ZEKAT’I KİM ALIR? |
2. MİSKİNLER
Nevevi, daha sonra zekat
verilecek sınıfların ikincisini ele alarak şöyle demiştir:
Miskin, ihtiyacının bir miktarını
karşılayabilecek bir mal ve kazanç elde etme imkanı olmakla birlikte ihtiyacını
tam olarak gideremeyen kimsedir.
15. Miskin; kendisinin
ve nafakasını vermekle yükümlü olduğu kimselerin yiyecek, içecek, giyecek vb.
ihtiyaçlarının bir miktarını karşılayabilecek kendisine uygun ve helal bir mal
ve kazancı bulunmakla birlikte, mal ve kazancı, ihtiyacını tam olarak
karşılamaya yetmeyen kimsedir.
Örneğin on dirheme
ihtiyaç duyduğu halde yedi veya sekiz dirhem kazanabilen kimse miskindir. Tıpkı
fakirde olduğu gibi burada da kişinin elinde bulunan mal ister ni sap miktarı
olsun ister olmasın hüküm böyledir.
Gazali, İhya'da şöyle
demiştir: Miskin, geliri giderine yeterli olmayan kimsedir. Kişi, elinde bin
dinar olduğu halde miskin olabilir. Kimisi de bir balta ve ipe sahip olduğu
halde zengin olabilir. Bu konuda dikkate alınacak olan şey, israf veya
cimriliğe kaçmaksızın kişinin durumuna uygun olan miktarın ne olduğudur.
Not: Aksine görüşler bulunmakla birlikte yapılan
açıklamalardan, miskinin fakirden daha iyi bir durumda olduğu anlaşılmaktadır.
Bu görüşte olanlar şu
ayeti delil getirmişlerdir: "Gemiye gelince; o miskinlere aitti".
[Kehf, 79] Burada gemi sahiplerine "miskin" denildiğinden, miskinin
ihtiyacının bir miktarını karşılayabilen kimse olduğu anlaşılmaktadır.
Bu görüşte olanlar,
Resulullah (s.a.v.)'ın şu şekildeki duasını da delil göstermişlerdir:
"Allah'ım beni
miskin olarak yaşat, miskin olarak öldür".(264) Hz. Peygamber (s.a.v.) böyle
dua etmesine rağmen fakirlikten Allah'a sığınırdı.
Alimlerin çoğunluğuna
göre "kişiye ömrü boyunca yeterli olacak miktarda zekat verilir"
görüşüne binaen burada ortalama ömür süresince yeterli olacak miktar dikkate
alınır ki itimad edilecek görüş budur. "Kişiye bir yıl yetecek miktarda
zekat verilebilir" görüşüne dayalı bir başka görüşe göre ise bir yıl
yetecek miktar dikkate alınır.
"Kendisine uygun ve
helal" ifadesi kişinin kendisine uygun olmayan ve haram olan kazancı
dışarıda bırakmaktadır ki bu durumda olan şahıs, hiç kazancı olmayan kişi
gibidir.
Kişinin uyumak için
ihtiyaç duyduğu [yatak vb.] eşya onu miskin olmaktan çıkarmaz. Yine kişinin yaz
mevsiminde olduğu halde kışlık elbisesinin bulunması veya bunun aksi de kişiyi
miskin olmaktan çıkarmaz.
Eğitmenlik veya
öğretmenlik yapan kişi gibi kazanç elde etmek için veya bir farz-ı [kifayeyi]
yerine getirmek için kişinin ihtiyaç duyduğu kitaplar, onu miskinlikten
çıkarmaz; çünkü her ikisi de [hem kazanç elde etmek hem de farzı yerine
getirmek] önemli bir ihtiyaçtır. Kişi buna senede bir defa ihtiyaç duysa bile
böyledir. Bu durumda kişinin elinde bir kitaba dair birden fazla nüsha
bulunuyarsa bunların sahih olanı elinde durur, diğer nüsha ile birlikte
bulunmaz; çünkü sahih olan nüsha diğerine ihtiyaç bırakmaz. Nüshalardan biri
daha doğru diğeri daha güzel [okunaklı] ise daha doğru olan nüsha kalır.
[Diğeri satılır]
Kişinin aynı ilim
dalında iki kitabı olup bunlardan biri daha geniş diğeri daha özet tarzda ise
şayet bu kişi öğretmen değil de yalnızca istifade etmek için kitabını almışsa
geniş olanı bırakılır. Kişi öğretmen ise her iki nüsha da onun elinde
bırakılır. Çünkü öğretim işinde her ikisine de ihtiyaç duyabilir.
Şayet kişinin yaşadığı
bölgede doktor yoksa, kazancını sağladığı ve gerek kendisini gerekse başkasını
tedavi etmek için başvurduğu tıp kitapları onun elinde bırakılır.
Bir bölgede vaiz olsa
bile, kişinin elinde bulunan vaaz kitapları [fakirlikten kurtulması için satışa
çıkarılmaz] kendisinde bırakılır; çünkü herkes yalnız başına iken ve istediği
şekilde [kitap okuyarak] vaazdan etkilendiği gibi bir başkasının vaazından
etkilenmeyebilir.
- Kişi, eğlence amacıyla
elinde kitap bulundurmaz.
- Özetle söyleyecek
olursak; kitap ya öğretim için ya da yararlanmak için kullanılır. Bu amaçlarla
elde bulundurulan kitaplar kişiyi miskin olmaktan çıkarmaz. Bunun dışında tarih
ve şiir kitapları gibi kimi kitaplar ise eğlenmek / vakit geçirmek için elde
bulundurulur. Böyle bir kimseye zekat verilmez.
Gayrimenkulü olduğu
halde elde ettiği gelir ihtiyacını karşılamayan kimse ya fakir veya miskindir.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN