HÜZN (Hüzün):
Üzüntü, keder. Sevincin zıddı. Bu, halk arasında kastedilen
dünyevî hüzünden başkadır. Tasavvuf yolunda bulunanlara ait bir hal.
Hüzn, insanın kalbini gafletten (Allahü tealayı unutmaktan) korur.
Hüznü olmayan salikin (tasavvuf yoluna girmiş olanın) senelerce kavuşamadığı
manevî derecelere, hüzün sahibi olan, kısa zamanda kavuşur. Allahü teala kalbi
hüzünlü, kırık olanları sev er. Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve
sellem, daima hüzünlü ve Allahü tealanın büyüklüğünü düşünme hali üzere idiler.
Rabia-i Adviyye, va hüzna (Vah hüzün) demekle bu mertebeye kavuşmayı arzu
etmiştir. (Abdülhakîm Arvasî)