Ana sayfa

 

MEYMUNE BİNT-İ HARİS R.ANHA :

 

Peygamberimizin (s.a.v.) hanımlarından. İsmi daha önce “Birre” iken Resûlullah (s.a.v.) değiştirerek

“Meymûne” yaptı. Nesebi ise, Meymûne binti Hâris bin Hazn bin Büceyr bin el-Hezm bin Ruveybe

bin Abdillah bin Hilâl bin Âmir bin Sa’saa el-Hilâliye’dir. Mekke’de Benî Hilâl kabilesinden idi. Künyesi

Ümmülfadl, annesinin ismi Hind binti Avf idi. 53 (m. 671)’de vefât etti.

Hz. Meymûne ilk önce cahiliyyet devrinde Mes’ûd bin Amr bin Umeyr es-Sekatî ile evlenmişti. Ondan

ayrılınca Ebû Rühm bin Abdiluzza ile nikâhlandı. Bu da vefât edince dul kaldı. Resûlullah (s.a.v.)

Hicretin yedinci senesi Hayber’in fethinden sonra Zilka’de ayında umre niyyeti ile yola çıktı. Cuhfe’de

bulunduğu sırada Hz. Abbâs ile buluşunca, Hz. Abbas: “Yâ Resûlallah! Meymûne binti Hâris dul kaldı.

Onu kendine hanımlığa alsan olmaz mı?” diye teklifte bulundu. Bunun üzerine Peygamber efendimiz

Ebû Rafı ile Ensâr’dan bir zatı Mekke’ye dünürlüğe gönderdi.

Hz. Meymûne, Resûlullah’ın (s.a.v.) kendisine dünür olduğu haberini deve üzerinde iken alınca

“Deve de, üzerindeki de Resûlullah’ındır (s.a.v.) dedi. Kendisini Peygamber efendimize (s.a.v.) bağışladı.

Bu işin gereğinin yapılmasını da ablası Ümmü’l Fadl’a, o da kocası Hz. Abbâs’a, bıraktı. Böylece Hz.

Abbas, Hz. Meymûne’nin nikâhlanmasında vekil oldu. Resûlullah (s.a.v.) Mekke’de umreyi tamamladıktan

sonra Medine’ye dönerlerken Şerîf mevkiine gelince Hz. Abbâs, Peygamberimizden (s.a.v.) dörtyüz

dirhem mehr alarak Hz. Meymûne’yi Resûlullaha nikâhladı. Burada düğün merasimi de yapıldı. Hz.

Meymûne, Resûlullahın nikâhı ile şereflenerek son hanımı oldu. Peygamberimiz bundan sonra bir daha

evlenmedi.

Kendisinden 46 hadîs-i şerîf veya başka bir rivâyete göre 76 hadîs-i şerîf rivâyet edilmiştir. Bunlardan

7 tanesi Buhârî ve Müslimde, diğerleri de çeşitli hadîs ve fıkıh kitaplarında vardır. Hazret-i

Meymûne’den hadîs-i şerîf rivâyet eden zatlardan bazıları şunlardır: Hazret-i Abdullah bin Abbâs, Abdullah

bin Şeddâd, Abdurrahman bin Sâib, Ubeydullah el-Hulânî...

Hazret-i Âişe onun hakkında: “Meymûne bizim hepimizden fazla Allahü teâlâdan korkan ve sıla-i

rahmi (yakın akrabaları) gözeten bir hatun idi.” buyururdu. Bazan borç alır ve hayır işlerine harcardı. Bir

ara çok borçlanmıştı, bunu nasıl ödeyeceğini sordukları zaman “Resûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Herkes

iyi niyetle borçlanırsa, Allahü teâlâ onun borcunu öder.” buyurdu. Dînî emir ve yasaklara da son

derece dikkat ederdi.

Hz. Meymûne 53 (m. 671) senesinde Mekke’de hastalandı: “Beni Mekke’den çıkarınız! Çünkü

Resûlullah benim Mekke’nin dışında vefât edeceğimi haber verdi.”, dedi. Kendisini çıkardıkları zaman,

Resûlullah’a nikâhı yapılmış olduğu yerde vefât etti. Cenâze namazını yeğeni Hz. Abdullah bin Abbâs

kıldırdı. Cenâzesi kaldırılacağı zaman şöyle dedi. “Bu Resûlullah’ın hanımıdır. Cenâzeyi fazla sarsmayın

ve edeble yola devam edin.” O Resûlullah’ın (s.a.v.) son nikâhlısı olduğu gibi, hanımlarının da en son

vefât edeni idi.

 

KAYNAKLAR:

 

1) El-Îsâbe cild-4, sh-411

2) Tabakât-ı İbn-i Sa’d cild-8, sh-132

3) El-İstiâb cild-4, sh-404

4) Müsned-i Ahmed bin Hanbel cild-6, sh-366

5) Tam İlmihâl Se’âdet-i Ebediyye sh-1036