|
NİKAH RÜKÜNLERİ |
B. ZEVCE
113. Nikah akdinin
ikinci rüknü zevcedir. Evlenilecek olan kadının, "evlenilmesi haram olan
kadınlar" bölümünde zikredilecek olan evlilik engellerinden uzak bulunması
gerekir.
114. [Nikah akdinin
sahih olması için] evlenecek olan karı ve kocanın kim olduğunun belirlenmesi
gerekir. Buna göre "kızlarımdan birini seninle evlendirdim",
"kızımı, ikinizden biri ile evlendirdim" şeklindeki icaplar, bunu
söylerken işaretle gösterilse bile -tıpkı alım-satımda olduğu gibi - batıldır.
115. Evlenilecek kişiyi
görmek şart değildir.
Kişi "seni kızımla
evlendirdim" veya "sana evimi sattım" dese, muhatap olan kişi
daha önceden evi görmüş olsa ve icapta bulunan şahsın ondan başka evi olmasa,
yahut da eve işarette bulunsa hem evlilik hem de satım akdi sahih olur.
116. Kişi, kızını kendi
adından başka bir adla zikretse veya belirtilen evin sınırlarını tayin
konusunda yanılsa ya da "seni şu erkek kölemle evlendirdim" derken,
evlendirmeyi düşündüğü kıza işaret etse bu durumların tümünde hem evlendirme
hem de satım akdi sahih olur.
İşaret yapılmayan
durumda sahih olmasının sebebi şudur: "Bir kimsenin kızı olmak veya evi
olmak durumu başkalarından ayırt edilebilen ayrılmaz bir vasıftır. Bu durumda
bu vasıf dikkate alınır, icapta zikredilen söz dikkate alınmaz. Bu, bir şeye
işaret edip onu kendi adından başka bir adla zikretmeye benzer."
İşaretin olduğu durumda
sahih olmasının sebebi ise bu durumda işarete itibar edilmesidir.
117. Fatma adında tek
bir kızı bulunan bir kimse, bir erkeğe hitaben "seni Fatma ile
evlendirdim" dediği halde "kızım" demese, Fatma ismine sahip çok
sayıda kadın bulunduğundan bu nikah akdi sahih olmaz. Beğavl'nin belirttiği
üzere, kişi bunu söylerken kızını kastetse o zaman nikah akdi sahih olur.
Şu sorulabilir: Nikah
akdinin sahih olması için akitte şahitlerin bulundurulması şarttır.
Şahitler ise insanın
kastının ne olduğunu bilemez.
Buna şöyle cevap
verilebilir: "Daha önce geçtiği üzere bu konuda kinayeye göz
yumulur." Üstelik Harezm! böyle durumlarda da şahitlerin, kastedilen şeyi
bilmelerine itibar etmiştir. Bu dikkate alınırsa o zaman yukarıdaki soru
anlamını yitirir.
118. Büyük ve küçük iki
kızı bulunan bir kişi "seni büyük kızımla evlendirdim" deyip küçük
kızının ismini söylese, ifadedeki niteleme dikkate alınarak büyük kız açısından
bu nikah akdi sahih kabul edilir.
119. Veli, koca adayına
iki kızından birinin adını söylediği halde her ikisi de diğer kızın evliliğini
kastetseler, her ikisinin kastı dikkate alınır, söylenilen isim dikkate
alınmaz. Bu meselede de yukarıdaki soru ve cevap aynen geçerlidir.
İkisinin kastı
birbirinden farklı ise nikah akdi sahih olmaz; çünkü bu durumda koca adayı,
velinin icapta bulunduğundan başka bir şeyi kabul etmiştir.
120. Kişi "seni
boyu uzun olan küçük kızımla evlendirdim" dese, boyu uzun olan ise onun
büyük kızı olsa, evle ndirme geçersizdir; çünkü her iki vasıf da bağlayıcıdır.
Evlenilen kızı belirlemede bu iki vasıftan birine öncelik tanımak mümkün
olmadığından evlenilen kızın kim olduğu belirsiz kalmıştır. Bu, el-Bahr adlı
eserde belirtilmiştir.
121. İki erkekten her
biri bir kadınla evlenmeye talip olsa, daha sonra bu erkeklerden her biri
diğerinin talip olduğu kadınla -yanlışlıkla bile olsa- nikah akdi yapsa, her
biri velinin icabını kabul etmiş olduğundan iki nikah da sahih olur.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN