FELSEFE:
Madde, hayat, yaratılış,
kainat, ruh, ölüm, ölüm sonrası gibi konularda insan gücünün akla dayanarak
ortaya koyduğu düşünce ve görüşlerin tamamı. Beğendiği düşüncelerini hakîkat
olarak anlatmak, yaldızlı, heyecan verici laflarla inandırmaya çalışmak.
Tecrübeye, hesaba dayanmayan şahsî düşünceler.
Varlıklar yoktan
yaratılmamış, böyle gelmiş böyle gider demek, îman edilecek şeylere,
helal-haram olanlara inanmaya gericilik demek felsefedir. Eski Yunan felsefesi
başlıbaşına bir ilim değildir. Matematikçiler, geometri okuyanlar, mantık
öğrenenler, tabiiyyeciler ve tabibler arasında bu felsefeye kayanlar çok oldu.
Felsefeciler ilahiyyat üzerinde yani Allahu teala ve onun sıfatları, emirleri
yasakları üzerinde, kendi akılları, görüşleri ile konuştular. Hesab, hendese,
mantık, tabiat bilgisi, fizik, kimya, tıb bilgisi öğrenmek mubahtır. Bunların
hepsi İslam bilgileridir. Fakat bunları İslamiyete karşı bozuk düşüncelerine
alet etmek, gençleri aldatmak için kullanmak felsefe olur. (İmam-ı Gazalî)
İmam-ı Muhammed Gazalî,
İmam-ı Ahmed Rabbanî ve daha birçok İslam büyükleri, Yunan felsefesini
inceleyip, didik didik etmiş ve o felsefecilerin ne kadar cahil olduklarını
bildirmişlerdir. Müslümanların, böyle kimseleri beğenmemelerini onlara aldanmam
alarını birçok kitaplarında yazmışlardır. (Abdülhakîm Arvasî)