MUĞNİ’L-MUHTAC

ARİYET

 

GİRİŞ

 

A. ARİYETİN ANLAMI

B. ARİYETİN MEŞRUİYETİ

C. ÖDÜNÇ VERME İŞLEMİNİN RÜKÜNLERİ

 

A. ARİYETİN ANLAMI

 

-el-'ariyete- sözcüğü "ariyyet" şeklinde şeddeli okunduğu gibi "ariyet" şeklinde şeddesiz de okunmaktadır. Bunun bir üçüncü okunuş şekli de (...) sözcüğünün vezninde "ara" şeklindedir.

 

Bu sözcük; "ödünç verilen şey" anlamına geldiği gibi "ödünç verme akdi" anlamında da kullanılmaktadır.

 

Kelime, köken olarak {teavede) fiilinden gelmekte olup bu Hil "gitti, geldi" anlamına gelir. Nitekim hafif olan çocuk, çokça şuraya buraya gidip geldiği için ona (...) "ayyar" denilmektedir.

 

Bir başka görüşe göre "nöbetleşe yapmak, sırayla yapmak" anlamındaki {...) fiilinden türetilmiştir.

 

Cevheri şöyle demiştir: Bu sözcüğün, [utanmak anlamına gelen] "ar" sözcüğüne ait olduğu da bir ihtimaldir; çünkü birinden ödünç istemek utanılan ve ayıp karşılanan bir durumdur. "

 

Cevherl'nin bu görüşüne şu şekilde itiraz edilmiştir:

 

1. Hz. Peygamber (s.a.v.) de başkasından ödünç almıştır. Şayet bu, utanılacak bir durum ve ayıp olsaydı Hz. Peygamber (s.a.v.) bunu yapmazdı.

 

2. Ayrıca (...) fiilinin ortasındaki elif harfi vav harfinden dönüşmüştür. Çünkü kelimenin aslı "avriye"şeklindedir. Buna karşılık, utanma anlamına gelen "ar" sözcüğünün orta harfi ise ya harfinden dönüşmüştür. Nitekim bu kelime fiil olarak kullanılırken (...) "falanı şu özelliği sebebiyle ayıpladım" denilir.

 

 

B. ARİYETİN MEŞRUİYETİ

 

[Ariyetin meşrO olduğu konusunda icma vardır. (58) Ancak] icmadan önce bu konudaki temel delil şu ayetlerdir:

 

> İyilik ve takva konusunda birbirinizle yardımlaşın. [el-Maide, 2]

> Onlar iyiliğe engelolurlar. [el-Maun, 7]

Müfessirlerin çoğunluğu yukarıdaki ayette kastedilen şeyin, komşuların birbirinden "kova", "balta", "iğne" gibi ödünç şeyler istediğinde bunu vermemek şeklinde yorumlamışlardır.

 

[*] - Hz. Ali ve İbn Ömer (r.a.) "MaOn, zekat ve taattir" demişlerdir.

 

[*] - İkrime de "MaOn'un en üstünü zekat, en düşüğü bir şeyi ödünç vermektir" demiştir.

 

[*] - Buhari "MaOn her türlü iyiliktir" demiştir.

 

Ödünç vermek, dince teşvik edilmiş (mendub) bir fiildir.

 

[*] - Buhanve Müslim'de yer aldığına göre Hz. Peygamber (s.a.v.), Ebu Talha'dan bir at ödünç alarak ona binmiştir.(Buhari, Cihad, 2857; Müslim, Fedail, 5962)

 

[*] - Ebu Davud ve diğer sünen yazarlarının -delil olmaya elverişli bir senetle- rivayetine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) Huneyn savaşında, [o sırada henüz

Müslüman olmamış olan] Safvan bin Ümeyye'den birkaç zırhı ödünç aldı. Safvan "bu yaptığın gasp mıdır ey Muhammed?" diye sordu. Hz. Peygamber (s.a.v.) "hayır, ödünç alıyorum. Tazmin sorumluluğu bana aittir" buyurdu. (Ebu Davud, Buyu', 3562)

 

Ruyani ve başka alimler şöyle demiştir:

 

Ödünç vermek, [MaOn suresindeki] ayet sebebiyle İslam'ın ilk yıllarında farz idi, sonradan bunun farzlığı yürürlükten kaldırıldı. Ödünç vermek müstehab hale döndü.

 

Ödünç vermek aslen [prensip olarak] müstehap / menduptur.

 

Ancak çıplak kalan bir kimsenin soğuktan veya sıcaktan korunması için ona elbise vermek, boğulmakta olan bir kimseye ipi ödünç olarak atmak, kendiliğinden ölmesinden korkulan bir hayvanın bir an önce kesilebilmesi için bıçağı ödünç vermek vb. durumlarda ödünç vermek farz hale gelir.

 

Ebu Abdullah ez-Zebıdı şöyle fetva vermiştir:

 

Bir kimse, bir hocadan hadis dinleyip bunları yazsa, bir kimse bu şahıstan hadis kitaplarını istediğinde ödünç vermek farzdır.

 

Zerkeşi ise "bu durumda ödünç vermek zorunlu hale gelmez. Kişi ya ödünç vermek veya nakletmek -şayet nakleden kimse güvenilir ise- şıklarından birini tercih edebilir" demiştir.

 

Av hayvanını ihnimlı kimseye ödünç vermek, cariyeyi yabancı bir şahsa ödünç vermek, homoseksüel ilişki kurduğu bilinen bir kimseye erkek köleyi ödünç vermek vb. durumlarda ödünç vermek haram olur.

 

Müslüman bir kölenin kafir bir şahsa ödünç verilmesi mekruhtur.

 

 

C. ÖDÜNÇ VERME İŞLEMİNİN RÜKÜNLERİ

 

Bir ödünç verme işleminin dört rüknü [unsuru] vardır:

 

1. Ödünç veren kişi (muir),

2. ÖdUnç alan kişi (müsteir),

3. Ödünç verilen mal (muar),

4. Ödünç verme işlemi esnasında kullanılan sözlü ifadeler (siğa).

 

Nevevi bu rükünleri şartlarını zikretmek suretiyle ele almıştır.

 

BİR SONRAKİ SAYFA İÇİN AŞAĞIDAKİ LİNK’E TIKLAYIN

 

ÖDÜNÇ VERME İŞLEMiNİN RÜKÜNLERİNE iLİŞKİN ŞARTlAR