazı vaktine yakın olur. Nebi
s.a.v.'i rüyada gören gerçekten görmüştür, zira şeytan Onun kılığına giremez.
Rüya üç çeşittir,
Günlük olayları gördüğünüz,
Şeytan'ın gösterdiği karışık ve Mu'mini üzen rüya,
Allah Tebareke ve Teala'nın gösterdiği salih rüya.
HOŞLANILMAYAN BİR RÜ'YA GÖREN MÜSLÜMANIN YAPACAĞI ŞEYLER
1. Uyandığında derhal üç defa hafif nefesle sol tarafına tükürür.
2. Gördüğü rü'yanın şerrinden ve şeytanın şerrinden üç defa
Allah'a sığınır. Yani mealen şöyle der: "Allahım, bu rü'yanm şerrinden ve
recim (yani rahmetinden kovulan) şeytanın şerrinden sana sığınının. "
3. Uyandığında diğer tarafa döner.
4. Rü'yanın hayrı için dua eder.
5. Kötü rü'yayı hiç kimseye anlatmaz.
Başka rivayetlerden de istifade edilerek yukarda yazdığım adaba
riayet eden bir kimsenin gördüğü korkulu rü'yadan hiç bir zarar gelmeyeceği
Buhari'nin Ebu Katade (r.a.)'den olan rivayetinde belirtilmiştir.
GÜZEL BİR RÜ'YA GÖREN MÜSLÜMANıN YAPACAĞI ŞEYLER
el-Hafız, Buhari'nin "Er-Rü'ya MinaIlahi = Rü'ya
AIlah'tandır" başlıklı babında Ebu Katade (r.a.)'ın hadisinin izah
bölümünde yukardaki adabı beyan ettikten sonra güzel rü'ya adabı hakkında da
şöyle der: Güzel rü'ya adabı hakkında beyan edilen hususlann özeti şudur:
1. Müslüman kişi böyle bir rü'ya gördüğü zaman uyandığında Allah'a
hamdeder.
2. Bu rü'yadan dolayı sevinir ve bunu bir müjde olarak kabul eder.
3. Bu rü'yayı sevdiği kimseye anlatır. Sevmediği bir kimseye
kesinlikle anlatmaz.
Mahir: Allahu Alem, hasta, cünüp endişeli değil isen ev'e girerken
ve çıkarken bağırmadan ama duyulur bir sesle Selam verip sonra selamını alırsan
uyumadan önce Ayetel kürsi, İhlas, Felak ve Nas surelerini okursan İnşaallah
kabus gmrnezsin. Cünüb iken ezberden dahi ayet sure okunmaz.
DAHA GENİŞ AÇIKLAMA:
Rü'ya: Kişinin uyku halinde gördüğü şeye ve uykuda bir şey görmesi
işine denilir.
