MUĞNİ’L-MUHTAC

KURBAN

 

GİRİŞ

 

Arapçada "kurban" anlamına gelen kelimenin farklı okunuş ve yazılışları

 

[Arapçada "kurban" anlamına gelen] -el-udhiyyete- "udhiyye" kelimesi, [kuşluk vakti anlamına gelen] "dahve" kelimesinden türetilmiştir. Kurban kesiminin ilk vakti kuşluk vaktinde olduğu için kurban kesimine bu kökten türetilen isim verilmiştir.

 

Bu kelimenin "udhiyye" ve "idhiyye" şeklinde okunuşlan mevcut olduğu gibi "ya" harfinin şeddeli ve şeddesiz okunuşu da mevcuttur. Çoğulu "edah" şeklindedir.

 

Buna -dehiyyetun- ve çoğuluna -dehaya- da denilmektedir.

 

Yine -idhatun- ve çoğuluna tenvinli olarak -edhen- da denilmektedir. Nitekim ertaten - erten kelimeleri de böyledir.

 

Böylece kurban anlamına gelen sekiz farklı kelimenin mevcut olduğu görülmektedir.

 

Kurban, kurban bayramı gününden teşri k günlerinin sonuncusuna kadar Allah'a yaklaşmak amacıyla kesilen dört ayaklı hayvanlara verilen isimdir.

 

Kurban kesmenin meşruiyeti konusunda [icma bulunmaktadır. Ancak] icmadan da önce temel delil şu ayetlerdir:

 

> Biz, büyük baş hayvanlan da sizin için Allah'ın (dininin) işaretlerinden (kurban) kıldık. Onlarda sizin için hayır vardır. Şu halde onlar, ayaklan üzerine dururken üzerlerine Allah'zn ismini anınız (ve kurban ediniz). Yan üstü yere düştüklerinde ise, artık (canı çıktığında) onlardan hem kendiniz yeyin, hem de ihtiyacını gizleyen-gizlemeyen fakirlere yedirin. İşte bu hayvanlan biz, şükredesiniz diye sizin istifadenize verdik.

 

> Onların ne etleri ne de kanlan Allah'a ulaşır; fakat O'na sadece sizin takvanız ulaşır. Sizi hidayete erdirdiğinden dolayı Allah'ı büyük tanıyasınız diye O, bu hayvanlan böylece sizin istifadenize verdi. (Ey Muhammed!) Güzel davrananlan müjdele! [el-Hac, 36-37]

 

Kurbanlar, Allah'm dininin alametlerindendir.

 

Bu konuda diğer bir ayet de "o halde Rabbin için namaz kıl, kurban kes!" [Kevser, 2] ayetidir. Bu ayetin yorumuna ilişkin görüşler içinden en meşhur olanı burada "namaz kıl" emri ile "bayram namazı", "kurban kes" emriyle de kurban bayramında kesilen kurbanlar kastedilmektedir.

 

Müslim'in rivayet ettiği hadise göre Hz. Peygamber (s.a.v.) iki tane boynuzlu beyaz koçu kendi elleriyle kurban olarak kesti. Keserken besmele çekti, tekbir getirdi, ayağını hayvanların yüzüne dayadı. (Müslim, Edahi, 5060)

 

Bu hadiste geçen "emlah" kelimesi bir görüşe göre halis beyaz demektir. Bir görüşe göre ise beyazı siyahından fazla anlamına gelir. Başka bir görüşe göre üzerinde kızıllık görülen koyundur. Bu konuda başka şeyler de söylenmiştir.

 

Tirmizi ve Hakim'in Hz. Aişe'den rivayet ettikleri hadis ise şöyledir:

 

> Ademoğlu kurban bayramı gününde kan akıtmaktan daha fazla Allah'ın sevdiği bir amel işlememiştir. Kesilen kurbanlar kıyamet gününde boynuzlarzyla, tırnaklarzyla gelecek.

Kesilen kurbanın kanı yere düşmeden Allah katında üstün bir konuma yerleşir. Şu halde içinizden gelerek kurban kesin. (Tirmizi, Edahi, 1493; Müstedrek, Edahi, 4, 222)

 

Rafii ve İbnü'r-Rif'a şu hadisi zikretmişlerdir:

 

> Kurbanlıklarınızı iri kesin; çünkü onlar sıratta sizin binekleriniz olacaktır.(İbn Hacer, Telhisu'l-habir, 4, 138

)

İbnü's-Salah, bu hadisin sabit olmadığını söylemiştir.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN