ANA SAYFA

 

GADÎR-İ HUM HADÎSİ:

 

Nebi s.a.v. Mekke’den Medîne’ye giden yol üzerindeki Gadîr-i Hum denilen vadide buyurduğu hadîs-i şerîf.

 

Nebi s.a.v. Hudeybiye andlaşması veya Veda haccı dönüşünde Eshab-ı kiramla (arkadaşlarıyla) birlikte Gadîr-i Hum denilen mevkiye geldiklerinde istirahat edip, namaz kıldıktan sonra hutbe okudu ve; "Ben de insanım. Bir gün ecelim gelecek. Size Allah'ın kitabını (Kur'an-ı kerîm) v e Ehl-i Beytimi (ev halkımı) bırakıyorum. Kur'an-ı kerîmin gösterdiği yola sarılınız! Ehl-i Beytimin kıymetini biliniz" buyurdu. "Ey insanlar! Siz ne üzerine şehadet edersiniz?" diye sordu. "Allahü tealadan başka ilah bulunmadığına, Muhammed aleyhisselamın da Allah'ın kulu ve Resûlü olduğuna şehadet ederiz" dediler. Peygamber efendimiz; "Sizin velîniz kimdir?" diye sorunca; "Bizim velîmiz Allahü teala ve Resûlüdür" dediler. Peygamber efendimiz; "Ey insanlar! Ben size kendi canınızdan evla değil miyim" diye sorunca; "Evet ya Resûlallah!" dediler. Bunun üzerine Peygamber efendimiz; "Ben kimin mevlası isem, Ali de onun mevlasıdır (beni seven ve yardımcı bilen kimse, Ali'yi de yardımcı bilsin) . Allah'ım ona dost olana dost, düşman olana düşman ol. Ona yardım edene yardım et!" buyurarak dua etti. Peygamber efendimiz Gadîr-i Hum mevkiinde buyurduğu için, Gadîr-i Hum hadîsi denildi.

 

(Hadîs-i şerîf-Buharî, Müslim, Ahmed bin Hanbel)

 

Hazret-i Ali'yi seviyoruz deyip, Eshab-ı kiramın geri kalanına söğen kimseler, Gadîr-i Hum hadîsini ileri sürerek halîfeliğin hazret-i Ali'nin hakkı olduğunu, Ebû Bekr, Ömer ve Osman (r.anhüm) tarafından haksızlıkla gasb edildiğini ileri sürmeleri doğru değildir. (Abdullah-ı Süveydî)