Ana sayfa

 

BÜREYDE BİN HASİB R.A. :

 

Eshâb-ı kirâm’ın büyüklerinden, Horasan taraflarında vefât eden en son sahâbî. İsmi Büreyde bin

Eslem’dir. Meşhûr olan, künyesinin Ebû Abdullah olduğudur. 63 (m. 683) târihinde, Yezîd zamanında

vefât etti. Abdullah ve Süleymân isminde iki oğlu vardır. Bedir savaşından önce müslüman oldu.

Resûlullah, (s.a.v.) beraberinde Ebû Bekr-i Sıddîk ve onun azadlı kölesi Âmir bin Fuheyre (r.a.) olduğu

halde Medine-i Münevvere’ye doğru gidiyorlardı. Bu sırada Mekke müşrikleri, onları yakalamak için harekete

geçtiler. Her tarafı aramaya başladılar. Yakalayıp getirene büyük mükafatlar vad ediyorlardı. Hicret

yolu üzerinde bulunan kabileler, bu iş için tam seferber olmuşlardı. Büreyde bin Eslem de kendi kabilesinden

yetmiş kişiyle beraber bu işin peşine düşmüştü. Karşılaştıkları zaman, Resûlullah (s.a.v.) ona:

“Sen kimsin” diye sordular. “Büreyde” cevabını alınca Resûlullah (s.a.v.) Hz. Ebû Bekir’e (r.a.) dönüp

“Yâ Ebâ Bekir içimiz serinledi ve iyi oldu” buyurdular. Sonra “Kimlerdensin” diye suâl ettiler.

“Eslem kabilesindenim” deyince, “Selâmetteyiz” buyurdular. Tekrar “Eslem’in hangi kolundan” diye

sordular. “Sehm kolundan” cevabını alınca, “Yâ Ebâ Bekir senin nasîbin çıktı” buyurmuşlardır. Bu

sefer Büreyde, Resûlullaha “Ya sen kimsin” dedi. Resûlullah (s.a.v.) “Allahü teâlânın Resûlü Muhammed”

buyurunca, Büreyde “Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve

resûlüh: Ben şehâdet ederim ki, Allahü teâlâ’dan başka ilâh yoktur. Muhammed (s.a.v.) O’nun kulu ve

Resûlüdür” diyerek o ve yanındakiler de îmân ettiler. Büreyde (r.a.) “Allahü teâlâya hamd ve senalar

olsun ki bizler zorla değil, isteyerek müslüman olduk” buyurdu. Büreyde (r.a.) ertesi gün, “Yâ Resûlallah!

Yanınızda sancak olmadan Medine’ye teşrif etmeniz uygun değildir” diyerek başındaki sarığı, sancak

gibi mızrağın ucuna bağlamıştır. Büreyde hazretleri Medîne-i Münevvere’ye kadar Resûlullah’ın (s.a.v.)

önlerinde, livâ-i Muhammedi’yi (sancağı) taşımıştır.

Hz. Büreyde, Resûlullah (s.a.v.) ile beraber bir çok muharebelere katılmış Mekke’nin fethinde bulunmuştur.

Ayrıca Resûlullah’ın Hz. Hâlid komutasında Yemen taraflarına gönderdiği orduda da yerini

almıştır. Hz. Büreyde Resûlullah’ın (s.a.v.) son zamanlarında Üsâme (r.a.) kumandasında Şam tarafına

gönderdiği orduda sancak taşımıştır. Resûlullah’ın (s.a.v.) vefâtından sonra Eshâb-ı kirâm (r.anhüm)

çoğunlukla İslâmı yaymak ve hizmet için, etrafa dağılmışlardı. İşte, İslâm’a hizmet ve onu her tarafa

yayma aşkı ve ateşi ile ruhu yanan bu büyük sahabî Hz. Osman zamanında, Horasan’a gönderilen ordu

içerisinde de yerini almıştı.

Büreyde (r.a.) çok hadîs-i şerîf ezberlerdi. 164 hadîs-i şerîf rivâyet etti. Resûlullah’tan doğrudan rivâyette

bulunmuştur. İki oğlu Abdullah bin Evs-i Huzâî Şa’bî Melik bin Üsâme kendisinden hadîs öğrendiler.

Büreyde hazretleri, Resûlullah’ın, daima mübârek nazarları karşısında bulunma se’âdetine kavu-

şan, istediği zaman huzurlarına girip çıkabilen büyük bir sahâbîdir. Eshâb-ı kirâmı hayırla anardı. Hz. Ali,

Osman, Talha ve Zübeyr (r.anhüm) hakkında düşüncesini soranlara, her birisi için Allahü teâlâ rahmet

eylesin buyurmuştur.

Büreyde (r.a.) hazretlerinin bizzat işiterek rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden bazıları şunlardır:

“Kim Kur’ân-ı kerîmi, okur, onu dünyâ kazancı için vasıta yaparsa, kıyâmet gününde, yüzü,

etten soyulmuş bir kemikten ibaret olarak Arasat meydanına gelir.”

“Kabir ziyâretini size yasaklamıştım. Bundan sonra ziyâret edebilirsiniz. Böylece ibret alır,

gafletten kurtulursunuz.”

“Münafık adamlara, seyyid yani efendi, tabirini kullanmayınız (Hürmet göstermeyiniz). Çünkü

onlar, seyyid olur, başkalarından üstün sayılırsa, Allahü teâlâ’nın gazabını celbetmiş olursunuz.”

“Karanlıkta, mescidlere fazla gidenlere, kıyâmette tam bir nura kavuşacaklarını müjdeleyiniz.”

 

KAYNAKLAR:

 

1) El-A’lâm cild-2, sh-250

2) Tehzîb-üt-tehzîb cild-1, sh-432

3) Tabakât-ı İbn-i Sa’d cild-4, sh-241

4) El-Îsâbe cild-1, sh-146

5) El-İstiâb cild-1, sh-173

6) Müsned-i Ahmed bin Hanbel cild-5, sh-346

7) Eshâb-ı Kirâm sh-318