MEHİR, SADAK
Sadak ve Sıdak: Evlenen
kadının mehiri demektir. Tekil olan bu kelimenin çoğulu 'Suduk'tur. Hicaz halkı
mehir'e 'Saduka' derler. Bunun çoğulu ise 'Sadukat'dır. Kelimenin tekili ve çoğulu
başka şekillerde de gelmiş. Fakat bu kadarlık bilgi ile yetinelim.
Evlenen kadının
mehirinin meşruluğu Kitab, Sünnet ve İcma ile sabittir. Nisa suresinin 24.
ayetinin bir kısmı buna aittir. Keza bu babta rivayet edilen hadisler ve
benzeri başka sahih hadisler de nikah dolayısıyla kadının mehir almasının
meşruluğu hususunda tam müslümanlar icma etmişlerdir.
MUĞNİ’L-MUHTAC’DAN: "Sadak" sözcüğü cem-i kıllet olarak
"esdıka" şeklinde cem-i kesret olarak ise "suduk" şeklinde
çoğul yapılır. Mehri ifade etmek üzere Arapça'da sekiz farklı sözcük
kullanılmaktadır ki bunların tümünü bir şair şu beytinde dile getirmiştir:
"Sadak, Mehir,
Nıhle, Feriza, Hiba, Ecr, Ukr, Alaik". Ayette "içinizden tavl verme
imkanı olmayanlar" [Nisa, 25] ifadesi geçtiği için bir şair
"tavı" kelimesini de ekleyerek şöyle bir beyit söylemiştir:
"Mehir, Sadak, Nıhle, Fertza, Tavl, Hiba, Ukr, Ecr, Alaik". Bir
başkası ise "içinizden nikah bulamayanlar iffetlerini korusun" [Nur,
33] ayetindeki nikah kelimesi mehir anlamında kullanıldığından yukarıdaki
dokuzlu listeye "nikah" sözcüğünü de ekleyerek mehrin on sözcükle
ifade edildiğini belirtmiştir. Bir görüşe göre akitte belirlenen mali bedele
"sadak", akitte belirlenmeksizin ödenmesi gerekli olan bedele ise
"mehir" denir. (Şirbini).