Ana sayfa

 

KATADE BİN NU’MAN R.A. :

 

Eshâb-ı kirâmdan. Evs kabilesinden ve Ensârın ileri gelenlerindendir. Ebû Ömer, Ebû Abdullah

künyeleri vardır. Hz. Katâde 24 (m. 644) târihinde 65 yaşında vefât etti. Namazını Hz. Ömer kıldırdı. Evs

kabilesinin Zafer kolundandır. Ebû Saîd el-Hudrî’nin kardeşidir. Anneleri, Enîse binti Kays en-

Neccârî’dir. Nesli, torunları olan Âsım bin Ömer bin Katâde ve Ya’kub Ömer ile sona erdi. Âsım bin Ömer

siyer ve başka ilimlerde âlim idi. Hz. Katâde meşhûr hadîs âlimlerinden Âsım bin Amr bin

Katâde’nin dedesidir. Dedesi, Resûlullah (s.a.v.) efendimizle tanışmış ve müslüman olmuştur.

Akabe, Bedir, Uhud ve diğer savaşlarda bulundu. Eshâb-ı kirâmdan Câbir bin Abdullah şöyle bildiriyor:

“Uhud harbi sırasında Muhammed aleyhisselâma hücum eden müşriklere karşı vücudunu siper

eden Katâde’nin gözüne bir ok isabet ederek gözü çıkmıştı. Gözünü eline alarak Peygamberimizin

(s.a.v.) huzuruna gelip: “Yâ Resûlallah! Benim çok sevdiğim bir hanımım var. Beni bu halde görürse hoş

karşılamayabilir.” deyince, Peygamberimiz (s.a.v.) Katâde hazretlerinin elinden gözü alıp çıktığı yere

koydu, eskisi gibi sağlam oldu. Peygamberimizin mû’cizesiyle görmeye başladı. Hatta bu gözü diğer

gözünden daha iyi görürdü. İmâm-ı Âzam hazretleri, Peygamberimizi medhetmek için yazdığı bir şiirinde

bu hâdiseyi şöyle yazmıştır: “Mû’cizenle geri getirdin. Katâde’nin gözünü” Mekke’nin feth edildiği gün,

kabilesinin Benî Zafer kolunun bayrağı Hz. Katâde’nin elinde idi.

Katâde hazretleri bir gece karanlıkta yatsı namazına giderken yolda Peygamberimize rastladı.

Peygamberimiz, O’na, “Katâde, sen misin?” diye sordu. Katâde de, (Evet, Yâ Resûlallah, dedi. Peygamberimiz

(s.a.v.) “Dönüşte bana uğra!” buyurdu. Namazdan sonra uğradığında Peygamberimiz

(s.a.v.) O’na bir hurma dalı verdi. O günden sonra Katâde hazretleri gece bir yere giderken yanında o

hurma dalını taşıyınca ondan etrafa ışık yayılır, çevresini aydınlatırdı.

Buyurdular ki; “Size, hastalığınızı teşhis ettirip, tedavi çarelerini bulduran Kur’ân-ı kerîmdir. Hastalığınızın

sebebi günah işlemeniz, tedavisi ise, tevbe ve istiğfârdır.”

“Kabir azâbı üç şeyden meydana gelir. Bunun üçte biri gıybet, diğer üçte biri nemime (söz taşıma),

diğer üçte biri de idrardan sakınmamaktır.” “Elbise, servet, güzellik ve ilim gibi nimetler kendisine verilip

de tevazu etmesini bilmeyenlerin bu varlıkları kıyâmet günü kendilerine vebaldir.”

Bizzat Peygamber efendimizden işiterek rivâyet ettiği hadîs-i şerîfler.

“Kurban etini yiyiniz veya bekletiniz. Onu satmayınız.”

 

“Allahım! Mukadderatımın hayırlısını ve bu ayın hakkımızda hayırlı olmasını senden diler ve

mahşer gününün dehşetinden sana sığınırım.”

“Allahü teâlâ gönderdiği her Peygamberi güzel sesli göndermiştir.”

“Kıyâmet günü insanların en büyük hatada olanları, dünyâda en çok bâtıla dalanlardır.”

 

KAYNAKLAR:

 

1) El-A’lâm, cild-5, sh-189

2) Tehzîb-ül-esmâ ve’l-luga, cild-2, sh-58

3) Sıfat-üs-safve, cild-1, sh-183

4) Tehzîb-üt-tehzîb, cild-8, sh-357

5) Müsned-i Ahmed bin Hanbel, cild-4, sh-15, cild-6, sh-384