iblis / şeytan  الشَّيْطَانُ :

 

  KAYNAKLARDA:

Kurtubi

 

İbnü’l-Esir

 

Şuabu’l-İman

 

Buhariُ

 

Müslim

 

Tirmiziُ

 

Ebu Davudُ

İblis özel, Şeytan ise genel isimdir. ALLAH’A asi olup kafir olan İblistir, onun çocukları, ona uyanlar ve onun için çalışanlar; insan, cin yada hayvanlardan olabilirler. Virüs, kötü mikrop, kötü bakteri, zararlı hayvanlar (siyah köpek, saldırgan köpek, fare, yılan v.s. gibi). Aşağıdaki kaynaklarda Şeytan ve İblis’in kelime anlamlarından İblis’in kafir oluşu vak’asına, karakterinden hilesine, insanın ona uymasından onun şeytan türlerine çeşitli bilgileri bulabilirsin!

 

İblis ve Askerleri

 

445. İbn Abbas'ın bildirdiğine göre ResÜlullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: İblis, Rabbine: "Ey Rabbim! Adem'i yeryüzüne indirdin. Ben biliyorum ki, kitap ve elçiler olacaktır. Onların kitapları nedir? Elçileri kimlerdir?" diye sordu.

 

Rabbi: "Elçileri (Resulleri) meleklerdir. Peygamberler ise kendilerinden olacaktır. Kitapları ise Tevrat, İncil, Zebur ve Furkan'dır" buyurdu.

 

İblis: "Benim kitabım nedir?" diye sordu. Rabbi: "Senin kitabın dövme, Kur'an'ın şiir, elçilerin kahinler, yiyeceğin, üzerine Allah'ın adı anılmayan yiyecekler, içeceğin de sarhoşluk veren her içkidir. Senin doğrun yalan, evin hamam, tuzakların kadınlar, müezzinin çalgı / zurna, mescidin de çarşı pazardır" buyurdu.

 

 

446. Ebu Musa el-Eş'ari'nin naklettiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "İblis sabaha erince, ''Kim bugün bir Müslüman 'ı doğru yoldan saptırırsa, ona taç giydiririm'' diyerek askerlerini etrafa salar. Sonra askerleri gelir ve onlardan biri ''Hanımını boşayıncaya kadar ona musallat oldum'' der. O da: '’Çok geçmeden tekrar evlenir'' der. Diğeri gelir, ''Anne babasına saygısızlık edinceye dek ona musallat oldum'' der. Ona da: ''Kısa süre sonra onlara iyi davranabilir'' der. Bir başkası gelir: ''Şirk koşuncaya kadar ona musallat oldum'' der. Ona ise: "İşte asıl sen saptırmışsın'' der."

 

 

447. Ebu Reyhane'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "İblis tahtını denizin Üzerine kurar ve aziz ve celil olan Allah'a benzemeye çalışır. Ama perdeler ona engelolur. Bunun Üzerine askerlerini teşvik ederek ''Kim şu Ademoğluna tebelleş olur?'' der. İki kişi kalkar. Onlara: ''Size bir sene süre tanıyorum. Eğer onu doğru yoldan uzaklaştırırsanız, sizden yorgunluğu kaldıracağım. Değilse sizi asacağım'' der."

 

Ravi demiştir ki: Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ebu Rayhane'ye "Senin yüzünden pek çok askeri asıldı" buyurmuştur.

 

 

Şeytanın Aldattıkları

 

448, Muaviye b, Kurre, babasından şu sözünü nakletmiştir: Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gitmek üzere babamla birlikte yola çıktım. Bir süre yol aldıktan sonra bir kabileye uğradık ve orada geceledik. Derken çoban koşa koşa kabile halkına geldi ve: "Ben sizin sürülerinizi gütmem. Zira kurt her gece gelip sürüden bir koyun kapıyor. Put da bakıp duruyor; bunu ne önlüyor, ne de değiştiriyor" dedi. Topluluk çobana: -sanırım- "Sen bizimle kaL. Biz onun yanına gider, konuşuruz" dediler. Sonra ona gidip etrafında konuştular. Sonra çobana: "Bu gece kal!" dedi. O da: "Bu gece kalıp, bakacağım" dedi. Sonra o geceyi orada geçirdik. Sabah namazı olunca çoban heyecanlı heyecanlı köy halkına koşup: "Müjde! Görmez misiniz, kurt putun önünde herhangi bir bağ olmaksızın bağlanmış duruyor" dedi. Halk kalkıp oraya gittiler. Onlarla beraber biz de gittik. "Evet. Hep böyle yap" dediler. Sonra Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına vardık. Babam olayı kendisine anlatınca: "Şeytan onlarla oyun oynuyor" buyurdu.

 

 

449. Yine Muaviye'den şu sözü nakledilmiştir: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) peygamber olarak gönderildiği zaman Müslüman olmak üzere O'nun yanına gittim. İki üç adamla birlikte İslam'a girmek istedim. Sonra insanların başında toplandığı bir suyun yanına vardım. Derken köyün davarlarını güden köy çobanı geldi. "Niçin geldin?" diye sordular. "Kurt her gece gelip bir koyun kapıyor. Bu putumuz da ayakta duruyor; ne faydası dokunuyor, ne de zararı. Ne bu durumu değiştiriyor, ne de ona engeloluyor" dedi. İnsanlar köylerine geri döndüler. Ben onların Müslüman olacaklarını umuyordum. Sabah olunca çoban yine heyecanlı heyecanlı gelerek "Ne büyük müjde, ne büyük müjde. Kurt getirildi. O şimdi elleri ve ayakları bağlanmış olarak putun önünde durmaktadır" dedi. Onlarla birlikte olay yerine ben de gittim. Hepsi onu (putu) öpüp, kendisine secde ettiler. Bana: "Sen de böyle yap!" dediler. Sonra Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına girip bu olayı kendisine anlatınca: "Şeytan onlarla oynamış" buyurdu.

 

 

450. es-Saib b. Ebi's-Saib demiştir ki: Ailem tanrılarına benimle bir tas süt ve tereyağı gönderdi. Ben de götürdüm. Ondan bir şey yemekten korktum ve onu (söylenen yere) koydum. Derken bir köpek geldi ve sütü içip yağı yedi. Sonra da putun üzerine işedi.

 

 

451. Yine Saib'den nakledildiğine göre kendisi Cahiliye döneminde Kabe'yi inşa edenler arasındaymış. Demiştir ki: Benim bir taşım vardı. Onu kendi ellerimle yontar, Yüce Allah'a tapmaz, ona tapardım. Sonra kendim için hazırladığım katılaşmış sütü (yoğurdu) getirip onun üzerinden aşağıya döktüm. Sonra bir köpek geldi ve onu yaladı. Sonra da bir ayağını kaldırarak işedi .....

 

 

Müminin Şeytanı

 

452. Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Muhakkak ki mÜmin, sizden biriniz yolculukta devesini bitkin düşürdÜğü gibi, şeytanlarını bitkin ve güçsüz düşürür" buyurmuştur.

 

 

İbn Hibban Sahih / 19560- ibn Mes'ud der ki: Müminin şeytanı kafirin şeytanıyla karşılaşınca, kafirin şeytanı, müminin şeytanının rengi solmuş ve zayıf olarak görünce: "Neyin var? Yazık sana helak olmuşsun" diye sorar. Müminin şeytanı: "Hayır Vallahi, ben onunla birlikte hiçbir şeye ulaşamıyorum (Onun yiyip içtiklerinden hiçbir şey elde edemiyorum). Yemek yiyeceği zaman Allah'ı anıyor, içeceği zaman Allah'ın adını anıyor. Yatacağı zaman Allah'ın adını anıyor. Evine girdiği zaman Allah'ın adını anıyor" karşılığını verince, kafirin şeytanı: "Ama ben, onun (kafirin) yemeğinden yiyorum, içeceğinden içiyorum ve yatağında yatıyorum" der. işte kafirin şeytanı semizken diğeri (müminin şeytanı) zayıftır.

 

 

İbn Hibban Sahih / 19561- Cabir'in bildirdiğine göre Resülullah (-sav-) şöyle buyurdu: "Odanın kapısına gelince Al/ah'ı anarsan, seni takib eden şeytan geri döner. Evine girince Allah'ı anarsan oradaki şeytanlar çıkarlar. Yemeğin sana getirilince Allah'ı anarsan şeytanlar yemeğinize ortak olmazlar."

 

Ravi der ki: Sanırım Resulullah (-sav-) şöyle dedi: "Biriniz yatacağı zaman da Allah'ı anarsa, şeytanlar yatağına yatmaz."