LİVA:
Sancak.
Nebi efendimizin rayesi,
bayrağı siyah idi. Livası daha küçük olup, beyaz idi. (İmam-ı Kastalanî)
Nebi efendimizin
livasının üzerinde "La ilahe illallah Muhammedün Resûlullah" yazılı idi.
(Ebü'l-Ferec ibni Cevzî)
Tebük seferinde
Resûlullah efendimiz, en büyük livasını hazret-i Ebû Bekr'e ve en büyük
bayrağını da Zübeyr bin Avvam'a verip taşıttırdı. (Vakıdî)
Liva-i Hamd:
Hamd (şükür) sancağı.
Kıyamet gününde, canlılar dirilip, Arasat meydanında toplanınca, Allahü teala
tarafından Peygamber efendimize ihsan edilecek olan ve altında bütün
inananların toplanacağı sancak-ı şerîf.
Kıyamette herkes sustuğu
zaman ben söyleyiciyim. Kimsenin kımıldayamadığı vakitte onlara şefaat ediciyim.
Kimsede ümid kalmadığı zamanda onlara müjde vericiyim. O gün her iyilik, her
türlü yardım, her kapının anahtarı bendedir. Liva-i hamd benim elimdedir.
İnsanların en hayırlısı en cömerdi en iyisiyim. O gün emrimde binlerce hizmetçi
vardır. Kıyamet günü peygamberlerin imamı, hatîbi ve hepsine şefaat edici
benim. Bunları öğünmek için söylemiyorum. (Hadîs-i şerif-Tirmizî,
Darimi-Mişkat)
Allahü tealaya sığınarak
ve O'ndan yardım dileyerek bildiriyorum ki, Muhammed aleyhisselam Allahü
tealanın resûlüdür, peygamberidir. Ademoğullarının seyyidi, efendisidir.
Kıyamet gününde kendisine uyarak Cehennem'den kurtulanların en cömerdidir. Kıya
met günü kabirden ilk önce o kalkacaktır. İlk önce o şefaat edecektir. İlk önce
O'nun şefaati kabûl olunacaktır. Cennet kapısını önce o çalacaktır. Kapı O'na
hemen açılacaktır. Liva-i hamd denilen sancak O'nun elinde bulunacaktır. Adem
aleyhisselam v e O'nun zamanından Kıyamete kadar gelen her mü'min, Liva-i hamd
sancağı altında toplanacaktır. (İmam-ı Rabbanî)