MÜBAHELE:
Lanetleşme. Dar anlamda
hazret-i Îsa'nın ilah ve Allahu tealanın oğlu olduğunu söylemekte ısrar eden ve
bu inanışlarının yanlış olduğunu kabul etmeyen hıristiyanlara, Nebi s.a.v.'in;
"... Gelin oğullarımızı, oğullarınızı, kadınlarımızı, kadınlarınızı,
bizleri ve sizleri çağıralım, sonra hepimiz dua edip, yalvaralım. (Îsa A.S.'ın
durumu hakkında hangimiz) yalancı ise, Allahu teala ona lanet etsin,
diyelim" demesi emredilen Al-i İmran 61. ayet-i kerîmesi.
Nebi efendimize
Necran'dan bir hıristiyan hey'eti gelmişti. İçlerinden ileri gelen üç kişi Nebi
efendimiz ile konuşmaya başladı. Söz arasında Îsa aleyhisselam için bazan
"Allah", bazan "Allah'ın oğlu" bazan da; "Üç tanrıdan
biridir" diyorla rdı. Nebi efendimiz bunları İslam dînine davet etti.
Birkaç ayet-i kerîme okudu; îmana gelmediler. "Biz senden önce îman
ettik" dediler. ResUlullah efendimiz; "Yalan söylüyorsunuz! Allah'ın
oğlu var diyenin îmanı olmaz" buyurdu. Bir müddet daha konuştular ise de,
müslüman olmayıp inad ettiler. Bunun üzerine Allahü teala Nebi efendimize
onları mübaheleye çağırmasını emretti. ResUlullah sallallahü aleyhi ve sellem
de onlara; "Bana inanmıyorsanız, gelin sizinle mübahele edelim"
buyurdu. Necran'dan gelen hıristiyan hey'eti içerisinde Şerhabîl adında biri;
"Bunun Nebi olduğu her şeyden anlaşılıyor. Bununla mübahele edersek, ne
biz kurtulur, ne de bizden sonra gelenlerimiz kurtulur. Muhakkak bir belaya
uğrarız" dedi. Mübahele etmekten kaçındılar ve; "Ya Muhammed
(sallallahü aleyhi ve sellem)! Biz senden razıyız. Ne istersen sana verelim.
Eshabından bir emîn kimseyi bizimle beraber gönder, vergimizi ona verelim"
dediler ve gittiler. Nebi efendimiz sallallahü aleyhi ve sell em buyurdu ki:
"Eğer onlar mübahele etselerdi, maymuna ve hınzıra dönerlerdi. Vadileri
ateş içinde kalırdı. Allahü teala Necran'ı, ahalisini, hatta ağaçlar üzerindeki
kuşlarını da helak ederdi" (Muhammed bin Hamza, Senaullah Dehlevî)