AKIL:
Akıllı kimse; iyi ve
kötüyü, faydalı ve zararlıyı birbirinden ayırabilen kimse.
Çocuk yedi yaşında âkıl olur. Yedi ile onbeş yaş
arasında iken akıllı çocuk denir. (Hamza Efendi) - Âkıl olmayan çocukların bütün sözleşmeleri bâtıldır,
hükümsüzdür. (İbn-i Âbidîn) -
Âkıl olan bir çocuk, şeker, meyve gibi kendine yarar şey isterse ona satmak
câiz değildir. Çünkü velîsi izin vermemiş demektir.
Eğer, tuz, pirinç gibi evle ilgili bir şey isterse, satmak sahîh
(geçerli, doğru) olur. Çünkü velîsinin izin verdiği
anlaşılır. Bunun izin ile alış-veriş etmesi câizdir.
Çocuk akıllı olmamış ise, velîsinin izni olsa da,
alış-veriş etmesi sahîh olmaz. (Hamza Efendi) (Seâdet-i
Ebediyye)
Akletmek:
Aklı kullanarak
delilleri (ayetleri) kavrayarak gerçeğin hakkını vermek. Adalet mülkün yani tüm kainatın
temelidir. Adalet’te gerçeği tesbit ve hakkını
vermekle olur. Bu da ALLAH’ın delillerini anlayarak
yapılır. Akletmek fazladan yani nafile, tatavvu bir ibadet değil şarttır. ALLAH’ın
isimlerini, Kur’an ayetlerini, kainattaki
ve tabiattaki düzeni ve san’atı kavrayamayan kimse
neden ibadet ettiğini bilemez, şeytanın neden düşman olduğunu anlayamaz, Ahireti özümseyemez, kendisini tanıyamaz ve bir süre sonra
boşluğa düşer.
Aklı kullanmaayanın
aşağılık durumu (Enfal 21-22)
Akıl-Bâliğ:
Faydalı ve zararlı olanı
birbirinden ayırabilen ve evlenme çağına gelip gusül abdesti almaya başlayan
akıllı kimse.
Âkıl bâliğ olduktan sonra kişi yetim sayılmaz. (Hadîs-i şerîf-Râmûz-ul-Ehâdîs)
Âkıl ve bâliğ olan erkeğin ve kadının birinci vazîfesi, Ehl-i sünnet âlimlerinin yazdıkları inanılacak şeyleri
öğrenmek ve bunlara uygun olarak inanmaktır. Kıyâmette
yâni öldükten sonraCehennem azâbından kurtulmak,
onların bildirdiklerine inanmaya ba ğlıdır. (İmâm-ı Rabbânî)
Her müslümanın,
çocuğuna âmentüyü (îmânın altı şartını) ezberletmesi,
mânâsını, farzları (emirleri) ve haramları (yasakları) öğretmesi lâzımdır. Âkıl bâliğ olunca; îmânı, İslâm'ı bilmeyen kimse müslüman olmaz. (İbn-i Âbidîn)
Âkıl bâliğ her müslümanın, her gün beş
vakit namaz kılması farzdır. Kız ve oğlan çocuk yedi yaşına gelince, namaz
kılmalarını emretmek velîsi üzerine vâcib (lâzım) olur. Oruç tutmaları için de emreder. On
yaşına gelince, namaz kılmaları için el ile h afifçe vurulur. Sopa ile
dövülmez. Falaka ile vurulmaz. El ile üçten fazla vurulmaz. Velîsinden
başkası döğmez. (İbn-i Âbidîn, Ebû Bekr
Râzî el-Cessâs)