el-Hafız, el-Fetih'te, yani Fethu'l-Bari isimli Buhari şerhinin
''(Rü'ya) Tabiri Kitabı" başlığı altındaki bölümün baş kısmında kişinin
uyku halinde gördüğü rü'yanın mahiyeti hakkında söylenen değişik sözleri ve
muhtelif görüşleri beyan ve nakleder. Bunları buraya aktannak bir hayli yer
alır. Bu itibarla buraya. nakletmekten vazgeçmekle beraber bir iki noktasını
açıklamak iyi olur. Şöyle ki:
el-Hafız'ın beyanına göre el-Maziri: Rü'yanın mahiyeti hakkında
çok şey söylenmiştir. Müslümanların dışındaki bir takım çevreler de bu konuda
tutarsız ve reddedilmeye mahküm bir sürü şeyler söylemişlerdir. Sağlıklı görüş
ancak Ehl-i Sünnet mezhebine mensub İslam alimlerinin şu görüşüdür: Allah
Teala, uyanık insanın kalbinde bir takım itikadlar yarattığı gibi uyuyan
insanın kalbinde de bazı itikadlar yaratır. Allah Teala uyuyan insanın kalbinde
yarattığı itikadları başka zamanlarda yarattığı bir takım şeylerin belirtisi ve
aynası haline sokar. Rü'yada görülen durum, bazen aynası olduğu işe muhalif
olur. Evet, uyanık kişinin kalbinde yaratılan itikad ve kanaat, bazı olayların
aynası görünümünde olmasına rağmen bunun tersi çıkabilir. Mesela bulut yağmurun
belirtisidir. Allah Teala bulutu yağmurun alameti olarak yaratmıştır. Ama bazen
bulut olmasına rağmen yağmur yağmayabilir. Aynı şekilde uyku halindeki insanın
kalbinde yarattığı itikadı, bir olayın alameti olarak yaratmıştır. Fakat bazen
yağmur yağmadığı gibi o olay da olnayabilir. Uyku halindeki insanın kalbinde
söz konusu itikad bazen meleğin huzurunda oluşur. Bu takdirde sevindirici rü'ya
görülür. Bazen de şeytanın hazır bulunduğu bir zamanda oluşur. Bu takdirde üzüntülü
ve zararlı rü'ya görülür. Rü'yanın mahiyeti hakkındaki en üstün ilim Allah
katındadır, der.
el-Hafız bu arada el-Hakim'den bazı nakiller yapmaktadır. Bunun
bir bölümünde el-Hakim özetle şöyle der:
Allah Teala; insanların Levh-i Mahfuz'daki durumlarına muttali
olan bir gurup meleği fü'ya işiyle görevlendirmiştir. Görevli melek Levh-i
Mahfuz'dan aldığı durumları bir takım olaylar ve şekiller haline sokarak ilgili
insanın rü'yasında kalbine yerleştirir ki o kimse için bir müjde veya uyarı ya
da kınama değerinde olsun. Böylece hikmetli, yararlı veya sakındıncı bir
faaliyet gösterilmiş olur. İlgili melek bu gayret içinde iken şeytan da insana
karşı duyduğu kin ve husumetten dolayı onu uyanık iken rahat bırakmak
istemediği gibi uyku aleminde de rahat bırakmak istemez. Ona bir takım hile ve
tuzaklar kurmaktan geri durmaz. Şeytan insanın rü'yasını ifsad etmek (bozmak)
üzere ya onu gördüğü fü'ya hususunda yanıltmak ister veya rü'yasından gafil
olmasını sağlamaya çalışır.
Rü'yalar genel olarak iki kısma ayrılır:
Birincisi: Doğru olan rü'yalar. Bu tür rü'yalar, uyanıklık
aleminde doğru çıkan rü'yalardır. Nebilerin, O'nlara uyan salih mu'minlerin
gördükleri rü'yalar bu türdendir. Bazan dindar olmayan insanlar da bu tür
rü'yaları görürler.
İkincisi: Adgas denilen karmakarışık ve bir anlam taşımayan
ro'yalar. Bu nevi rü'yalar da kısımlara ayrılır:
a) Şeytanın uyuyan kişiyle oynaması ve onu üzmesine dair rü'yalar.
Mesela kişi rü'yasında başının koparıldığını ve kendisinin başını takibe koyulduğunu
görür. Ya da korkunç ve tehlikeli bir duruma düştüğünü ve hiç kimsenin
kendisini kurtarmaya gelmediğini görür.
b) Meleklerin haram bir şeyi uyuyan kişi için helal kıldığına veya
haram bir işi teklif ettiklerine dair rü'ya ve aklen muhal (geçersiz) ve
imkansız olan buna benzer işlerle ilgili rü'yalar.
c) Kişinin uyanık iken üzerinde konuştuğu veya olmasını temenni
ettiği bir şeyi, uyanık iken itiyad (alışkanlık) haline getirdiği bir şeyi,
rü'yasında. görmesi.