İCARE / KİRA – HİZMET SÖZLEŞMESİ |
KİRA AKDİNDE MENFAATE
İLİŞKİN BAZI HÜKÜMLER
A. MENFAATİN BİR
ZAMANLA SINIRLANDIRILMASI
B. KİRA AKDİNDE
MENFAATİN UNSURLARI
A. MENFAATİN BİR ZAMANLA
SINIRLANDIRILMASI
Kira akdi, bir malın
normalolarak varlığını sürdürebileceği kadar bir süre için yapılırsa sahih
olur. [Zayıf] bir görüşe göre bir yıldan fazla olamaz. [Zayıf! bir başka görüşe
göre ise otuz yıldan fazla olamaz.
84. Kira akdi, kiralanan
malın normalolarak varlığını sürdürebileceği kadar bir süre için yapılırsa
sahih olur; çünkü bu zaman zarfında akde konu olan menfaati elde etmek mümkün
olur. Bu konuda sabit bir süre söz konusu değildir; çünkü bu konuda bir rivayet
bulunmamaktadır. Malın normalolarak ne kadar varlığını devam ettirebileceği
konusunda uzmanlarınıbilirkişilerin görüşü alınır. Buna göre mesela bir ev ve
köle otuz yıllığına kiraya verilebilir. Bir binek hayvanı on yıllığına, elbise
kendisine uygun olacak şekilde bir veya iki yıllığına kiraya verilebilir. Tarla
yüz veya daha fazla yıllığına kiraya verilebilir.
[Zayıf] bir görüşe göre
bir mal bir yıldan fazla süreyle kiraya verilemez; çünkü buna ihtiyaç yoktur.
[Başka zayıf] bir görüşe
göre ise otuz yıldan daha fazla süreyle kiraya verilemez; çünkü bu normal yaşam
süresinin yarısıdır.
Not: Nevevi'nin genel nitelikli ifadesinden bu
konuda vakıf arazisi ile normal arazi arasında fark olmadığı anlaşılmaktadır ki
meşhur olan görüş de budur.
Nevevi'nin genel nitelikli
ifadesinin kapsamından şu meseleler istisna edilir:
1. Vakfeden kişi vakfın
ancak bir yıl vb. bir süreyle kiraya verilmesini şart koşmuşsa, daha doğru
görüşe göre bu şarta uyulur.
2. İkta arazinin bir
yıldan fazla süreyle kiraya verilmesi Gazzi'nin İbn Cemaa'dan aktarıp
onayladığına göre ca.iz değildir.
3. Bir kimse "Allah
benim hastama şifa verirse bu köleyi bir yıl sonra azat etmek Allah için benim
borcum olsun" diyerek kölesini azat etmeyi adamış olsa, bu kölenin bu
süreden daha uzun süreyle kiraya verilmesi Bulkini'nin de belirttiği üzere
sahih olmaz. Aksi takdirde bu durum, kölenin kira akdinin azat edildikten sonra
da devam etmesine yol açar. Çünkü daha doğru görüşe göre bir kimse kendi
kölesini ücretle kiraya verip sonra onu azat etse kira akdi kendiliğinden
fesholmaz.
4. Azat edilmesi bir
şarta bağlanmış olan köle hakkında Beğavi şöyle demiştir: "Sürenin sona
ermesinden önce şartın meydana gelmeyeceği kesin ise kira akdi sahih olur, aksi
takdirde -çocuğun durumunda olduğu gibi- caiz olmaması gerekir."
er-Ravda'da şöyle
denilmiştir. "Sürenin dolmasından önce şartın meydana geleceği kesin olsa
bile akdin sahih olması gerekir; çünkü kişi köleyi satabilir ve şarta bağlama
ortadan kalkabilir." Kiraya verilmiş kölenin satımı daha doğru görüşe göre
sahihtir. Buradaki istisna Beğavi'nin ifadesinden yapılan bir istisnadır.
5. Vadeli bir borca
karşılık rehin verilmiş olan bir malın rehin alan kimsenin izni olmaksızın
satılması durumunda satımın sahih olabilmesi için vadenin kira süresinden sonra
veya onunla birlikte doluyor olması dikkate alınır.
6. Bir çocuğun velisinin
onu başkasının yanında ücretle çalışması için vermesi veya malını kiraya
vermesi durumunda sürenin çocuğun yaş yoluyla buluğa ereceği süreyi geçmemesi
gerekir. Çocuk on yaşında iken velisi onu on yıllığına ücretle çalışmak üzere
verse, buluğ yaşını aşan kısımda hizmet akdi batıl olur. Kalan kısımda kira
akdinin caiz olmayacağı konusunda "akdin bölünmesi" konusunda geçmiş
olan bir görüş de mevcuttur. Veli çocuğu yaş yoluyla buluğa ermeyeceği bir
zaman dilimi için ücretle çalıştırsa, ihtilam yoluyla buluğa ermesi mümkün olsa
bile akit sahih olur; çünkü aslolan çocukluğun devam ediyor olmasıdır.
Bu görüş ayrılığı kira
akdinin en uzun süresi hakkındadır. En az süresine gelince Maverdi şöyle
demiştir: Arazinin ekim yapmak için kiralanabileceği en alt süre ekim yapacak
kadardır. Evin oturmak üzere kiralanabileceği en alt süre bir gündür; çünkü bir
günden azı değersiz olup bunun karşılığında bir bedel ödenmez.
Kira akdinde sürenin
açıklanması gerekliliğinden şu meseleler istisna edilir:
1. Irak toprakları: Daha
doğru görüşe göre Hz. Ömer bu toprakları ebedi olarak kiraya vermiştir. Bunu
kamu yararı için yapmış olabilir.
2. Alimler ev vb.
şeylerin bir aylığına kiralanabileceği konusunda icma etmişlerdir. Oysa bir ay
-el-Mecmu'da geçtiği üzere- otuz gün de yirmi dokuz gün de tutabilir.
3. Cizye akdini
"gayri Müslimlerin İslam yurdunda oturmaları konusunda onlarla yapılan
kira akdidir" şeklinde tanımlarsak ki daha doğru görüş budur.
4. Üst katın bina yapmak
üzere ve su akıtmak üzere kiralanması durumunda mezhepte esas alınan görüşe
göre sürenin açıklanması gerekmez. Bu konu sulh bölümünde geçmişti.
5. Zımmiyi süre
açıklamaksızın ci had için ücretle tutmak zorunluluk sebebiyle caizdir. Bu
eş-Şamil adlı eserin "ganimet" bölümünde geçmektedir.
6. İmam! ezan okuması
için belirli bir aylıkla devlet hazinesinden ödenmek üzere ücretle tutmak
"ezan bölümü"nde geçtiği üzere caizdir.
B. KİRA AKDİNDE
MENFAATİN UNSURLARI
1. MENFAATİ ELDE EDECEK
OLAN KİŞİ
2. MENFAATİN ELDE
EDİLECEĞİ MAL
3. MENFAATİN / İŞÇİLİĞİN
ÜZERİNDE UYGULANACAĞI ŞEY
4. MENFAATİN ELDE
EDİLECEGİ YER
1. MENFAATİ ELDE EDECEK
OLAN KİŞİ
Kiralayan kişi
[kiraladığı şeyin] menfaati[ni] bizzat elde edebileceği gibi başkası
aracılığıyla da bunu yapabilir. Buna göre kendisi gibi olan birini kiraladığı
hayvana bindirebilir, kiraladığı evde oturtabilir. Kiraladığı evde demirci ve
çamaşırcıyı [bu meslekleri icra etmek üzere] oturtamaz.
85. Kira akdi
yapıldıktan sonra hak edilen menfaatlerden yararlanmada şu unsurlar söz
konusudur:
> Menfaatlerden
yararlanacak kişi,
> Menfaatlerin elde
edileceği mal / şahıs,
> Menfaatin /
işçiliğin üzerinde uygulanacağı şey,
> Menfaatin elde
edileceği yer.
Nevevi bunların birincisi
ile konuya başlamıştır.
Kiralayan kişi menfaati
kendisi elde edebileceği gibi başkası aracılığıyla da elde edebilir. Nitekim
onun, kiraladığı şeyi başkasına kiraya vermesi de dlizdir. Ancak burada malı
teslim ettiği kişinin güvenilir olması şarttır. Bir kira akdinde mal sahibi,
kiracının maldan bizzat kendisinin yararlanmasını şart koşarsa bu sahih olmaz.
Bu, bir satım akdinde satıcının malı başkasına satmaması şartıyla müşteriye
satmasına benzer. İbnü'r-Rif'a bu konuya itiraz etmiştir.
Not: "Menfaat" ifadesi süt emzirme ve su
çekmek üzere kuyu kiralama örneklerinde olduğu gibi bir mal elde etmeye yol
açan kiralamaları dışarıda bırakmaktadır. Oysa hepsinde de hüküm birdir.
Nevevl'nin "başkası
aracılığıyla" ifadesi kiracının, menfaati başkasına kiraya vermesinin caiz
olduğunu ifade etmektedir. Nevevi ödünç verme konusunda bunu tek görüş olarak
zikretmiştir.
86. Kiracının kiraladığı
şeyden [bizzat değil de] başkası aracılığıyla yararlanması da ca.iz olunca binmek
için bir hayvan kiralama durumunda kişi kendisinden irilik-zayıflık,
uzunluk-kısalık, genişlik bakımından daha düşük durumda olan kişiyi hayvana
bindirebilir.
Oturmak üzere bir ev
kiraladığında kendisi gibi olan birini evde oturtabilir. Ancak mesela kumaş
satmak üzere bir dükkan kiraladığında orayı demirci ve çamaşırcı gibi esnafa
kiraya veremez; çünkü onların [işlerini tokmak vb. şeyleri vurarak yapmaları
ve] vurmaları sonucunda dükkana daha fazla zarar vermeleri söz konusudur.
Kişi giymek üzere elbise
kiraladığında kendisi gibi veya daha alt durumdaki birine bunu giydirebilir.
Elbiseyi giyen kişinin temizlik bakımından kiralayan kişiye denk olması
gerekir; çünkü bu, ilk kira akdi ile hak edilen menfaatin kendisini herhangi
bir fazlalık söz konusu olmaksızın elde etmektir. Bu konuda temel ölçünün şu
olduğu söylenebilir: İkinci kiracının, kiralanan mala vereceği zarar bakımından
ilk kiracıya eşit olması gerekir. Bu husus "menfaati elde edecek olan
kişinin değiştirilmesi caizdir" diye de ifade edilir.
Cürcani'nin de içlerinde
yer aldığı bir grup alim, ev sahibinin "içinde senin oturman ve senin
dilediğin kimselerin oturması için sana kiraya verdim" demesi durumunu
izin sebebiyle istisna etmişlerdir. Bu, tıpkı tarlasını kiraya veren kişinin "dilediğin
şeyi ek" demesine benzer. Ezrai'nin buna yönelik itirazı söz konusudur.
2. MENFAATİN ELDE
EDİLECEĞİ MAL
Menfaatin kendisinden
elde edileceği bir ev ve muayyen binek hayvanı gibi mallar başkasıyla
değiştirHemez.
87. Menfaatin
kendisinden elde edileceği bir ev ve muayyen binek hayvanı gibi mallar
başkasıyla değiştirilemez. Çünkü akde konu olan şeyodur ve bu yönüyle satılan
mala benzemektedir. Bu yüzdendir ki onun telef olmasıyla kira akdi
kendiliğinden fesholur ve kusurlanmasıyla da geri verilir.
Not: Metindeki ifadenin mefhum-i muhalifinden kira
akdinde mal belirli değilse başka bir şeyle değiştirilebileceği anlaşılmakta
ise de şu durum istisna edilir: Bir kimse zimmetteki bir alacağa karşılık bir
mal üzerinde selem akdi yapsa -daha doğru görüşe göre- borçlunun rızası
olmaksızın bu mal başkasıyla değiştirilmez.
3. MENFAATİN / İŞÇİLİĞİN
ÜZERİNDE UYGULANACAĞI ŞEY
Menfaatin / işçiliğin
üzerinde uygulanacağı; bir elbisenin dikilmesi, bir çocuğun emzirilmesi için
yapılan kira / hizmet sözleşmelerinde dikilecek elbisenin / emzirilecek çocuğun
başkasıyla değiştirilmesi daha doğru görüşe göre caizdir.
88. "Belirli bir
elbisenin dikilmesi", "belirli bir çocuğun emzirilmesi veya
eğitilmesi" için yapılan kira / hizmet sözleşmelerinde, işçiliğin / hizmetin
üzerinde uygulanacağı elbise ve çocuğun benzer başka bir elbise ve çocukla
değiştirilmesi caiz [midir? Bu konuda mezhep içinde iki görüş bulunmaktadır:]
[Birinci görüş]
Daha doğru görüşe göre,
işçiliği yapacak olan kişi razı olmasa bile başkasıyla değiştirilmesi caizdir;
çünkü burada menfaatin üzerinde uygulanacağı şey [elbise ve çocuk] akdin
konusunu teşkil etmemekte, yalnızca menfaatin elde edilmesinin yolu olmaktadır.
Bu, hayvana binmek üzere bir kimsenin veya belirli bir eşyanın başkasıyla değiştirilmesi
gibidir.
[İkinci görüş]
Nasıl ki menfaatin
kendisinden elde edileceği malı / kişiyi değiştirmek caiz değilse bu da caiz
değildir.
Rafii
eş-Şerhu'l-Kebir'de "hulu" bölümünde bu görüşü esas almıştır. Bulkini
ve Ravd adlı eserinde İbnü'l-Mukrı bu görüşü esas almışlardır. İbnü'l-Mukrı
İrşad adlı eserinin şerhinde ise ilk görüşü tercih etmiştir. Rafii
eş-Şerhu's-sağir'de ilk görüşü tercih etmiştir ki itimad edilmesi gereken de
budur.
4. MENFAATİN ELDE
EDİLECEGİ YER
Nevevi, menfaatin elde
edileceği yerden bahsetmemiştir. Bunun hükmü "değiştirmenin caiz
olması"dır. Buna göre bir kimse bir yolda binmek üzere bir hayvan kiralasa
o yolun benzeri veya [hayvan açısından] daha az [zararlı] olan yolda binebilir.
Not:
a. Nevevi
"belirli" ifadesi ile kendisinin ve Hafil'nin Şeyh Ebu Ali'den
nakledip onayladıkları şu görüşe işaret etmiştir: "Bu konuda görüş
ayrılığı, kişi zimmetinde belirli bir elbiseyi dikmeyi üstlendiğinde veya
belirli bir malı taşımayı üstlendiğinde söz konusudur. Şayet kişi belirli bir
hayvanı binmek veya eşya taşımak üzere kiralasa binecek kimsenin ve yükün
değiştirilmesinin caiz olduğu konusunda görüş ayrılığı yoktur." İkisi
arasında şu farkın bulunduğu belirtilmiştir: Bu durumda akit süreyi de kapsar;
hayvan teslim edildiği anda bilfiil binme gerçekleşmese bile ücret gerekli
olur. Kira akdi zimmet üzerinde yapıldığında akit menfaate konu olacak işi de
içermektedir. Bu durumda söz konusu iş akdin konusu gibi olmaktadır.
Cüveyni'nin de bu yönde açıklamaları bulunmaktadır.
b. Bir kimse bir
menfaate karşılık olarak başka bir menfaati alsa bu kesinlikle caiz olur.
c. Nevevl'nin
"belirli" ifadesini hem elbise hem de çocuk için kullanması daha
uygun olurdu; çünkü bu, hem çocuk hem de elbisenin sıfatıdır. İkil kullanılması
gereken yerde tekil zamir getirilmesi anormal bir uygulamadır.
d. Bir kimse giyme k
üzere bir elbise kiralasa, örf adet gereği geceleyin o elbiseyle uyuyamaz.
Alimlerin sözlerinden anlaşıldığına göre elbise alt tarafa giyilen bir elbise
ise kişi bu elbise içinde uyumak istiyorsa akit esnasında bunu şart koşması
gerekir. Kişi alt tarafa giyilen bir elbise ile gündüz bir, iki saat
uyuyabilir. Üst tarafa giyilen elbiseye ge-
lince kişi bunun içinde
uyuyamaz, her zaman giyemez, örf adete göre çarşı-pazara gitme, insanların
arasına karışma gibi insanların süsleneceği durumda bunu giyebilir, yalnız
kaldığında çıkarma konusunda adet varsa çıkarır. Giymek üzere kiraladığı bir
gömleği alt tarafına giyemez. Yine dışına giymek üzere kiraladığı kıyafeti de
alt tarafına giyemez.
Giymek ve alt tarafına
koymak üzere kiraladığı bir elbiseyi üzerine örtebilir, sarık olarak da
kullanabilir.
e. Kişi "tam bir
günlüğüne" elbise kiralasa süre fecrin doğumundan güneşin batımına
kadardır. Çünkü gündüz fecrin doğumundan güneşin batımına kadar devam eder.
[Zayıf] bir görüşe göre güneşin doğumundan batımına kadar devam eder.
f. Kişi bir günlüğüne
elbise kiralamakla birlikte herhangi bir kayıt zikretmese bu bir gün akdin
yapıldığı andan başlayıp ertesi gün aynı vakte kadar devam eder. Üç günlüğüne
akit yapmışsa geceler de akde dahil olur.
BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN
AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN
KİRALANAN MALIN
TAZMİN YÜKÜMLÜLÜĞÜNE İLİŞKİN HÜKÜMLER