MUĞNİ’L-MUHTAC

HAD’LERİN BİRLEŞTİRİLMESİ

 

BİRDEN FAZLA HAD CEZASININ BİRLEŞMESİ

 

Bu bölümde, eşkıya dışındaki kimseler için birden fazla cezanın birleştirilmesi konusu ele alınacaktır. Bu cezalar ya kul hakı, ya Allah hakkı yahut da her ikisine ait türden bir suçun işlenmesi sebebiyle olur. Nevevi konuya birinci meseleyle başlamıştır.

 

I. Kul Hakkı Olan Cezaların Birleşmesi

II. Allah Hakkı Olan Cezaların Birleşmesi

III. Allah Hakkı ve Kul Hakkı Olan Cezaların Birleşmesi

 

I. Kul Hakkı Olan Cezaların Birleşmesi

 

1. Bir kimseye kısas, organ kesme ve kazif haddi uygulanması gerekli olsa, hak sahipleri bu cezaların uygulanmasını talep etseler önce sopa vurulur, sonra organ kesilir, sonra öldürülür.

 

2. Organ kesildikten sonra derhal öldürme işlemi gerçekleştirilir. Öldürme konusunda hak sahibi olan kişi ortada yoksa kişiye sopa vurulduktan sonra hemen organı kesilmez. Daha doğru görüşe göre hak sahibi orada bulunmakla birlikte "önce kesmeyi yapın" dese hüküm yine böyledir.

 

3. Can konusunda hak sahibi olan kişi hakkını ertelediğinde suçluya önce sopa vurulur, iyileştiğinde organı kesilir.

 

4. Organ üzerinde hak sahibi olan kişi cezayı ertelese kişiye önce sopa vurulur.

5. Can üzerinde hak sahibi olan kişi, suçlunun organı üzerinden kısas gerçekleşinceye kadar sabretmelidir. Şayet erken davranır da suçluyu öldürürse organ üzerinde hak sahibi olan kişi diyet almayı hak eder.

 

6. Sopa vurma hakkına sahip olan kişi cezayı ertelese kıyasa göre diğerlerinin sabretmesi gerekir.

 

41. Bir kimsenin bir grup insana [karşı işlediği suçlar sebebiyle] üzerinde can konusunda kısas, bir insanın organını kesmesi sebebiyle kısas, başka bir şahsa zina isnad etmesi sebebiyle kazif haddi cezası bulunsa, hak sahipleri haklarını talep etseler önce zina iftirası suçu sebebiyle kendisine so pa vurma cezası uygulanır. Daha sonra organını kestiği kişinin talebi sebebiyle kendisine kesme yoluyla kısas cezası uygulanır. Sonra da öldürme suçu sebebiyle kısas yoluyla ölüm cezası uygulanır. Çünkü bu yöntem, bütün hakların ondan alınmasına en yakın olan yöntemdir. Bunların dışında bir de insanlara yönelik tazir cezası söz konusu olursa önce onunla başlanır.

 

42. Şahsın organının kesilmesinden sonra derhal ölüm cezası uygulanır, mühlet vermek gerekmez. Çünkü bu şahıs ölümü hak etmiştir. Şayet ölüm cezasını talep edecek olan kişi ortada yok ise şahsa so pa vurulduktan sonra eli kesilmez. Bu konuda görüş aynlığı yoktur.

Çünkü sopa vurulduktan sonra eli kesilirse, kısas cezasını uygulayamadan kişi ölebilir.

 

43. [Yukarıdaki durumda] kısas üzerinde hak sahibi olan kişi hazır bulunup "organ kesme cezasını derhal uygulayın, ben hemen sonra ölüm cezasını uygulanm" dese [hüküm ne olur? Bu konuda mezhep içinde iki görüş bulunmaktadır:]

 

Birinci görüş

 

Daha doğru görüşe göre, yukarıda belirttiğimiz gerekçe sebebiyle organ kesme cezası hemen uygulanmaz.

 

İkinci görüş

 

Organ kesme cezası hemen uygulanır; çünkü organ kesmenin ertelenmesi bu şahsın hakkından dolayı idi. Şahıs organ kesmenin önce uygulanmasına razı olduğuna göre [ortada problem yoktur].

 

44. Şahsın canı üzerinde [kısas yoluyla] hak sahibi olan kişi kendi hakkını ertelediği halde diğer iki şahıs haklarını talep etse, suçlu önce kazif haddi cezası olarak sopa vurmakla cezalandırılır. İyileşince organı kesilir. Ölüp de kısas hakkı kaybolmasın diye bu ikisi peşpeşe uygulanmaz.

 

Şöyle bir itiraz söz konusu olabilir: NevevI'nin hak sahibinin ortada olmadığı duruma ilişkin zikrettiği husus, bu sonradan zikrettiği hükme gerek bırakmıyordu.

 

Buna şöyle cevap verilir: Nevevi, taksim yapma zorunluluğu sebebiyle bunu tekrar zikretmiştir.

 

45. Kısas yoluyla organı kestirme hakkına sahip olan kişi hakkını ertelese, zina iftirasına maruz kalan kişi hakkını talep etse suçluya sopa vurma cezası uygulanır. Kısas yoluyla öldürme hakkına sahip olan kişinin ise organda kısas uygulanıncaya kadar sabretmesi gerekir. Burada ister can üzerindeki hak daha önce sabit olsun ister daha sonra sabit olsun fark etmez. Bu, organ üzerindeki hakkın kaybolmaması içindir.

 

Bulkın! ise şöyle demiştir:

 

Can üzerinde hak sahibi olan kişi organ üzerinde hak sahibi olan şahsa şöyle diyebilir: "Sen ya hakkını al, ya affet ya da önce benim cezayı uygulamama izin ver." Hakim de onu bu şıklardan birini tercih etmeye zorlar. Şayet bundan kaçınırsa hakim, can üzerinde kısasın uygulanmasına müsaade eder. Çünkü bu durumda, organ üzerinde hak sahibi olan kişinin zarar verdiği ortaya çıkmıştır. Onun bunu yapmasını engelleyen bir özrü de söz konusu değildir. Can üzerinde hak sahibi olan kişi ise Yüce Allah'ın şu sözüyle ortaya koyduğu hakkını istemektedir: "Biz onun [öldürülenin] velisine yetki verdik" [İsra, 33]

 

46. Can konusunda hak sahibi olan kişi acele davranıp da suçluyu öldürse, organ üzerinde hak sahibi olan kişi maktulün terikesinden diyet almayı hak eder, çünkü organ kesme cezasını uygulayabileceği bir mahal kalmamıştır. Onun hakkını da, can üzerinde hak

sahibi olan kişi almıştır.

 

47. So pa vurma cezasını uygulatma hakkına sahip olan kişi hakkını ertelerse kıyasa uygun olan şey, bu kişi hakkını alıncaya kadar diğerlerinin sabretmesidir. Rafii'nin eş-Şerhu'l-kebir'de belirttiğine göre bu meselede daha önce geçen meseleye kıyasla hüküm böyledir. Rafii eş-Şerh u' s-sağır' de bu meselenin hükmünden bahsetmemiş, el-Muharrer'de ise "gerekir" şeklinde ifade etmiştir.

 

Burada diğer iki şahsın hakkı daha önce olsa bile onların sabretmeleri gerekir, ta ki sapa vurma hakkına sahip olan kişinin bu hakkını ortadan kaldırmasınlar. Bulkini ise buna şu sözleriyle karşı çıkmıştır: "Nevevi, kıyas konusunda Rafii'ye u)ulmuştur. Oysa kıyas organ kesmeye nispetle değildir. Çünkü kişinin elinin kesilmesi mümkündür. Organı kestikten sonra sapa vurma imkanı ortadan kalkmaz. Zira organ kesme -özellikle de kulak veya parmak ucu gibi bir organı kesme- sonucunda yara iyileştikten sonra sapa vurmak mümkündür. "

 

 

II. Allah Hakkı Olan Cezaların Birleşmesi

 

Allah hakkı olan had cezaları birleşse daha hafif olandan başlanarak uygulanır.

 

48. Bir şahsa şarap içme ve bekar iken zina etme, hırsızlık, irtidat suçları gibi sebeplerle Allah hakkı olan had cezaları bir arada uygulanması gerekse bütün cezaları uygulayabilmek için daha hafif olandan başlanması gerekir. Bunların en hami içki içme cezasıdır: Bu sebeple kişiye önce bu ceza uygulanır. Sonra iyileşinceye kadar bırakılır. Ardından zina haddi uygulanır, iyileşinceye kadar bırakılır. Sonra hırsızlık sebebiyle eli kesilir, sonra ara vermeksizin öldürülür. Çünkü bu kişi ölümü hak etmiştir.

 

49. El kesme cezası sürgün cezasından önce mi uygulanır? İbnü'r-'Rff'a şöyle ,demiştir: "Alimlerimizin buna temas ettiğini görmedim. Bana göre en uygun olan elkesmenin sürgünden önce uygulanmamasıdır; çünkü el kesme sonucunda [kan kaybı sebebiyle] kişi ölebilir."

 

Not:  Nevevi'nin "daha hafif olanÖnce uygulanır" ifadesinden şu anlaşılmaktadır: Kişiye bad cezalanyla 'birlikte tazir cezası da uygulanması gerekse önce 'tazir uygulanır. Maverdi bunu açık olarak ifade etmiştir.

 

"Daha hafif" ifadesinden şu anlaşılmaktadır: Bu mesele, had cezaları birbirinden farklı olduğunda söz konusu olur. Şayet irtidat sebebiyle öldÜrme ve zinadan dolayı recmetme bir arada bulunursa Kadı Hüseyin'in belirttiğine göre irtidat sebebiyle öldürme öncelenir; çünkü irtidat suçunun kötülüğü zinadan daha fazladır. Maverdi ve Ruyani ise şahsın recmedilerek öldürüleceğini söylemiştir. Zira buna, irtidat 'sebebiyle öldürülme dahil olur.

Çünkü recmetrme, cezalandırma açısından [kılıçla öldürmekten] daha ağırdır. Bu görüş daha uygundur.

 

Recm, irtidat sebebiyle öldürme ve yolkesme sebebiyle öldürme 'bir aradabulunduğunda Kadı Hüseyin'in belirttiğine göre yol kesme sebebiyte öldürme had cezası olarak kabul edilse bile diğer ikisine öncelenir; çünkübu, kulhakkıdir.

 

Hırsızlık sebebiyle el kesme ile eşkıyahk sebebiyle el ve ayak kesil- . mesi bir aradabulunursa her iki suç için kişinin sağ eli kesilir. Bununl'a birlikte ayak dakesilir'mi?

Bu konuda iki görüş bulunmakta olupdaha doğru olanına göre kesilir. [Zayıf] bir görüşe göre el iyileşinceye :kadar ayak kesme cezası ertelenir.

 

 

 

III. Allah Hakkı ve Kul Hakkı Olan Cezaların Birleşmesi

 

Allah hakkından olan cezalar ile kul hakkı olan cezalar bir arada bulunursa zina iftirası cezası, zina cezasından önce uygulanır.

 

Daha doğru görüşe göre zina cezası, şarap içme haddinden, gerek öldürme gerekse organ kesme şeklindeki kısas da zina cezasından önce uygulanır.

 

50. Allah ve kul hakkı olan cezalar bir kişi üzerinde aynı anda bulunsa örneğin Allah hakkı olan cezalara ek olarak zina iftirası cezası eklenmiş olsa İmam Şafii'nin açık ifadesine göre zina iftirası cezası, zina cezasından önce uygulanır.

 

Bunun gerekçesi konusunda ihtilaf edilmiştir:

 

Bir görüşe göre daha hafif olduğU için böyledir.

 

Daha doğru görüşe göre ise insan hakkı olduğu için öncel enmiştir.

 

Bu görüş aynlığının etkisi bir sonraki [aşağıdaki] meselede görülmektedir.

 

51. [Zina iftirası cezası ile şarap içme cezası bir arada bulunduğunda hangisi önce uygulanır? Bu konuda mezhep içinde iki görüş bulunmaktadır:]

 

Birinci görüş

 

Daha doğru görüşe göre zina iftirası cezası şarap içme cezasından önce uygulanır. Bu, yukarıdaki meselede ikinci gerekçeye binaendir.

 

İkinci görüş

 

[Bunun mukabili olan görüşe göre şarap içme cezası, zina iftirası cezasından önce uygulanır.] Mukabil görüşün gerekçesi yukarıdaki ilk gerekçedir.

 

52. [Kısas cezası mı, zina cezası mı önce uygulanır? Bu konuda da mezhep içinde iki görüş bulunmaktadır:]

 

Birinci görüş

 

Daha doğru görüşe göre ister öldürme, ister organ kesme şeklinde olsun kısas cezası, zina cezasından önce uygulanır. Bu, yukarıdaki ikinci gerekçeye dayalıdır.

 

İkinci görüş

 

[İlk görüşün karşısındaki görüşe göre zina cezası, kısastan önce uygulanır.] Bu görüş, ilk gerekçeye dayanmaktadır.

 

53. Şarap içme cezası ile zina cezası peşpeşe uygulanmaz, kişi ölmesin diye ara verilir.

 

Not:  Görüş aynılğı, zina cezası recm şeklinde olduğunda zina cezasının önce uygulanıp uygulanmayacağı konusundadır. Şayet ceza sopa vurma şeklinde ise o zaman kesinlikle kısas yoluyla öldürme cezasından önce uygulanır.

 

Yine görüş aynlığı kısas yoluyla organ koparma cezasının, sopa vurarak uygulanacak zina cezasından önce uygulanıp uygulanmayacağı hakkındadır. Şayet zina •cezası recm şeklinde ise o ,zaman organ koparma kesinlikle 'önce uygulanır.

 

Son Hükümler

 

Eşkıyall'k kapsamında olmayankısas yoluyla öldürme cezası ve eşkıyalık kapsamında olan öldürme .cezası bir arada bulunsa hangi suç daha önce işlenmişse onun cezası önce uygulanır, diğer ceza diyete döner.

 

Bir kimse hırsızhk yapsa ve bir de 'eşkıyalık yaparak adam öldürse el kesme cezasının, eşkıyalık sebebiyle öldürülme cezasına dahil olup olmayacağı konusunda iki görüş vardır. Hocamız Zekeriya el-Ensarl'nin dediğine göre daha uygun olanıbunun dahil olmasıdır.

 

Bir kimse birkaç kere zina etse veya hırsızlık yapsa yahut şarap içse her bir suç cinsi için bir had cezası yeterli olur. Çünkü bunların sebebi bir olduğundan tedahül söz konusu olmuştur.

 

Kadı Hüseyin şöyle demiştir: "[Birkaç defa zina eden kimseye verilen ceza] bütün zinalara karşılık olarak verilmiş kabul edilir. Böylece zinaların bk kısmı cezasız kalmamış olsun. Bu, fasit nikahtaki mehir gibidir. Bu mehir, o nikahtaki bütün ilişkiler karşılığında verilmiş kabul edilir."

 

Burada zinalar sayısınca had cezası gerekti olup sonra bunlar 'birbirine mi tedahül etmiş kabul edilir, YOKsa burada 'yalnızca bİr had cezası mı ,gerekli olmuştur? Bu konuda bir tereddüt söz konusu olup İbnü'n-Nakıb'in belirttiği üzere ,ikincisi akla daha yakındır.

İbnü'l-Haddad'ın Furu adlı eserinde belirtildiğine göre bir kadının zina ettiği iki kocanın lian yapmasıyla sabit olsa iki had ,cezası uygulanması gerekli olur. Bunu ,alimlerimiz reddederek şöyle demişlerdir: "Bu ikisi Allah hakkından ve aynı cinsten olan had cezaları olduğu için birbirine tedahru eder."

 

Zina haddi olarak kişiye sopa vurulsa sonra sürgün edilmeden önce tekrar zina etse veya kendisine elli sopa vurulduktan sonra ikinci defa zina etse her iki zina suçu için yüz sopa vurulması ve bir defa sürgün edilmesi yeterli olur. Yüz sopanın içine kalan elli sopa dahil olduğu gibi ikinci sürgün de birincinin içine dahil olur.

 

Kişi bekar iken zina ettikten sonra kendisine sopa vurulmadan önce muhsan halde iken tekrar zina etse sürgün cezası recm cezasının içine dahil olur, böylece süre uzamamış olur.

Ayrıca bu kişi ölümü hak etmiştir. Yine sürgün cezası bir sıfat olup başkasında göz yumulmayan şeye onda göz yumulabilir. İbnü'l-Mukrl'nin de tercih ettiği üzere sopa vurma cezası recm cezasına dahil olmaz; çünkü iki ceza arasında fark vardır. Bir görüşe göre ise dahil olur; çünkü bu ikisi aynı suçun cezasıdır.

i

Muhsan olan zımm! zina ettikten sonra zimmet anlaşmasını bozsa ve köleleştirilse, ardından ikinci defa zina etse sopa vurmanın recm cezasına dahil olup olmadığı konusunda iki görüş söz konusudur. Bulkın! daha dOğru görüşe göre iki had cezasının birbirine dahil olmasında olduğu gibi bunun da birbirine dahil olacağını söylemişse de Beğavl'nin belirttiği üzere daha doğru olanı girmeyeceği şeklindedir.

 

el-Minhac'da yer alan hükmün aksine, eşkıyalık suçu yol kesen kişinin ikrarıyla sabit olur aneak hırsızlık bölümünde geçtiği üzere davacıya döndürülen yeminle sabit olmaz. Yine bu suç iki erkeğin şahitliğiyle sabit olur ama bir erkek iki kadının şahitliğiyle veya davacının yeminiyle sabit olmaz. Mal ise bu tür şahitlikle sabit olur.

 

Şahitlik yerine getirilirken -hırsızlık konusundaki şahitlik meselesinde geçtiği üzere- olayın ayrıntılarının belirtilmesi, yol kesicinin kim olduğunun ortaya konulması, kimin öldürüldüğünün ve kimin malının alındığının belirtilmesi gerekir.

 

Kervanda bulunanlardan iki kişi eşkıya aleyhine olmak üzere iki kişi lehine şahitlik yapsalar ancak şahitlik esnasında kendilerine hiç temas etmeseler onların şahitliği kabul edilir. Hakim, onların da kervanda bulunup bulunmadığını araştırmak zorunda değildir.

Araştırması halinde onların buna cevap vermesi gerekmez. Bu iki kişi "eşkıyalar çapulculuk yapıp malımızı aldılar" veya "yol arkadaşlarımızın malını aldılar" derlerse bu şahitliği o iki şahıs hakkında geçerli kabul etmediği gibi başkaları hakkında da kabul etmezler, çünkü [şahitliği] düşmanlık [sebebiyle yaptıkları şeklinde bir töhmet] söz konusudur.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

İÇKİ İÇME SUÇU VE CEZASI